ÇOCUK & İNSAN HAKLARI

ÇOCUK HAKLARI DOSYASI : AK PARTİ ÇOCUKLARIMIZI KORUYAMAZ /// LÜTFEN ÇOCUKLARINIZI KORUYUN


NİHAT GENÇ : Cemaat’in
abisinin çocuk tecavüzleri böyle kapatıldı


Kitabın çıkmış hikayeyi baştan sona anlatmışsın ama
olsun kamuoyu bir daha benim sütunumda okur. Tabii Taner önce cemaatin resmi
avukatlığını yapan CHP’li Atilla Kart okusun hikayeni… Cemaatin bu resmi
avukatlarını Halk TV ekranına çıkartanlar okusun…


Adı: Taner
Topsakal…


Meslekten
atılalı 10 yılı geçiyor.


Hikayesini
okumayı mide kaldırmıyor.


İnsanlık
kaldırmıyor.


Hukuk
kaldırmıyor.


Kendisi de bir
zamanlar ‘cemaatçi’ tabir edilen bir polisti…


Bir cemaatçi
rehber öğretmeni dokuz çocuğu hukuki terimle fiili livata suçuyla kıskıvrak
yakaladı.


Başına
gelmeyen kalmadı, sen misin yakalayan bir buçuk yıl hapis yatırdılar.


On yıldır bir
iş güç sahibi olamadı…


Mesleğinde
kalsaydı bugün III. Sınıf emniyet amiri olacaktı…


Onu meslekten
kovanların bir kısmı hala görevinde, diğer kısmı FETÖ’den yakalandı ama hala
maaşlarını hapiste bile almaya devam ediyor.


Taner
Topsakal’ı hizmetçilik yapan eşi geçindiriyor.


Beş parasız
hapis sonrası günlerinde bir de annesi öldü…


Ey ülkemin TV
programcıları, ey senaristleri, bu akıl dışı insanlık ötesi ‘hikayelerini
neden okumazsınız…


Anlat Taner,
tane tane anlat…


Taner Topsakal: Anlattım
ağbi, ‘FETÖ Sıfır’ı Tüketiyor’ kitabımda başımdan geçenleri…


-Bu kitabı
nerden bulabilirim…


Taner Topsakal: Cemaat
kitabı yasaklayıp kaldırdı ağbi, bulamazsın, belki bir arkadaşımızda varsa…


-Bana bir tane
gönderebilir misiniz?


Taner
Topsakal:
Kitabı da oku, karşılaştır ağbi, ben sadece başlangıç olayını kısaca
anlatayım…


-Hepsini anlat
Taner?


Taner
Topsakal:
Sayfana sığmaz ağbi, giriş hikayesi yeter…


İNGİLİZ
POLİSLER SUNUM YAPIYOR


-Bir özet geç,
o zaman…


Taner
Topsakal:
Şöyle ağbi, meslekteyken görevimiz Cinsel suçlar… İngiltere’ye
toplantıya gidiyoruz. Cinsel Suçların Soruşturulması Komisyonu var… İngiliz
polisler sunumda bize şunları söylediler: İngiltere merkezli bir internet
sitesi var… Bu internet sitesinin ana teması çocuk pornografisi… Resimler,
videolar, iğrenç resimler… Ülkelerinde çok ağır suç… Yakalanan 15-20 yıldan
aşağı kurtulamaz…


– Sonra…


Taner
Topsakal:
İşte bunları anlattılar. Toplam 22 ülkeden bu siteye giriş varmış. Söz
konusu ülkelerle ilgili operasyon yaptıklarını, ancak bunlardan ikisine, biri
Türkiye, operasyon yapamadıklarını anlattılar. Zoruma gitti. ‘Biz niye
yapamıyoruz
‘, dedik. ‘Bizim teknolojik altyapımızın, emniyetçi
birikimimizin, Türkiye’de çocuk pornocularını yakalamaya yetmeyeceğini
düşündüklerini’
söylediler…


-İngiliz
polisler sizi aşağıladı mı?


Taner Topsakal: Yok ağbi,
ağrımıza gitti, milli mesele yaptık, ‘biz bu operasyonu yapacağız’
dedik. O dönem İngilizlerin dediği kadar olmasa da geriydik biraz… Döndük
Türkiye’ye ‘bilişim uzmanı’ aramaya başladık. Bilişim sektöründen
profesyonel arkadaşlarımız vardı. Onlarla oturduk toplantılar yaptık. Bize…
‘Bu ICQ numarasına bir mesaj gönderin. Mesajı açtığı, okuduğu zaman bize mesaj
düşecek. Oradan IP’sine ulaşabilirsiniz’
dedi…


-Film başladı
yani…


SİSTEM KURULDU


Taner
Topsakal:
Nerden bilebilirdik, sonumuz başladı ağbi… Biz sistemi kurduk. Mesajı
yolladık, beklemeye başladık. Açtı nihayet. IP numarası çıktı. Hemen servis
sağlayıcısını tespit ettik. Ankara savcılıktan bir karar çıkarttık, servis
sağlayıcısının bilgileri vermesini içeren bir yazı. Bilgileri aldık. Bursa’da
bir telefon numarası çıktı. Telefonun sahibini de adresini de bulduk…


-Hatırladım,
gazeteler televizyonlarda haberleri çıktı, o pornocu cemaatçi öğretmen olayı..


Taner
Topsakal:
Cemaatçi rehber öğretmen, adı: Özgen İmamoğlu
isimli bir şahıs…
Bakan adına bir görevlendirme ile 10 kişilik bir ekip
olarak gittik Bursa’ya. Müdürümüzün adı Mutlu… Sıkı bir şekilde tembih etti.
Çok hassas konu. Kimseye bahsedilmeyecek. Eşleriniz bile duymayacak. Bursa
Emniyet müdürü Reşat Altay’dı. Ona da ne için geldiğimizi söylemedik, rahatsız
bile oldu hatta.


-Eee sonra…


Taner
Topsakal:
Özgen İmamoğlu hakkında araştırma yapmaya koyulduk. Geçmişine baktık.
Gördük ki cemaate bağlı bir okulda rehber öğretmenlik yapıyor. Daha önce
Gaziantep’te zihinsel engelli çocuklarla ilgili bir devlet
okulundaymış… Sonra bağlantılı olduğu şahıslara baktık. Bir kuruyemişçi
bir de şekerlemeci esnaf var. Onunla sıkı irtibatta olduğunu gördük. O siteye,
o dükkandan da girilmiş. Esnaf da cemaatten birisiydi…


-Hem himmet
topluyor hem çocukları düzüyorlar yani…


Taner
Topsakal:
Bu sapık tek katlı evde oturuyor. Evin karşısında şansımıza bir inşaat
var. Müteahhidine dedik ki, ‘karayollarından geliyoruz, karşıda yolun yoğunluğunu
ölçeceğiz, müsaade eder misin? Gerekirse kira filan de veririz…’
Zaten
hava şartları kötü inşaat da durmuş. Etrafta kimse yok yani. Bu arada Bursa
Emniyeti bizden huylandı. Onlar da bizi takip ediyor… Komedi…


-Eee, polisler
polislere karşı birbirinize mi girdiniz…


Taner
Topsakal:
Komedi. Köşe kapmaca oynuyoruz. Etrafa soruyoruz çaktırmadan, herkes
‘çok iyi adamdır, çocuklara ücretsiz ders verir’
filan diyor. Gerçekten de
evine sürekli 10-11 yaşlarında çocuklar geliyor. Bir çocuk geliyor. O
içerdeyken başka çocuk gelirse içeri almıyor. Çocuk ısrarla zile basarsa camdan
‘yarım saat sonra gel’
diye bağırıyor. Çocukları tespit ettik.


‘Bu çocuklarla
mülakat yapalım’
dedik ama sıkıntılı bir iş. Hem psikolojileri
açısından hem olayın gizlenmesi açısından…


-Sonra Taner?


Taner
Topsakal:
Bir pedagog bulduk, bir hanım. Operasyonla ilgili bilgi verdik. Bir
senaryo hazırladık. Resmi yazıları yazdık. Çocukların okuluna gittik. ‘Milli
Eğitim Bakanlığı’ndan geliyoruz testler yapacağız’
diyerek. Tabii asıl Özgen
İmamoğlu’nun (cemaatçi sapığın) evine girip çıkan çocuklara
odaklanıyoruz. Uzman bize, bir rapor hazırladı: ‘Bu adam bu çocuklara
tecavüz edecek, henüz etmemiş ama hazırlanıyor. Küçük küçük istismarlara
başlamış. Beyinlerini de hazırlıyor’.


-Tecavüze
hazırlandığını nasıl anladınız?


Taner
Topsakal:
Mesela ders çalışırken ‘hadi biraz dinlenelim’ diyor. Bilgisayar da
çok yaygın değil o zamanlar çocukların ilgisini çekiyor. Ekranda oyun oynarken
birden porno bir resim çıkartıyor. Çocuk şaşırıyor, bu gülüyor filan.
Görüntüler genelde çocuk pornosu, erkek çocuk pornosu… O görüntü sanki çok
normalmiş gibi davranıyor. Aşama aşama yapıyor bunları. Zaten kendisini
sevdiriyor. Hediyeler alıyor, derslerine yardım ediyor…


FETHULLAH’IN
KİTAPLARI HER YERDE


-Eee sonra?


Taner
Topsakal: Bir ay takip ettik. Neden uzattınız derseniz ailelerin infialini
dikkate alıyoruz. Bir de cemaat mensubu ya… Cemaat ‘bize çamur
atıyorsunuz’
demesin diye, hiç hata olmasın istiyoruz… ‘Suçüstü
yapabilir miyiz?’
derdindeyiz. Sonunda yüzün üstünde bir polis ekibiyle
operasyona karar verdik. Biz eve girinceye kadar delilleri yok eder diye
endişeleniyoruz. Her sabah aynı saatte evden çıkıyor. Kapısının önüne
çıktığında… Bursa Ahlak Büro Amiri Hakan Yüksel koluna girdi. Dondu kaldı…


-Kıskıvrak
yakalandı…


Taner
Topsakal:
Gözaltına alındığını söyledi. Taşkınlık yapmadı, sonra Mutlu müdür koluna
girdi, ne için geldiğimizi biliyor musunuz, dedi. Bu (sapık) ‘evet
biliyorum’
dedi… CD‘ler, fotolar, artık onların peşindeyiz. Eve girdik
aramaya başladık. Cemaat’in Fethullah’ın kitapları sağda solda. Ve çekyatın
altında bir çanta… İçinde belki binlerce çocuk pornosu görüntüsü… CD’ler
var, çıktılar alınmış… Bilgisayarını aldık, sildiği dosyalara ulaştık.
Binlerce görüntü.


-Kurtulma
şansı kalmadı…


Taner
Topsakal:
Sorun şu ki bizim mevzuatımızda bu ağır suç değil, mevzuatın ‘kabahatler
bölümünde düzenlenmiş. Gülünç bir parayla yırtabilir. İçimiz içimizi yiyor.
Biliyoruz bu adam sapık, ama adama tırnağımızı geçiremiyoruz…


-İyi de
kanıtlarıyla yakaladınız işte…


Taner
Topsakal:
Dur ağbi, avukatları akın etmeye başladı. Bir anda 5-6 avukat. Birisi de
abisi. Kötü davranışlar tersleşmeler başladı. Sanki haksız hukuksuz bir
operasyon yapmışız gibi. Bu arada görüntüleri incelemeye devam ediyoruz.
Gaziantep’teki okulda da yapmış, duştaki çocukları çekmiş. Bir yandan
avukatlarla boğuşuyoruz. Biri geliyor diğeri gidiyor. ‘Yargısız infaz
yapıyorsunuz’
diye bağırış çağırış… Biri de ‘siz bu cemaat’i karalamak
için yapıyorsunuz, sizinle hesaplaşacağız’
diyor…


İNSANIN MİDESİ
KALDIRMIYOR


-Eee sonra…


Taner
Topsakal:
Tam o sırada ağbi, inanılmaz bir şey oldu, yukarıdan bağırtı sesleri
geldi. Baktık, bizim kaset seyretsin diye koyduğumuz memur… ‘Acil gelin’
diye bağırıyor… Çıktık yukarı. Özgen İmamoğlu, engelli çocuklara tecavüz
ediyor… Alenen fiili livata…


-Filme almış,
çocukları düzerken kasete almış, kaydetmiş…


Taner
Topsakal:
Sekiz dokuz ayrı çocuğa ayrı ayrı… Hatta bir tane bebe var iki yaşında
çocuğa…


-Ya ne diyorsun
sen ya…


Taner
Topsakal:
Ağbi sıkı dur, bir de Özgen İmamoğlu’nun (sapık)
yeğeni var, ona da tacizde bulunuyor. Üstelik misafirlikte. Çocuk uyurken
gitmiş, soymaya çalışıyor filan çocuğu… Midemiz kalktı, kustuk ağbi, bildiğin
kustuk, bu görüntülere dayanılır mı ağbi, kustuk…


-Eee Taner?


Taner
Topsakal:
Bu da sorguda bir şeyler anlatıyor, psikolojik terimler kullanıyor, neymiş
‘geriye dönüş hastalığıymış…’
O da kendisini çocuk zannediyormuş zaman
zaman… İşte öyle oyunlar oynuyormuş… Ama artık sorgunun da bir hükmü yok.
Kasetler elimizde kapı gibi maddi deliller. Gittik yanına, ‘bulduk
dedik, gösterdik, o dakikadan sonra sustu, kitledi kendisini…


-Ee mahkeme?


Taner
Topsakal:
Dur ağbi, avukatlar sardı etrafımızı, ‘siz cemaate komplo kuruyorsunuz’
diye yeri göğü yıkıyorlar. ‘Gel’ dedim avukata, ‘sana bir şey
göstereyim. Kaset 90 dakika sürüyor ama 10 dakikadan fazla dayanıp izleyecek
misin?…’
Gene de izletmedim. Görüntülerden çıktı aldım. Özgen İmamoğlu,
net, çocuk net, fiili livata net. Bağıran adam gördü… Gözleri doldu.
Kağıtları ters çevirdi. Şunları söyledi… ‘Özür dilerim, cemaat’in imamları
bizi çağırdılar. Bize karşı bir iftira kampanyası başlatıldı. Öğretmenimize
iftira atıyorlar. Gidin kurtarın. Ona istinaden geldik. Olayın bu boyutlarını
bilmiyorduk’
dediler…


-Avukatlar
davadan çekildiler mi?


Taner
Topsakal:
Hayır ağbi, beş avukat vardı, üçü böyle dedi. Ama ikisi, birisi Özgen
İmamoğlu’nun (sapığın) ağbisi. Onlar devam ettiler. Görüntüleri
gördükleri halde, hala hakaret diklenme… ‘Ben hem abisi hem müvekkiliyim,
görmek istiyorum müvekkilimi’
dedi… İtiraz ettim…


-Avukatlığına
güveniyor…


LİNÇ ETMEYE
GELDİLER


Taner
Topsakal:
‘Siz avukatlığını yapamazsınız çünkü siz de mağdursunuz’ dedim,
şaşırdı… Sonra cinsel taciz görüntülerini izlettim. ‘Bakın’ dedim,
‘mağdur çocuklardan birisi de sizin çocuğunuz… Sizin evinizde yapmış bunu…’


-Çıldıracağım…


Taner
Topsakal:
Avukatın karısı da yanındaydı, kadın görüntüleri görünce düştü bayıldı.
Adam da şok oldu. Aldılar götürdüler. Bir daha hiç görmedim onları, müşteki de
olmadılar.


-Ee Taner?


Taner
Topsakal:
Olay patladı. Gelen giden il müdürü ortalık fena karıştı. Kamuoyu duyunca
halk galeyana geldi. Bursa emniyet müdürlüğünün önünde beş-altı bin kişi. Linç
etmek istiyorlar. Mutlu müdür ‘Çok hassas operasyon, hakaret istemiyorum’ dedi.
Fiske değmeyecek. Bir polis arkadaşımızın annesi TV’den görmüş, oğlunu arıyor,
‘Ona bir tane vurmazsan hakkımı helal etmem’
diyor. Gitti müdüre, müdürüm,
annem hakkını helal etmem diyor bir tane vurmam lazım, gitti bir yumruk attı.


Adliyeye
çıkarttık, fırıldaklar başladı. Fezlekeyi psikolog hanımın raporuna yaslıyoruz,
görüntüler de var. Çocukları çağırmaya başladık. İlk tuhaflık, Ağır Ceza
bakması gerekirken Basın Savcılığına verildi iş
. Neyse basın savcısı geldi,
okudu, dosyalara baktı, çocukları çağırdı…


Savcıya ‘ne
yapacaksınız’
dedik, ‘çocukların ifadesini alacağım’ dedi…
‘Böyle sorgu olmaz, çocuklara testlerle filan yaklaştık, hem zaten psikoloğun
raporunda her şey var. Maddi deliller de var.’
Savcı tersledi bizi.
‘İşime karışmayın’
dedi… Soruları kendisi önceden hazırlamış. Aynen şu
kelimelerle soruyor: ‘Özgen İmamoğlu sana cinsel istismarda bulundu mu?’
Şimdi bunu sorduğu çocuk 12 yaşında. Çocuk istismarı ne bilir. ‘Yok bulunmadı’
diyor. Bu arada emniyete gelen Özgen İmamoğlu’nun avukatları, zaten
öğrencilerin yakınlarını, ailelerini bağlamışlar. Çocuklarla yapılan uzman
mülakat raporları var… Biz istiyoruz ki çocuklar en az hasarla kurtulsun.
Gerekirse gelmesin, müşteki bile olmasın. Uzman psikolog böyle ifade alınır mı
diyerek isyan etti, bağıra çağıra çıktı odadan…


Mutlu müdürle
biz girdik içeri. Müdür, savcıya resmen hakaret etti. ‘Sen ne yaptığını
sanıyorsun, neyin peşindesin?’
diyerek. O da dedi ki: ‘Ben savcıyım,
ifadelerini alıyorum…’
İfadeyi aldık baktık, kargacık burgacık ismini
yazmış altını da imzalamış. Oysa temel kuraldır hukukta 12 yaşındaki çocuğun
ben şikayetçiyim ya da değilim deme durumu yok, onun adına babası annesi gelir
ifade verir, şikayetçi olur veya olmaz…


GÖRÜNTÜLERİ
YOK ETTİLER


-Ve cemaatle
savaş başladı…


Taner
Topsakal:
Cemaat bu işin üzerini kapatacak. Bir yolunu bulup kurtaracaklar eminiz.
Mutlu müdür, Adalet Bakanlığı’nı aradı, biz arıyoruz. Tanıdığımız hakim savcı
bulalım telaşındayız. Yok olmadı… Savcı çocukların ifadesini o şekilde
aldı… Bir yolunu bulup kurtaracaklar…


-Eee Taner?


Taner
Topsakal:
Biz Ankara’ya döndük… Bir hafta on gün geçti. Bursa Cumhuriyet Savcılığı
daha doğrusu Bursa Mahkemesi ‘Bursa’da yaşanılan olaylarla ilgili, cinsel
istismarla ilgili, delil tespit edilmediğini, zaten bu konuda hiçbir mağdurun
şikayetçi olmadığını, delil görüntülerde şahsın daha önce çalışmış olduğu
Gaziantep ilindeki okul öğrencileri olduğu için, olay yerinin Gaziantep olması
sebebiyle dosyanın Gaziantep Mahkemesine gönderilmesi, yetkisizlik kararı
verilmesi’, doğrultusunda bir açıklama yaptı. Özgen İmamoğlu da Gaziantep’e
gönderildi. Gaziantep Mahkemesi de ‘delil bulunmadığı’ gerekçesiyle bu
sapığı tahliye etti.


-Film yeni
başlıyor yani…


Taner
Topsakal:
Şok olduk. Hakimi aradık. ‘bunu nasıl tahliye edersin…’ Hakim
gelen dosyaların içinde bir şey olmadığını. Şikayetçi bulunmadığını. Sadece
ifadesinin gönderildiğini söyledi. Kasetleri hatırlattık. ’13 tane tecavüz
görüntüleri de var’
dedik. ‘Yok’ dedi, 12 tane geldi bana onlarda da
parkta filan çocukları çekmiş. Bunda bir şey yok ki… Resmen kaseti yok
etmişler. Mutlu müdür ta başından kasetleri yok ederler diye kopyalar
çıkartmıştı.


-Eee sonra
Taner?


Taner
Topsakal:
Bir sabah işe geldik, bu işe bakan kim varsa çekmecesi zorlanmış, bazısı
kırılmış, görüntüleri aramışlar. Ama hiçbirimiz görüntüleri büroda tutmuyorduk
zaten…


ANA HABER’DE
YAYINLANDI


-Kasetleri
basına verseydiniz?


Taner
Topsakal:
Aynen öyle yaptık ağbi, duyarlılıkları artsın neyin haberini yaptıklarını
bilsinler diye görüntüleri olduğu gibi basına verdik… Belki hatırlayanlar
çıkar… Defne Samyeli Show TV Ana Haberi sunuyordu o günlerde de yeni anne
olmuştu. Bununla ilgili haberi okurken hüngür hüngür ağlamıştı. ‘Ben bu
görüntüleri izledikten sonra kendime gelebileceğimi zannetmiyorum. Zaten
yayınlayabilmemiz mümkün değil. Böyle bir adamın serbest bırakılmasından ben
insan olarak utanıyorum’
demişti…


-Hatırladım…


Taner
Topsakal:
Burası şahsi yorumum ağbi, Samyeli’nin o tepkisi cemaatin husumetini
çekti, 2014 yerel seçimlerine gidilirken ‘Defne Samyeli ile Recep Tayyip
Erdoğan’ın ilişkisi olduğu, muta nikahı kıydıkları’
haberleri çıktı, bu bir
kanaat his…


-Ne oldu bu
sapığa sonra…


Taner
Topsakal:
Kaçtı gitti. Facebook’tan yazdığı bir yazıyı okudum, yazıda Kırgızistan ve
Kazakistan’da olduğundan, cemaat oraya kaçırmış, orada görev vermiş…


DAVALAR
BAŞLADI


-Senin başına
ne geldi Taner?


Taner
Topsakal:
Bu anlattığım olay sadece giriş ağbi, bir küçük fragman, asıl olaylar
şimdi başlıyor, bunlar ipimi çekti, Nuh Mete Yüksel davasını bilirsin, ona
kumpas kurdular, sonra beni, o zaman Ergenekon davaları başlamamıştı, önce
meşhur Atabeyler davasına sonra Sauna davasına bağladılar…


-Anlaşıldı
Taner, bunları anlattığın kitabı gönder bana, konuştuklarınla orada
söylediklerini aynen düzeltip bu röportajı tamamlayayım, şimdi ne yapıyorsun
nasıl geçiniyorsun?


Taner
Topsakal:
Meslekten attılar, işsizim, irili ufaklı bir çok iş denedim başaramadım,
elde var sıfır, beni atanların bir yarısı hala emniyette… Afedersin eşim
hizmetçilik yapıyor, bütün gelirim bu…


-Kitabın
çıkmış hikayeyi baştan sona anlatmışsın ama olsun kamuoyu bir daha benim
sütunumda okur.


Tabii Taner
önce cemaatin resmi avukatlığını yapan CHP’li Atilla Kart okusun
hikayeni…


Cemaatin bu
resmi avukatlarını Halk TV ekranına çıkartanlar okusun…


Mehmet
Altan’ları
grup toplantısında özgürlük şampiyonu yapıp CHP’lilere
Mehmet Altan
ismini alkışlatan genel başkanları okusun…


Sonra Taner,
Silivri’ye koşup, bu dosyaları görmeyip cemaat TV’lerinde onlarca yıl ahkam
kesenleri fikir özgürlüğü kahramanlığı yapan CHP’li vekiller okusun…


“BEN DE
CEMAATÇİYDİM”


Taner
Topsakal:
Bir daha unutmadan söyleyeyim ağbi, bu sapığın davasına başladığım güne
kadar ben de cemaatçi tabir edilen polislerdendim, bu davayla hayatım,
fikirlerim, inançlarım, dünyam değişti…


-Sağol Taner,
cesaretin için onurlu duruşun için sağol…


Taner
Topsakal:
Ağbi bir gün gel sana ‘rüya imamlarını’ anlatayım…


-Rüyaların da
mı imamı var…


Taner
Topsakal:
Ağbi, rüya imamları, cemaatte kim rüya görürse bütün rüyaları dinler,
notlarını alır, bu rüya kullanılmaz, bu rüya işe yarar diye tasnif eder…
Tabii cemaatçi çocuklar ağbilerin gözlerine girmek için sıkı rüyalar
anlatırlar, rüya imamı bu rüyaları tek tek toplar…


-Taner
kardeşim, benim ODA TV’deki yazı sütunum bitti, sen bu ‘rüya imamını’
Kemal Kılıçdaroğlu’yla tanıştırsan…


Sen bu rüya
imamını Cemaatin resmi avukatlarını Halk TV’ye çıkartanlara anlatsan…


Taner
Topsakal:
Tam on sene sürdü davam ağbi, on sene, hukuki prosedürler bitti, biz
bittik, kimse duymadı bizi, hiç kimse sesimiz olmadı, on sene süründük hala
sürünüyoruz, sonunda beraat ettik, ama hala göreve dönemedik…


Nihat Genç


Odatv.com