ZAHİDE
UÇAR : İÇİMİZDEKİ YUNAN LOBİSİ
Garip şeyler oluyor.
Perde önünde kayıkçı kavgası perde gerisinde karanlık satış!!. Devlet ağacına
kurt işlemiş içten içine kemiriyor. Perde önünde kayıkçı kavgasına tutuşanlar
bu gerçeğin görülmesini tartışılmasını TEDBİR ALINMASINI engelliyor. Ve millet
Karagöz-Hacivat gölge oyunu seyrederken vatan her tarafından kemiriliyor.
2005 yılıydı. Yunan
askerleriyle işbirliği yapan Hüsnüdiyanis’in yeğeni Kubilay’ı şehit eden yobaz
Derviş Mehmet’in torunu Arınç ; “Ege kıta sahanlığı savaş nedeni olmamalıdır”
demiştir.
Sonra öğrendik ki 2004
yılından beri Ege adalarımız kıta sahanlığı ile birlikte Yunan’a peşkeş
çekilmiş. Yani “VATANA İHANET SUÇU” işlenmiştir.
Bu ihanetten; dönemin
Başbakanı Dışişleri Bakanı İçişleri Bakanı Balıkesir-İzmir-Aydın Valileri 2004
yılından beri Genelkurmay Başkanlığı yapan isimler sorumludur!!. Konu yazılıp
çizildiği halde soruşturma başlatmayan yetkili Cumhuriyet Baş Savcıları da
sorumludur!!.
İşgal edilen adalarımız
ve karasularımız için mücadele eden emekli Albay Ümit Yalım şimdi de Akdeniz
kıta sahanlığımız içinde bulunan karasularımızı Yunanistan’ın küresel petrol
şirketlerine satışa çıkardığını belgeleriyle açıklıyor.
Anlaşılan o ki içimizde
bir Yunan lobisi var. Yunan tezlerini hayata geçirmek için çalışıyor.
-AKP’nin Afyon Belediye
başkanı Burhanettin Çolak Yunan şehitleri(!) adına anıt yapmaya kalkmıştı.
Toplumsal baskı amacına ulaşmasını engelledi. İşgalci tecavüzcü Yunan
askerlerini şehit ilan eden Çolak’a 2017 yılnda ADD Genel Başkanı Süheyl Batum
teşekkür plaketi verdi iyi mi(!)?
-Atatürk’ün hain ilan
edip 1925 yılında mübadelede Yunanistan’a gönderdiği Rum papaz 6. Konstantin’in
kemikleri 86 yıl sonra 2011 yılında AKP’nin verdiği izinle İstanbul’a
getirildi. AKP’nin Fener Rum Kilisesine hizmeti Kurtuluş Savaşı veren Atatürk
ve silah arkadaşlarına Türk Milletine meydan okumak değil de nedir?!…
-Kurtuluş Savaşında
ihanet içinde olan ve dini siyasete alet eden Fener Rum Patrikhanesine karşı
mücadele veren ve müstakil Türk Ortodoks Patrikhanesini kuran Papa Eftim’in
torunu Sevgi Erenerol’dan Ergenekon kumpasıyla intikam alındı.
“Ben Türk dostu değil
Türk oğlu Türküm” diyen Papa Eftim’in torunu Sevgi Erenerol CİA’nın önüne
atıldı. Fener Rum Patriği Bartholomeos o dönemde bir gazeteye verdiği
beyanatta;
“’Sevgi Erenerol bizi
çok incitiyordu. Çok aleyhimizde konuşuyordu. Şimdi ortaya çıktı ki orada (Türk
Ortodoks Patrikhanesi Kilisesi) Ergenekon toplantıları yapılıyormuş. Devlete
hükümete AK Parti’ye bize karşı toplantılar yapılıyormuş.
Bunların bir ibadet
mekanında yapılıyor olması daha da üzücü” demiştir.
Bu beyanat üzerine
Sevgi Erenerol adil yargılamayı etkiledikleri gerekçesiyle suç duyurusunda
bulunmuştur.
Yani geçmişin hesabı
bugün tek tek kapatılıyor. İçimizdeki Yunan lobisi çalışıyor.
-Müze olarak kullanılan
Sümela Manastırının Fatih’in Trabzon’u fethettiği gün ayine açılması da bir
mesajdır. Emperyalizm mesajını simgeler üzerinden verir. Ve o gün Sümela’ya
ayine gelenler Rum-Pontus Devleti haritası bulunan tişörtler giyerek Türk
Milleti’ne meydan okudu. O gün müzede görevli memur bir bayanı darp ettiler.
Peki kim göz altına alındı? Türk Bayraklı tişört giyerek durumu protesto eden
Türkler…
-Hatırlayın Sümela’ya
ilk çıkışı bir gemiyle “Fetullah+Rahmi Koç+Bartholomeos” üçlüsü yapmaya kalkmış
büyük bir dirençle karşılaşmışlardı. AKP geldi bütün engelleri ortadan
kaldırdı.
-Dönemin Başbakanının
Yunanistan ziyareti sırasında Selanik’e Rum Pontus Soykırım anıtı dikildi.
Başbakan tepki vermediği gibi ziyaretini de kesmedi. Bugün bu tepkisizlikten
cesaret alan bazı ülkeler parlamentolarında Rum Pontus Soykırımı yalanını kabul
ediyor.
-2011 yılında AKP Ordu
Milletvekili ve İnkilap tarihi doktoru İhsan Şener Yunan Ordusunun Ege’de
savaşmadığını ve Türk şehitliklerinin sembolik olduğunu söyleyerek bütün bunlar
Ankara’daki yönetimin meşruluğunu göstermek için yapıldı iddiasında bulundu.
(Yeniçağ Gazetesi)
-Deli raporunun
korumasına sığınarak “keşke Yunan kazansaydı şeriat kalırdı” diyen püsküllü
Kadir mi bu zihniyeti doğurdu yoksa bu zihniyet mi püsküllüyü doğurdu? Ya da
bunlar “Yunan Ordusu bizim ordumuzdur. Yunan Ordusunun başarısı için dua
ediniz. Yunana Ordusu Mustafa Kemal’e ceza verme işini yapıyor. ” Diyen
Vahdettin’in Adalet Bakanı Rüştü Efendilerin varisleri mi?
Sanki Kuva-i İnzibatiye
güncellendi de Kuva-i Milliye’ye karşı savaşıyor…
*** *** ***
-Bir de Ayvalık ve
Ayvalık Belediye Başkanı var. Başkan CHP’li. İddia o ki bu ismi Kılıçdaroğlu’na
Rahmi Koç tavsiye etmiş. Başkan’da AKP gibi kilise sevdalısı. Ayvalık’ta 6-7
kilise onarmış(!). . Cemaat yok ama kilise onarılıyor. Bu neyin hazırlığı
acaba?. . Ve Ayvalık’ta tarihte olmamasına karşın Bartholomeos metropolit
atıyor. Ayvalık Patrikhaneye bağlı din adamlarınca kapı komşusu yapılıyor.
Alaçatı’da sohbet
ettiğimiz Özcan Pehlivanoğlu Ayvalık hakkında çok şey anlatıyor. Ayvalık
mutlaka mercek altına alınmalı gelişmeler takip edilmelidir.
Pehlivanoğlu diyor ki;
“Başta Rahmi Koç Muhtar
Kent olmak üzere tanınmış iş adamlarımız kiliselerin ve şapellerin ihyası için
destek olmaktadır. Ayvalık’ın herkes için bir ‘açık şehir’ olarak kabul
edilmesi uzun süredir dillendirilir olmuştur. Nedir ‘açık şehir’ olmak?
Herkesin gelip yerleşebileceği bir yer olmasıdır Türkiye Cumhuriyeti’nin
hükümranlık alanından çıkması demektir. Türk olanların 1773-1923 arasında
olduğu gibi Ayvalık’tan gitmesi demektir… “ Bu konuda bir yazı da yazmış.
Yazının linki;
LİNK : https://odatv.com/ayvalik-elden-gidiyor-mu-1610171200.html
Özcan Bey Midilli Adası
Belediye Başkanının yayınladığı turizm rehberinde Ayvalık’ı kendi turizm
beldeleri içinde gösterdiğini söyledi. .
Ülkede kimin eli kimin
cebinde belli değil de… Bir Yunan Lobisinin varlığı açıkça ortaya çıkıyor. Ve
AKP Ege adaları ve kıta sahanlığı konusunda Yunan tezlerini savunuyor. AKP’nin
savunduğu tezleri yıllardır Yunan devleti Türk Devletine karşı savunuyordu.
Artık gerek kalmadı. Yunan adına AKP savunuyor.
-Biz Doğu ve
Güneydoğu’ya odaklandık. Belli ki Batıda da ayrı bir proje yürütülüyor.
-İddia ediyorum!!
Yunanistan Türkiye ile savaşa hazırlanıyor. Bu gerçeği yıllardır iddia
ediyorum. Bazıları küçümsüyor. Yunan bize saldıramaz iflas etti diyor. Oysa
iflas eden bir ülke için savaş bir çıkış yoludur. Dün Yunan’ı Anadolu’ya
yollayanlar aynı vaatler ile bugün de Anadolu’ya yollayamaz mı?
Yunanistan işgal
altındaki adalarımız dahil bütün Ege adalarında Lozan Anlaşmasını ihlal ederek
silahlanıyor. Neden? Yunan istihbaratı Kurtuluş Savaşında neden yenildiğini
yenildiği yerlere gelerek inceliyor. Resimliyor. Raporluyor. NEDEN??? Herhalde
piknik yapmak için değildir.
-Şimdi gene bir avuç
Yunan diyeceksiniz. Unuttuğunuz bir şey var. Sadece bir avuç Yunan ile
savaşacağımızdan emin misiniz? Bir file 100 çakal saldırırsa ne olur? Bu ülke
içimizdeki etki ajanlarına yabancı devletlere çalışan binbir kılıklı ajanlara
maaş ödeyen tek ülkedir.
-Güneydoğu’ya atanan
melelerden bazılarının yabancı istihbaratlar ile çalıştığı haberleri geliyor.
Birçok tarikat ve cemaat şeyhleri aynı durumdadır. Karabağ’da Türkleri kesenler
içinde ASALA kurucuları içinde Suriye Ermenileri de vardı. Ve onlar Suriye’den
bu ülkeye gelirken “dedelerimizin topraklarını geri almaya gidiyoruz” diyerek
geldi. Talibanından tutun El Kaidesinden Hizbullahına İŞİD’ine kadar bu ülkede.
Hepsi yabancı istihbaratlarla bağlantılıdır. Herhalde tatil yapsınlar diye bu
ülkeye sokulmadılar değil mi?
-Ve bugün Türk Ordusuna
silah üreten Sakarya’daki fabrika satışa sunuluyor. Neden??
-MİLGEM gibi projeleri
yürüten asker mühendisler de casusluk ve benzeri kumpaslarla içeri tıkılmıştı.
Yani esir alınmıştı.
-Balyoz kumpasında tek
tutuklu sivilin HAVELSAN Genel Müdürü Ömer Faruk Yarman olması çok şey ifade
etmiyor mu?
-İstihbaratı elinden
alınmış okulları kapatılmış parçalara ayrılmış hastaneleri elinden alınmış
yüzlerce kumpasla içi boşaltılmış casusluk-fuhuş gibi alçakça suçlamalar ile
aşağılanmış psikolojik operasyon birimi kapatılmış bir ordumuz var farkında
mısınız?
Ordumuzun bu durumu
düşmana caydırır mı yoksa cesaretlendirir mi?
İçimizdeki YUNAN
LOBİSİNE dikkat edin. Adları Ahmet Mehmet Ayşe olabilir. Tıpkı Kuva-i
İnzibatiye (saray+İngiliz) ordusundakilerin adı gibi… Ad önemli değildir.
Önemli olan nereye çalıştıklarıdır.
Karagöz ile Hacivat’ı
aynı el oynatıyor. Bu gerçeği daima aklında tut!!
UYUMA!!
UYURSAN ÖLÜRSÜN!!
Zahide UÇAR
27.12.2018