Tavuk Gücüyle Çalışan Nükleer Bomba Gibi Birçok Saykodelik Savaş Taktiği
Tarihte savaşlarda yer alan insanlar kadar hayvanların da işlevsel bir rolü olmuştur. Kendi ülke tarihimize baktığımızda da atın savaşlarda ne denli önemli olduğunu görebiliriz, bu en bilineni. Ancak başka ülkelerin tarihlerine ve savaş taktiklerine göz attığımızda saykodelik çalışmalar olduğunu söyleyebiliriz. Tavuk gücüyle çalışan nükleer bomba mı istersin, ayağına bomba bağlanmış yarasalar mı? Kimisi uygulanmış kimisi ise şans eseri kullanılmamış.
savaş sanatı.
savaşta hayvanları kullanmak elbette çok uzun süredir insanevladının yaptığı bir şey, ne bileyim ata biner çünkü at daha hızlıdır filan ancak şu aşağıdakiler artık zekice mi salakça mı siz karar verin.
tavuk gücüyle çalışan nükleer bomba.
çok mu uçuk? ya da anlamsız?
değil.
1957 yılında soğuk savaşın zirve yaptığı yıllar. ingiltere, rusya’nın doğudan avrupayı istila etmesi fikrine eskiden beri ayar olduğundan almanya topraklarına belli yerlere nükleer silah başlıkları gömmeyi düşünür. ancak bir sorun vardır, kuzey almanya’da kış aylarında hava sıcaklığı nükleer başlığın elektronik kartını olumsuz etkileyecek derecede soğuktur. bu nedenle bir takım bilimadamları bölgeye giderler ve döndüklerinde çok acayip bir fikirle gelirler. artık d.şşak mı geçtiler yoksa fazla biranın yaptığı kafadan mı bilinmez “çare tavuklar!” demişler efenim. nükleer başlığın olduğu hazneye yeterince gıda ve tavuk konulunca tavukların vücut sıcaklığı nükleer başlığın kartlarını koruyacaktır hesapta. arada bir de gidip yumurta toplarlar artık. elbette plandan vazgeçilir ama fikir çok uçuk olduğu için değil, müttefik topraklarda nükleer silah başlığı bulundurmanın çok etik gelmemesi ve gelecek tepkilerden dolayı. vay amk!
yine 2. dünya savaşındayız efenim. telsiz, radyo vs haberleşmenin imkan dışı olduğu durumlarda ordular haberleşme için güvercinleri kullanıyorlar bunu biliyoruz. çünkü güvercinler hem düşman tarafından farkedilmiyor hem de kolayca 1500 km kadar yolu uçabiliyor. ingilere bu iş için tam 250 bin güvercin eğitmiş. lan olm bu ingilizler acayip adamlar. neyse, ancak bir sorun var, e almanlar da salak değil onlar da kullanıyor bu taktiği. sonunda ingilizler ingiltere sınırlarına güvercin yakalama konusunda eğitilmiş şahinler koymuşlar. plan başarılı olmuş ve ingiltere içinden dışarı haber uçuran en az 2 tane güvercin yakalamışlar canlı olarak. ve savaş esiri sayılmış bu kuşlar, şaka gibi. kendi güvercinlerine de daha sonra kahramanlık madalyası takmışlar, bak bu da şaka gibi.
Savaşta yakalanan güvercin savaş esiri sayılıyor.
lan olm filmlerdeki uçuk bilimadamları harbiden yaşamış bak.
yine 2. dünya savaşında artık iki tarafın bilimadamları uçuk fikirler konusunda sidik yarıştırır hale gelmiş. mesela, amerikan ordusu yarasa bombası diye bir şey düşünmüş, projenin adı da “x-ray projesi” (aman ne kadar yaratıcı).
plana gel. uyutulmuş yüzlerce yarasa, içi boş dev bombaların içine tıkılacak ve uçaktan atılacak. belirli yüksekliğe indikten sonra yarasalar uyanacak ve kapaklar açılınca binlerce yarasa yere yani ağaçlara, evlere tüneyecek(hedef japonya bu arada). işte film orada başlıyor, yarasaların ayaklarına monte edilmiş küçük napalm bombaları aktive edilecek ve niiyyaahahahah bütün orman, evler vs bir anda yanıp tutuşacak!proje cidden ele alınır hatta başkan roosevelt emriyle binlerce meksika yarasası ithal edilir ancak atom bombası araştırması maliyeti nedeniyle proje rafa kaldırılır(çok şükür mü desek bilemedim).
Savaş taktiğinin nirvanası: yarasaları canlı bomba olarak kullanmak
bitmedi lan.
gel sıkılmadıysan devam edelim.
dünyada en çok kullanılan sınır savunma sistemlerinden birisi mayınlar. o kadar yaygın ki şu an yeri bilinmeyen milyonlarca mayın var. eh bunları insan gücüyle temizlemek epey zahmetli ve riskli. napak napak denmiş ve amerika 2000 eşek eğitmiş bunun için. ama eşekler de insandan bile ağır olduklarından genelde mayını patlatıyorlarmış, eşek işte. bunun üzerine yine çılgın bilimadamları genetiği değiştirilmiş fareler kullanmışlar. bu fareler hem mayınları tespit ediyor hem de hafif olduklarından mekanizmayı tetiklemiyormuş.
az kaldı bak.
1920’lerde stalin artık votkanın kafasıyla mı bilinmez bir karar alır. süper askerler! insan ve şempanzenin genetik olarak kırması olacak bu askerler hem acıya dayanıklı olacak hem de rusya’yı insan ölümlerinden kurtaracak.
bu işle ilgili ilya ivanov görevlendirilir. bizim dünden razı kahramanımız hemen tası tarağı toplayıp fransız guyanasına gider(çakaaal). orada dişi şempanzelere insan spermi enjekte eder. bizzat kendi spermini üstelik. başarılı olma ihtimali olan 10 kadar şempanze ile moskova’ya döner, tabi karısına “herşeyi bilim için yaptım karıcığım” diyerek.
ikinci aşamada şempanze spermini bir kadına yerleştirmek vardır. elbette başarısız bir deney.
Neyse ki başarısız deney.
GIF LİNK : www.gifs.com/gif/KjEwn5
milattan önce 700 senelerinde yunan ordusu üzeri dikenli zırhla kaplı, özel olarak eğitilmiş ve beslenmiş( ortalama 110 kg lan ağırlıkları, yuh neyle beslediniz?) köpekleri savaşta cephenin en önünde hemen düşman saflarına sürerlermiş. azgın ve vahşi bu köpekler düşman hattında paniğe sebep olurmuş.
aha
bak şu ilginç.
1994 yılında amerikan ordusu ölümcül olmayan ama düşmanı etkisiz hale getirecek silahlar icat etmek ister. 3 ana başlık belirlenir : taciz edici, rahatsız edici ve kötü adam(!) kimyasalları. şaka desem komik gerçek desem hiç komik değil ama gerçek.
fikirlere gel şimdi. ilk önce düşmanın üzerine atılacak bir bomba ile düşman askerlerinin üzerine sinecek bir madde sayesinde tüm börtü böcek akrep arı vesaire hayvanatın askerlere saldırması planlanmış.
diğer fikir daha akıllara zarar. atılacak bomba ile düşman askerlerinin dayanılmaz ağız kokusu yaymaları ve cephenin karışması hedeflenmiş. lan neyse bir şey demiyorum.
son fikir ise daha acayip. düşman askeri üzerine atılacak güçlü afrodizyak maddeler sayesinde düşman askerlerinin homoseksüel eğilimleri tetiklenecek. yani eşcinsellik bombası yapmayı planlamış amerikyum devleti. yuh lan yuh!
bu bilginin kaynağı 2013 yılında amerikan ordusu kararı ile yayından kaldırılmış. yine de ilgili aha
hala okuyorsan kısa bir bilgi daha. şu meşhur hanibal bir defasında deniz savaşı esnasında düşman kral gemisine yeterli mesafeye yaklaşınca içi zehirli yılan dolu küpler fırlattırmış ve panikleyen kral gemisi uzaklaşınca savaşı kazanmışlardır.
hala okuyorsan tamam sonuncuya geldik.
lan bu fikir ne bonbası, en az ucuna taramalı takılmış füze kadar uçuk bak. aha taramalı füze
2. dünya savaşında amerika ucundaki başlığa 3 tane güvercin yerleştirerek hedefi bulacak güdümlü füze projelendirir.
3 tane camekanlı bölmesi olan füze başlığında 3 adet özel eğitimli (lan bu özel eğitim deyip duruyorum nasıl eğitiyorlar bunları merak ettim şimdi?) güvercin yerleştiriliyor. her birinin önünde de rotayı gösteren ekran gibi bir şey. güvercinler hedefi ve rotayı bildiklerinden eğer rotada sapma olursa ekranı gagalayarak doğru rotaya getirecek füzeyi. eğer hedef tam ekranın ortasında ise ortayı gagalayacaklar ve 3 güvercin de ortayı gagalarsa rotanın doğru olduğu anlaşılacak.
elbette proje rafa kaldırılıyor çünkü pratikte uygulanamıyor. lan ciddi ciddi yapmışlar ama. çizgifilmde izlesek saçmalık deriz. böyle böyle saçmalaya saçmalaya doğruyu bulmuşlar demek ki şu an dünyanın ümüğünü sıkıyor ipneler.
aha
siz bakmayın her onbaşıdan kahraman, her savaştan efsane türetip bize filmlerle dayadıklarına. adamlar baya saçmalamış zamanında.