MİLLİ TARIM & MİLLİ HAYVANCILIK & MİLLİ SANAYİ

MİLLİ SANAYİ DOSYASI /// EGE CANSEN : ASRIN YIKIMI BAŞLIYOR

EGE CANSEN : ASRIN
YIKIMI BAŞLIYOR

Muhtemelen dünyanın en büyük “gayri iktisadi yatırımları”
sıralamasında birinci olacak yeni “İstanbul Havalimanı” yılsonundan önce
işletmeye alınacakmış. Pek tabii Atatürk Havalimanı’nın da yıkımına aynı
günlerde başlanacaktır. Zaten İstanbul’a yeni bir havalimanı yapmanın esas
amacı Atatürk Havalimanı’nı yıkıp arsasını imara açmaktı. AKP’nin iktisat
anlayışını tek cümlede özetlemek gerekse “arsayı paraya dönüştürmek” denebilir.
Aslında kötü inşaatlarla heder edilmiş arazi veya arsaları paraya dönüştürmek için
üstündeki binaları yıkmak iktisaden yanlış değildir. İktisatçı Schumpeter
“Yaratıcı yıkıcılık (creative destruction) kapitalizmin fıtratında vardır” der.
Bu kavramdan esinlenerek bu kabil projelere de “yapıcı yıkıcılık” (constructive
destruction) olarak bakılabilir. Ama üçüncü diye lanse edilen yeni İstanbul
Havalimanı projesi hiçbir iktisadilik çuvalına sığmayacak kadar büyük bir
“israf mızrağı”dır. Milletimiz bu asrın israf projesinin yükünü sonsuza kadar
taşıyacaktır.

YENİ HAVALİMANI NİÇİN SADECE İSRAFTIR

Eğer İstanbul’un havalimanları ihtiyaca cevap vermez hale
gelmiş ve üçüncü bir havalimanı yapmak zorunluluğu ortaya çıkmışsa yenisinin
iniş-kalkış güzergâhının mevcutlarla çakışmaması gerekirdi. Zaten
Tekirdağ-Çorlu Havalimanı üçüncü olarak kullanılıyordu. Çorlu tevsi
edilebilirdi. Daha önemlisi; öncelik Sabiha Gökçen Havalimanı’nın ikinci
pistini derhal bitirip terminal kapasitesini önce yıllık 50 sonra 100 milyon
yolcuya çıkartmak olmalıydı. Aynı esnada üç pistli Atatürk Havalimanı’nın
işletme verimliliği de artırılabilirdi. İktisadi havalimanı yolcuların kolay ve
ucuz ulaşabildiği yerde kurulu tesis demektir. İstanbul havalimanları sadece
İstanbul’un değil tüm Batı Anadolu’nun ihtiyacına cevap vermek durumundadır.
Sabiha Gökçen bu bakımdan ideal konumdadır. Hızlı tren Orhangazi Köprüsü gibi
iki büyük ulaşım projesi adeta Sabiha Gökçen için inşa edilmiştir denilebilir.
Avrasya Tüneli ve Marmaray “Atatürk” için cuk oturmuş ulaşım sistemleridir.
Sırası gelmişken bir ilave daha yapayım. Ne kadar büyük tutulursa tutulsun
ulaşım sistemleri belli zamanlarda yetersiz kalır. Bu yeni havalimanı için de
geçerlidir. Ama iktisadi olan da budur.

NE KADAR ZİYAN O KADAR BÜYÜME

Şimdi sıra daha ilginç bir konuya geldi. Milli gelir
muhasebesine göre miyarlarca dolar değerindeki Atatürk Havalimanı’nın yıkılması
milli serveti azaltacak ama milli geliri büyütecektir. Milli gelir bilindiği
gibi “gayri safi” olarak hesaplanır. Buna GSMH (Gayri Safi Milli Hâsıla) denir.
Yani milyarlarca dolar değerinde bir tesisin yerle bir edilip değerinin sıfıra
indirilmesiyle milli gelir azalmaz. Aksine bu tesisleri yıkmak için yapılan
harcamalar yatırım harcaması kabul edilir ve GSMH toplamına dâhil edilir.
Bitmedi; bu yeni havalimanına gitmek ve gelmek için yapılacak şehir içi ve
şehir dışı seyahat giderleri ile uçak şirketlerinin bilet fiyatlarına
bindireceği havalimanı kullanım bedelleri ve vergileri de “tüketim harcamaları”
içinde mütalaa edilir. Bu harcamalar da GSMH’yi büyütür. Yeni havalimanını
kullanmak zorunda kalarak para ve zaman kaybına yani harcanabilir gelir
azalmasına uğrayan vatandaşlar milli geliri artırmış olacaktır.

Son söz: Bilmediğin hesabı yutma.














LİNK : http://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/ege-cansen/asrin-yikimi-basliyor-2238827/