ARKEOLOJİ DOSYASI : Kafatası Mağarasında 3.800 Yıllık Kırmızı Kumaş Bulundu

Kafatası Mağarasında 3.800 Yıllık Kırmızı Kumaş Bulundu

Arkeologlar, Kafatası Mağarası’nda bulunan kırmızı kumaş örneğini test ettiler ve bunun Tunç Çağı’na ait olduğunu belirlediler.

ARKEOFİLİ

AUG 13 2024

*** 

İsrail’in Kafatası Mağarası’nda keşfedilen kızıl-kırmızı bir kumaş parçasının 3.800 yıldan daha eski olduğu ve ezilmiş böcekler kullanılarak boyanmış bir tekstilin en eski arkeolojik kanıtı olduğu belirlendi. Tunç Çağı’nda yapılmış olmasına rağmen, son derece nadir pigmentin rengi hala capcanlı.

Bu küçük kumaş parçası, bir posta pulundan daha küçük olmasına rağmen, arkeologların dikkatini canlı kırmızı rengi sayesinde çekti. Mor ve kraliyet mavisiyle birlikte kırmızı, antik dünyanın en değerli ve pahalı boyalarından biri olarak kabul edilir ve bu renkler genellikle dini elitler ve özel ritüel bağlamlar için ayrılmıştı. Kırmızı pigmentin bu kadar değerli olmasının sebebi, “kızıl böcek” olarak bilinen Kermes adlı bir böcekten elde edilmesinin zorluğu.

İsrail Eski Eserler Kurumu Organik Malzeme Koleksiyonu Küratörü Dr. Na’ama Sukenik, “Eski zamanlarda boya, kermes meşesi (Quercus coccifera) üzerinde yaşayan dişi pullu böcekten üretiliyordu” diyor.

(İlgili: Kıbrıs’ta 4.000 Yıl Önce Öldürülen Kadın ve Dev Monolit Bulundu)

“Bu kermesleri toplamak, yazın sadece bir ay süren kısa bir zaman diliminde, dişinin yumurtalarını bıraktığı ama henüz yumurtaların çatlamadığı dönemde yapılırdı — bu dönem, böceklerin en fazla boya ürettiği zamandı. Kermeslerin toplandığı bu kısa dönem, küçük boyutları (3-8 mm arasında) ve kamuflaj renkleri nedeniyle onları bulmanın zorluğu, ürettikleri boya miktarının azlığı, fakat üretilen kırmızı rengin (kızıl) güzelliği, bu boyayı son derece prestijli hale getiriyordu” diye ekliyor Dr. Sukenik.

İlk kez 2016 yılında keşfedilen tekstil parçası, yakın zaman önce İsrail Eski Eserler İdaresi’ndeki araştırmacılar tarafından karbon-14 analizi kullanılarak yeniden analiz edildi ve Orta Tunç Çağı’nda (MÖ 1.767-1.954) yapıldığı sonucuna varıldı.

Kimyasal analiz ayrıca pigmentin kızıl kurt olarak adlandırılan bir solucanın asidinden türetildiğini doğruladı. En dikkat çekici olanı, araştırmacıların bunun bölgeye özgü olmayan bir ağaçta yaşayan belirli bir türden (Kermes vermilio) geldiğini bile belirleyebilmesi oldu.

İsrail’in yerli türlerinden olan ve Filistin meşesi (Quercus calliprinos) üzerinde yaşayan kabuklu bir böceğin kırmızı-turuncu bir renk üretebildiği bilinmesine rağmen, analiz sonuçları, bu durumda kullanılan böcek türünün, kermes meşesi (Quercus coccifera) üzerinde yaşayan ve İsrail’de bulunmayan Kermes vermilio olduğunu gösteriyor” diyor Bar-Ilan Üniversitesi’nden Profesör David Iluz.

Bar-Ilan Üniversitesi’nden ve aynı zamanda Beit Berl Koleji Çevre Bilimleri ve Tarım Bölümü Başkanı olan Profesör David Iluz, “Bu ağaç türü İspanya, Fransa ve diğer bölgeler de dahil olmak üzere Orta ve Doğu Akdeniz bölgesinde yaygın, ancak İsrail’de bulunmaz” diyor.

Bu pigmentin, Kermes vermilio’nun yaşadığı yerden uzak olan Yahudiye Çölü’ndeki Kafatası Mağarası’na nasıl ulaştığı belirsiz. Ancak, bu uzak kökenin, bu kumaşı onu elinde bulunduranlar için daha da değerli kıldığı söylenebilir.

Dr. Sukenik, “Bu nadir tekstil, o dönemde işleyen geniş uluslararası ticaret ağlarının bir kanıtı ve seçkin bir toplumun varlığını gösteriyor” diyor.

***

Eğer faydalı bulduysanız paylaşabilirsiniz. Arkeoloji haber bülteni