SAYGI ÖZTÜRK : O örgüt, Karadeniz’de ne yapıyor ?
Bölücü terör örgütü PKK, 34
yıldır Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinde terör eylemlerine devam ederken, 25
yıldır da vazgeçilmez bölge olarak Karadeniz’de taban edinmeye çalışıyor,
fırsat buldukça eylem yapıyor. Geçen ay Giresun kırsalında bir uzman çavuşumuz
şehit edilmişti. Gümüşhane-Kürtün’de iki terörist öldürülmüştü. PKK,
Giresun’da, Gümüşhane’de ne geziyor?
Geriye gidelim. Bölgede 1980
öncesi sol örgütler taban buluyordu. 1995’de PKK,“Devrimci Halk Partisi” adıyla
Karadeniz’de ağırlıklı olarak keşif, istihbarat ve taban edinme yollarını
denedi. 1997’den itibaren Karadeniz’de fiilen başlattığı eylemleri günümüzde de
sürdürüyor. Çünkü, Karadeniz’in stratejik özelliği PKK’nın vazgeçilmezidir.
PONTUS’UN ALT YAPISI
Karadeniz bölgesi başlangıçta
sözde Kürdistan haritasında gösterilirken, bugün dolaşımda olan haritalarında
Karadeniz görünmüyor. “O halde PKK terör örgütü bölgede ne
yapmak istiyor?” sorusu akla geliyor. Genelkurmay’da,
terörle mücadele İç Güvenlik Dairesi’nin konusudur. O soruyu, İç Güvenlik
Dairesi eski Şube Müdürü emekli Albay Ünal Atabay’a sordum. “PKK’nın üzerinden bölgede
Ermeni/Rum-Pontus alt yapısı hazırlanıyor” dedi ve küresel
güçlerin stratejik hamlesinin önemli ayağını oluşturan Doğu Karadeniz planını
şöyle açıkladı:
– PKK üzerinden bölgede Ermeni / Rum-Pontus alt
yapısı hazırlanıyor. Uzun vadede Türkiye’nin Kafkasya-Orta Asya bağı kesilmek
isteniyor.
– Sözde müstakbel
Rum-Pontus sahasına komşu olacak şekilde, gelecekte Ermenistan ile birlikte
sözde Kürdistan’ın Artvin üzerinden Akdeniz’e alternatif olarak denize çıkışı
arzulanıyor.
– Böylece Türkiye’nin,
oluşabilecek bir ‘Orta Asya Birliği’ ile bağları tamamen kopartılacak, Anadolu
yalnızlaştırılacak.”
Bu stratejik hamleler, Orta
Asya’ya kadar uzanıyor, bir taşla üç kuşun vurulması hedefleniyor. Diğer bir
ifadeyle PKK, Doğu Karadeniz’de var olmak suretiyle kuzey hatta bir eylem
kuşağı oluşturarak; taktik anlamda mücadele alanını genişletmek, güvenlik
güçlerinin gücünü dağıtmak, eylem sahasını genişletmek ve halk üzerinde korkuyu
yurt sathına yaymak, Gürcistan-Ermenistan hattında bir koridor oluşturarak
buraları lojistik, silah ve mühimmat ikmalinde kullanmak istiyor. Stratejik
anlamda da ‘Karadeniz gücü’ yapılanması maskesi altında Ermeni / Rum-Pontusu
canlandıracak alt yapı çalışmaları için taşeronluk hizmeti yapmak.”
O HARİTAYLA DA ÖRTÜŞÜYOR
Karadeniz gücünü oluşturan
teröristler; Ordu-Giresun, Gümüşhane-Trabzon ve Artvin-Ardahan olmak üzere 3
ana bölgede küçük gruplar halinde bulunuyor. PKK’nın yoğunlaştığı eylem hattı
ile ABD-Wilson Haritası örtüşüyor. 1920 Sevr Anlaşması’na göre Osmanlı topraklarında
Ermenistan ve Kürdistan’ın kurulması kararlaştırılmıştı. Ermenistan’ın batı ve
güney sınırlarının tespit edilmesi yetkisi dönemin ABD Başkanı Wilson’a
verilmişti. Verilen bu görevi tamamlayarak Müttefik Kongresi’ne sunduğu
haritada ve raporda; “Giresun’un 20 kilometre doğusundan başlayarak
Dersim’in doğu eteklerine, Erzincan’ın 20 kilometre batısına kadar inip sonra
Erzincan’ın güneyinden Bingöl Dağları’nın güney eteklerine varır, Bitlis’in 20
kilometre güneyinden devam ederek İran sınırına ulaşır.” ifadesi
unutulmaması gereken tarihi bir belgedir.
Wilson haritasındaki Giresun
hattı dikkat çekici bir bölgedir. PKK’nın “Karadeniz gücü” olarak adlandırdığı
terörist grubun zaman zaman bu hattaki eylemleri, bu bölgede dolaşıyor
olmaları, 1920 yılında çizilen hatta hiçbir değişikliğin olmamasını, günümüzde
halen geçerliliğini korumasını, Ünal Atabay, Rum-Pontus, Ermenistan-PKK
ittifakının devam ettiği biçiminde yorumluyor, “PKK’nın Doğu Karadeniz
faaliyetleri güvenlik-istihbarat boyutunda yakından takip edilmeli ve diğer
taraftan da yöre halkının bu tehdit karşısında uyanık olunması yönünde
bilinçlendirilmesi faaliyetlerinde bulunulmalıdır” diyor.
KÜÇÜMSEMEK YERİNE
Terör örgütüne Güneydoğu’da, Suriye ve Irak’ta önemli darbeler
indirildi. Güvenlik güçlerinin elinde teröristlere karşı kullanılan önemli
teknik araçlar var. Onlardan etkilenmemek için Karadeniz’i bir sığınma yeri
olarak da görüyorlar. Karadeniz’in ormanlık olması, yoğun bitki örtüsü, sis ve
yağmurlar nedeniyle teröristler İnsansız Hava Aracı ve Silahlı İnsansız Hava
Aracına kolay kolay yakalanmıyor. Yangına neden olmamak için top atışları da
sınırlı yapılabiliyor. Bu bölgede teröristler bir şekilde taban yaratmışlar ki
varlıklarını sürdürüyor. Bunu küçümsememek gerekiyor. Bölgede derin bir çalışma
yürüten bölücü örgüt, söylemlerde hafife alınarak değerlendiriliyor.
Burasının örgütün önemli bir sahası olarak ileride memleketin başına iş
açabileceği dikkatler uzak tutulmasın.