Prof. Dr. Ragıp Kutay : Yunanistan’da “Fenerbahçe” korkusu
E-POSTA : ragipkutay.karaca@dunya.com
11 Temmuz 2024
***
Yunan kolonileri, Batı uygarlığının temellerini oluşturan “Atina demokrasisi” gibi kavramlarla Helenistik kültür ve değerlerini yaymışlardır. Bu nedenle Yunanlılar kendilerini Avrupa medeniyetinin ortasına yerleştirirler. Bu medeniyetin yaratıcısı olduklarını iddia ederler.
Bugün Yunanistan, Türkiye’nin demokrasi, insan hakları, kadın hakları gibi birçok konuda sorgulandığı ve bu nedenlerle kapısından içeri sokulmadığı demokrasi hovardası Avrupa Birliği’nin bir üyesi.
Avrupa demokrasisi ve insan hakları anlayışı yalnızca kendilerinden olduğunda tepki koyar. Ama suç Gazze, Bosna, Kıbrıs, Karabağ gibi Avrupa medeniyetinin dışında veya kendi içinde kendi çıkarlarına aykırı yaşanan bir sorun ise üç maymunu oynamaktan geri durmaz.
Size şimdi tam da “demokrasi” kavramına uyacak bir olaydan bahsedeceğim. Hele hele konu hem uluslararası ilişkileri hem de Fenerbahçe’yi ilgilendirince yazmamak olmazdı. Gümülcine’deki ilgili mahkemeden tüm izinlerini alıp, Ekim 2022’de faaliyete geçen “Batı Trakya Fenerbahçeliler Spor ve Kültür Derneği”nin başına gelenlerden…
Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Türkiye dışında 19 farklı ülkede 36 derneği bulunuyor. Bu derneklerden 22’si 9 AB ülkesinde açılmış durumda. Batı Trakya Fenerbahçeliler Spor ve Kültür Derneği bunlardan biri.
Dernek resmi makamlardan onayı alır almaz baskılarla karşı karşıya kalıyor. Yönetim Kurulu için yapılacak genel kurulda resmi olarak görevlendirilecek avukat ancak 1 gün önce atanıyor.
Bu dönemde dernek hakkında üst makamlardan tepkiler gelmeye başlıyor. Yüksek Mahkeme eski Başkanı ve eski Başbakan Vasiliki Thanu, derneğin isminde yer alan “Batı Trakya” ifadesinin sadece Türkiye tarafından kullanıldığını savunarak, derneğin “kamu güvenliğine tehdit oluşturduğunu” öne sürüyor ve Yunan mahkemelerini derneği açma kararını gözden geçirmeye çağırıyor. Bunda da başarılı oluyor.
Gümülcine Savcısı Maria Kapetanyanni, geçen yıl mart ayında hazırladığı iddianamede “Türk azınlık iması yaratabileceği” gerekçesiyle derneğin adının yasalara aykırı olduğunu iddia ediyor ve derneğin kapatılması talebinde bulunuyor. Bu talep, savcının başvurusunu geri çekmesi üzerine dernek lehine sonuçlanıyor.
Tam iş bitti derken derneği kapatmayı kafasına koymuş Yunanlı yetkililer, ikinci bir dava açıyorlar. Bu dava, 28 Mayıs 2024’te sonuçlanıyor. Gümülcine’deki Asliye Hukuk Mahkemesi adındaki “Batı Trakya” ifadesinin Türk azınlık iması oluşturabileceği gerekçesiyle dernek hakkında kapatma kararı veriyor. Mahkeme, derneğin “Yunanistan’ın milli çıkarlarına aykırı olduğunu” gerekçe olarak gösteriyor. İşin ilginç yanı, son davaya “Firilorio Pontus Futbol Takımı” da mahkemeye bir gün kala müdahil oluyor. Mahkeme öyle demokratik ki bu takımın yönelttikleri suçları mahkemeye saatler kala derneğe gönderiyor.
Futbol üzerinden siyaset bu olsa gerek. Karar, Yunanistan ulusal mevzuatına aykırı olduğu gibi uluslararası hukukça korunan birçok hakkın da ihlali niteliğinde.
Fenerbahçelilik Yunanistan’da kamu tehdidi oldu
Bir taraftar derneği nasıl oluyor da ulusal tehdit görülüyor? Dernek Başkanı Mümin Hasan ile görüştüm. Derneğin amacı Yunanistan’da yaşayan Fenerbahçelileri bir araya getirmek. Bu mahkemeye sunulan açılış dosyasında açıkça ifade edilmiş.
Yunan makamlarını rahatsız eden konunun başında derneğin üye sayısının hızlı artması var. Üye sayısı şimdiden 700’ü geçmiş. Derneğin Gümülcine’de çok güzel bir lokali var. Üyeler Fenerbahçe maçlarını birlikte seyretmek için burada toplanıyorlar. Hasan, mahkemede kendilerine bu kadar kişi neden toplanıyorsunuz sorusunun sıkça sorulduğunu söyledi.
Dernek, davayı üst mahkemeye taşımaya karar verdi. Sonuç alınması Türkiye tarafından verilecek desteğe muhtaç diye düşünüyorum. Sorun yalnızca Fenerbahçe’nin girişimlerine bırakılamaz. Konu uluslararası birçok anlam içeriyor. Dolayısıyla Dışişleri Bakanlığı tarafından da muhataplarıyla görüşülmesinde yarar var. Sonuç alınamaz ise konunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşınması ayrı bir önem taşıyor.
Konu hakkında bir kamuoyu baskısı yaratmak gerekir. Burada yalnızca Fenerbahçeliler değil tüm sporseverler destek vermeli. Bu destek, Türkiye ile de sınırlı kalmamalı. Özellikle Avrupa’da yaşayan Türkler Avrupa Futbol Şampiyonası’nda gösterdikleri birliği bu konularda da göstermeliler. Yunanistan’da “Türk” kelimesi her zaman sorundu. Buradaki Türk azınlığı “Müslüman” azınlık olarak tanımlıyorlar. Bu olayla birlikte Batı Trakya ifadesinin de kullanılmasının sorun olduğunu öğrenmiş olduk. İşin ilginç yanı 40 yıla yakındır faaliyet gösteren “Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği”nin resmi varlığının Yunanlı makamlarca sorun olarak görülmemesi.
O zaman korku Fenerbahçe mi? Tabii ki Yunanistan’ın güvenliğine değil. Ancak dünyada Fenerbahçelilerin oluşturabileceği kamuoyundan ben olsam tedirgin olurum.