FİLİSTİN SORUNU DOSYASI /// Dün devrimci Bora Gözenler şehit edildi… Bugün solcu Ezgi Eygi… Soralım : Filistin’de neredesiniz

Dün devrimci Bora Gözenler şehit edildi… Bugün solcu Ezgi Eygi… Soralım : Filistin’de neredesiniz

Pınar Saraçoğlu yazdı…

E-POSTA : pinars@odatv.com

08 Eylül 2024

***

12 Mart 1971 darbesi öncesinde kurulan partilerden biriydi, Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi (TİİKP). Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi ile irtibata geçti ve Filistin’e gönderilecek parti mensuplarının askeri eğitim görmeleri gerektiğini savundular. İşte bu anlaşmayla Filistin’e pek çok genç aydın gitti. 1970-73 yılları arasında Lübnan’da üç kamp bölgesi vardı: Golan Tepeleri, Reşadiye ve Nahr El Bared. İsmet Dişbudak, Cengiz Çandar, Faik Bulut, Bora Gözen, Ümit Ağca ve Ahmet Özdemir eğitim gören isimlerdendi.

İstanbul Gazetecilik Yüksek Okulu öğrencisiydi; İsmet Dişbudak. Kod adı: Kasım idi. 30 Aralık 1971 günü Ankara’nın Aşağı Ayrancı semtinde yer alan İsrail Büyükelçiliği’ne bomba atmak üzereyken, elindeki bombanın patlamasıyla şehit oldu.

İki yıl sonra bu kez şehit olanlar partinin önder kadrosunda yer alan isimlerden olacaktı. Ali Kiraz, Şükrü Öktü, Ahmet Özdemir, Yücel Özbek ve Gürol İlban, 21 Şubat 1973 günü MOSSAD ve MİT iş birliği sonucunda Filistin’de şehit oldular. Nasıl mı? Yerleri MİT tarafından tespit edildi, bunu öğrenen MOSSAD Deniz Kuvvetleri komandolarına operasyon düzenletti. Biliyor musunuz Türk basınında bu haber hiç yer almadı. Kimsenin önemsemediği bu gençler sessizce gömüldüler.

İLK ŞEHİT ALİ KİRAZ

İsrail saldırganları, 21 Şubat 1973 günü Lübnan’daki Filistin Kurtuluş Örgütü’ne Nahr el Bared tarafından saldırı düzenlediler. İlk şehit edilendi Ali Kiraz… Nöbetçilik görevini üstlenmişti. Bora Gözen de mermileri bitene kadar çatışmış fakat sonrasında şehit edilmişti. Silahı olmayan Kerim Öztürk, Cafer Topçu, Şükrü Öktü, Yücel Özbek ve Ahmet Özdemir üzerlerine atılan el bombası ile öldürüldüler.

Yıllar yılı pek çok ülke ya da solcu hükümetler demek daha doğrudur, Gazze’ye vahşet uygulayan İsrail’e tepki gösterdiler. Ya İslamcı hükümetler? İsrail’in Filistin’e saldırıları karşısında neden sessizler? Aslında bu, dün de böyleydi. Filistin halkının gerçek yoldaşları hep devrimciler oldu. Tıpkı Türkiye’deki gibi… Hadi biraz daha gerilere gidelim…

6 Ha­zi­ran 1967 günü İs­tanbu­l’­da­ki dev­rim­ci genç­lik ör­güt­le­ri bir gün ön­ce baş­la­yan Arap-İs­ra­il sa­va­şı­na da­ir tep­ki­le­ri­ni bir bildiri yayınlayarak or­ta­ya koy­du. Onlar Arap ülkelerini destekliyorlardı. Gerekçeleri ise şöyleydi:

“Çün­kü bu sa­vaş, yok­sul Arap ül­ke­le­ri­nin sal­dır­gan İs­ra­il’­e kar­şı yap­tı­ğı ba­ğım­sız­lık sa­va­şı­dır. Bu sa­va­şın kı­sa za­man­da ba­rı­şa ulaş­ma­sı, hak­lı­la­rın sal­dır­gan­lar kar­şı­sın­da hak­la­rı­nı el­de et­me­si­ne bağ­lı­dır. Bu sa­va­şın uza­ma­sı, Or­ta­do­ğu ül­ke­le­ri­nin de­ğil, pet­rol sö­mü­rü­sü­nü sür­dür­mek is­te­yen ve iki ta­ra­fa da si­lah sa­tan em­per­ya­list­le­rin ya­ra­rı­na­dır.”

Bil­di­ri­de bir nok­ta özel­lik­le vur­gu­lan­dı: “Tür­ki­ye­’de­ki üs ve te­sis­ler, Arap ül­ke­le­ri­ne kar­şı kul­la­nıl­ma­ma­lı­dır.”

O gün­ler­de Tür­ki­ye­’de­ki üni­ver­si­te­ler­de eği­tim gö­ren Fi­lis­tin­li, Su­ri­ye­li, Irak­lı ve Ür­dün­lü öğ­ren­ci­ler yar­dım için ül­ke­le­ri­ne dönme kararı aldılar. Tıp fa­kül­te­sin­de oku­yan­lar öğrenciler yanlarına çe­şit­li tıb­bi araç ve ilaç­la­rı dahi ala­cak­lardı. Or­ta­do­ğu­’da ya­şa­nan­lar Tür­ki­ye dev­rim­ci genç­li­ği­nin de en önem­li gün­dem mad­de­le­rin­den­di. Elbette Tür­ki­ye­’de­ki dev­rim­ci­ler de 1968 yı­lın­da Fi­lis­ti­n’­e des­tek için yo­la ko­yulanlar arasındaki yerlerini aldılar. Tür­ki­ye İş­çi Par­ti­si­’ne üye olan 18 ya­şın­da­ki Ab­dül­ka­dir Ya­şar­gün ve 19 ya­şın­da­ki Mus­ta­fa Çe­lik ise ilk isim­ler­di. Kaçak yollardan Filistin’e gittiler. Mustafa Çelik çatışmalarda şehit düştü.

“DAİMA EZİLENLERDEN YANAYIZ”

19 Ka­sım 1968 Türk Solu dergisinde Deniz Gezmiş şu satırları kaleme aldı: “Az­ge­liş­miş dün­ya halk­la­rı em­per­ya­liz­me kar­şı bir sa­vaş ve­rir­ken genç­lik bu­nun dı­şın­da ka­la­maz. Biz dai­ma ezi­len­ler­den ya­na çık­mak zo­run­da­yız. Eğer bi­zim kav­ga­mız an­ti­em­per­ya­list kav­ga­nın pa­ra­le­lin­de yü­rü­mez­se, ayak­la­rı­mız ha­va­da ka­lır. Dev­rim­ci genç­lik, Ame­ri­kan em­per­ya­liz­mi­ne ve opor­tü­niz­mi­ne kar­şı du­ran genç­lik­tir. On­la­rın gö­re­vi, sa­yı­sı­nın az­lı­ğı­na, düş­ma­nın çok­lu­ğu­na bak­ma­dan, Ame­ri­kan em­per­ya­liz­mi­ne kar­şı so­nu­na ka­dar dö­vüş­mek­tir. O, en iyi bi­çim­de ka­rar ve­ren ve uy­gu­la­yan­dır. O, boş ge­ce­le­ri­ni de­ğil, boy­lu bo­yun­ca öm­rü­nü bu kav­ga­ya ve­ren­dir. Ya­şa­sın Ba­ğım­sız­lık Sa­va­şı Ve­ren Dün­ya Halk­la­rı! Ya­şa­sın Tam Ba­ğım­sız Tür­ki­ye.”

De­niz Gez­miş, ya­zı­sın­da ver­di­ği sö­zü biz­zat ken­di tu­ta­cak ve em­per­ya­liz­me kar­şı sa­vaş ve­ren­le­rin ya­nı­na gi­de­cek­ti. 1969 Haziran’ının son günleriydi… Deniz ailesine Kuşadası’na gideceğini, çadır kampı yapacağı yalanını söyledi. Gerçekte ise Ci­han Alp­te­kin, Ömer Erim Sü­er­kan, Fa­dıl Ha­san, Kuydul Tu­ran ve Yu­suf Kü­pe­li­’nin de ara­la­rın­da ol­du­ğu yol­daş­la­rıy­la Fi­lis­ti­n’e gidiyordu. Valizlerinde ise onlarca kitap ve dört silah vardı. Deniz Gezmiş Filistin kampında kendi gibi sol görüşlü pek çok gence pratik eğitim verdi. Gerilla olmuşlardı. Elbiseleri ve botlarıyla uyuyorlardı. Başta Filistinli devrimciler olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinden gelen devrimcilerle Filistin cephesine gideceklerdi…. Çünkü her genç devrimcinin hayaliydi Filistin…

İLK DERS: “GAZZE BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ”

Lafı çok uzattım ama bunları yazmasam olmazdı. Peki bugün durum farklı mı? İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria’da gerçekleşen bir gösteriye gerçek mermi ile saldırması sonucu başından vurulan Ayşenur Ezgi Eygi isimli bir Türk aktivist hayatını kaybetti. Ezgi daha 26 yaşındaydı… @ISMPalestine gönüllüsüydü ve Batı Şeria’ya 10 gün önce gelmişti. Ezgi başından vuruldu ve tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Oysa Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İsrail zulmüne karşı farkındalığı artırmak için, pazartesi günü okullarda ‘Çanakkale’den Gazze’ye Vatan Savunması ve Bağımsızlık Mücadelesi’ başlıklı açılış dersiyle derslerin başlaması talimatını verdiklerini bildirdi. İnsan bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demek mi? Sahi, İslamcılar, Filistin sevdalısı solculara “Terörist” derdi. Tek ölen siyasal İslamcı niye yok sorusunun açıklaması bu olabilir miydi?

Odatv.com