Zülal Kalkandelen : Figüran oldular
E-POSTA : zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr
27 Ocak 2023
4 Ocak’taki yazımı şu soruyla bitirmiştim: Bakalım TBMM’deki muhalefet türban konusundaki anayasa değişikliği teklifi ile ilgili görüşmelere girmeyip laikliğe vurulacak yeni darbenin figüranı olmayı reddedecek mi?
Yanıtı aldık. AKP’nin laikliğe karşı yeni darbesinin figüranı oldular.
Önce CHP, Kılıçdaroğlu‘nun hiç gereği yokken sosyal medyada paylaştığı bir video ile türbanı yeniden siyasetin gündemine soktu; sonra Medeni Kanun’un 96. yıldönümünde çarşaf, peçe, sarık, cübbe gibi her türlü dini simgeyi de kamuda serbest bırakacak bir yasa teklifi verdi. Anayasaya öylesine aykırı bir teklifti ki ittifak ortağı İYİ Parti’den bile destek gelmedi.
CHP, verdiği bu teklifle iktidar partisinin türban konusunda yeni bir hamle yapmasına yol açtı. AKP, “gollük pas” diyerek yasa teklifi yerine türbana anayasal güvence getiren anayasa değişikliği teklifini verdi; araya aile ile ilgili düzenlemeyi de sıkıştırıp Medeni Kanun’u hedefledi.
AKP’nin anayasanın laiklik ilkesine ve eşitlik ile ilgili maddelerine tamamen aykırı olan teklifine karşılık, muhalefete TBMM Anayasa Komisyonu’ndaki görüşmelere katılmama çağrıları yapıldı.
Ama CHP ve İYİ Parti bu uyarılara kulak vermedi. Komisyon toplantılarına girip yapılması düşünülen değişikliğe dair ortak önerge verdiler ve tabii reddedildi; AKP’nin teklifi kabul edildi.
CHP ve İYİ Parti, şimdi Genel Kurul’da desteklemeyeceklerini söylüyor ama bir kere daha AKP’nin laiklik karşıtı girişiminin önünü açtıktan sonra…
GEÇMİŞ NEDEN BU KADAR ÇABUK UNUTULDU?
Danıştay 2. Dairesi Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin‘in 2006’da neden öldürüldüğü unutuldu.
Katil Alparslan Arslan‘ın Danıştay 2. Dairesi’nin türban hakkında aldığı kararlara tepki olarak o cinayeti gerçekleştirdiği unutuldu.
2008 yılında Anayasa Mahkemesi’nin AKP kapatma davasında türban konusundaki değişikliği “laikliğe aykırı eylem” olarak kabul ettiği unutuldu.
Doç. Dr. Bahriye Üçok‘un 33 yıl önce “İslamda örtünmenin zorunlu olmadığına” dair açıklamalarından sonra hedef gösterilerek öldürüldüğü unutuldu.
2. CUMHURİYETÇİLER ALKIŞ SIRASINDA
Sonuç şu ki dincileşmeye karşı ses çıkaran çok az sayıdaki milletvekilinin dışında, TBMM’deki muhalefet, üstlendiği figüranlık konumuyla, AKP’nin son 21 yılda laikliği delik deşik etmesine yol açan siyasetin payandası olmuştur.
“Biz değiştik” diyen Kılıçdaroğlu‘nun eski AKP yandaşı 2. Cumhuriyetçi liberaller tarafından alkışlanması da bunun sonucudur.
Gerçekten öyle bir değiştiler ki 2008’de başörtüsü serbestisine karşı çıkarak AYM’ye başvuran Kılıçdaroğlu, yıllarca özgürlükçülük adına gericiliği destekleyen “yetmez ama evetçi” Cengiz Çandar‘ın bile “Bravo Kılıçdaroğlu!” diyerek coşmasına neden oldu.
Aslında bu dönüşümün sinyallerini 2010’da vermişti Kılıçdaroğlu.
Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinden 10’u AKP’nin “laikliğe karşı fiillerin odak noktası olduğuna” karar vermiş ama o, ana muhalefet partisinin lideri olarak, halka, “Laiklik tehlikededir diyemem” demişti.
Hepsi unutuldu ve unutturuldu.
Çok zor kazanılan, uğrunda nice canların bedel ödediği laiklik, siyasal İslamcıların ayaklarının altına paspas gibi böyle serildi!