ÖMÜR ÇELİKDÖNMEZ : İran Cumhurbaşkanı Reisi’yi Amerikan tabutuna Kasım Süleymani’nin adamları mı koydu ???
20-05-2024
İran Cumhurbaşkanı Reisi’yi Amerikan tabutuna Kasım Süleymani’nin adamları mı koydu?
19 Mayıs Pazar günü Yerköy Beserek Köyü Kültür, Turizm, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin Ankara Kazan Kılıçlar Köyü’nde düzenlemiş olduğu Kırım Tatar Hıdırellez Şenliklerine katıldık.
Dönüşte Kafkassam editörü Hasan Oktay’ın 16.12’de İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin bindiği helikopterin düştüğü haberinin ardından sosyal medyada 16.40’da yayınladığı videoyu izleyince konudan haberim oldu. Hasan Oktay’ın konuşmasına Slovakya Başbakanı Robert Fico’ya düzenlenen suikast ile başlaması önemliydi.
Ülkesinde Rus yanlısı bir figür olarak öne çıkan Fico, seçim sürecinde Kiev’e “tek bir kurşun bile” gönderilmeyeceğini söyleyerek bu tavrını açıkça göstermişti. Fico Suikastının savaş lobisinin çıkarlarına hizmet ettiği ortadaydı ve gözdağı verilmişti.
Robert Fico, belki Rus ordusuna lojistik destekte bulunmamıştı ama İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Rusya Lideri Putin ile müşterek bir çizgide ülkesinin dış politik tercihlerini kullandığından ve Ukrayna’daki savaş sırasında Rusya ile derinleşen askeri bağları nedeniyle uluslararası baskıyla karşı karşıyaydı.
İran Cumhurbaşkanını hedef alan bu menfur suikast İran içinde bir dizi siyasi, sosyal ve ekonomik krize ilişkin muhalefetin arttığı bir dönemde gerçekleşti.
Kerbela kültürü şehitlerle yaşatılıyor!..
Reisi, Pazar günü erken saatlerde, Azerbaycan lideri İlham Aliyev ile birlikte İran-Azerbaycan sınırındaki iki barajın açılış törenine katılmak için bölgedeydi.
Araz Nehri üzerinde yer alan Hudaferin hidroelektrik kompleksinin işletmeye alma törenine ve Giz Galasy hidroelektrik kompleksinin açılış törenine katılmak üzere Azerbaycanlı mevkidaşı İlham Aliyev ile buluşmuştu.
İran-Nahçıvan sınırında İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tebriz Cuma İmamı Muhammed Ali el-Haşim ve Doğu Azerbaycan Eyaleti Valisi Malik Rahmeti’yi taşıyan helikopterin kaza yaptığı bilgisi gündeme bomba gibi düştü.
İranlı yetkililer ilk açıklamalarında; Cumhurbaşkanı Reisi’yi taşıyan helikopterin kötü hava koşulları nedeniyle sert iniş yapmak zorunda kaldığını, İran’ın kuzeyindeki Doğu Azerbaycan Arsbaran ormanlık bölgesinde yer alan Uzi köyünün yakınlarındaki kaza mahalline ulaşmanın zor olduğunu belirttiler.
Kaza haberinin hemen ardından İran Cumhurbaşkanlığı’na yakın bir kaynağa göre, İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin öldüğü bilgisi geldi. İran Mehr ajansı, Reisi’nin iyi olduğu ve konvoyun Tebriz’e doğru seyahat ettiği yönünde haber paylaşmıştı ancak daha sonra bunu sildi.
Bu durum, İranlı yetkililerin Reisi’nin ölüm haberini kargaşaya neden olmayacak şekilde açıklamanın yolunu aradıkları şeklinde yorumlanmıştı.
Rejimin kudretli isimleri… Suikast mi kaza mı?
Birçok kişi, Reisi’nin ölümünün kaza mı suikast mi olduğunu tartışıyor. Dini lider Hamaney’in en yakın bürokratlarından olan Reisi’nin İran içi iktidar çekişmesine kurban edildiğini düşünenler de az değil.
Cumhurbaşkanı Reisi, bölgesinde kendi ülkesinin güvenliğini öncelleyen barış eksenli dış politika izliyordu. İki defa iç ve dış mihraklar tarafından engellenen Türkiye temaslarını, üçüncüsünde 24 Ocak’ta Türkiye’yi ziyaret ederek gerçekleştirmişti.
Reisi, geçmişinde verdiği idam kararları ile tanınan, İran muhalefetinin korktuğu bir isimdi. Kudüs Ordusu Komutanı Kasım Süleymani ile arası açıktı, anlaşmazlıkları çok belirgindi.
Belki de Kasım Süleymani’nin ölümü, en çok Reisi’nin elini rahatlatmıştı. Hatta Kasım Süleymani’nin, Hamaney’i görevden alıp, yerine geçmek istediği için öldürüldüğü iddia edilmişti.
İran’da rejim karşıtı illegal grupların, İbrahim Reisi gibi üst düzey İran devlet görevlilerine suikast düzenleyebilecek bir imkan yaratabileceklerini sanmıyorum.
Şahsımın olay değerlendirmesi; rejim içi muktedirlerin iktidar kavgası olduğu şeklindedir. Bu suikastın tamamen iç ve yerli ve İran istihbaratı ve ordusunda yerleşik unsurlar tarafından gerçekleştirilmiş olma ihtimali çok yüksektir. Muhtemelen Kasım Süleymani’nin ekipleri, komutanlarının intikamlarını aldılar.
Reisi’yi Amerikan tabutuna kim koydu?
İran’ın havacılık sektörü 1979’dan bu yana uçak kazalarında yaklaşık 2.000 İranlının öldüğü korkunç bir sicile sahip. İran havacılığının ambargo nedeniyle yedek parça sorunu yaşadığı ortada.
– İran devlet televizyonu: Cumhurbaşkanı Reisi’yi taşıyan helikopter kaza geçirdi
Cumhurbaskanı Reisi ve beraberindeki heyete Tebriz’de ABD yapımı Bell 212 helikopteri tahsis edildiği, kaza sonrası anlaşıldı. Bell 212, başlangıçta sivil operatörlere pazarlanmış, Bir pilot ve on dört yolcuyla 15 koltuğa kadar yolcu taşıyabiliyormuş.
–İran Cumhurbaşkanı Reisi’yi taşıyan helikopterin modeli gündem oldu
Bence ortada ironik ve ikonik bir mesaj var. ABD yapımı helikopterle tarih sahnesinden uğurlanan Reisi ve ardıllarına acaba nasıl bir mesaj verildi?
Yönetim anlayışları ve izledikleri dış politika ile ABD çıkarlarına hizmet ettiklerini mi vurguladılar?
Belki de Türkiye kamuoyunda çadır tiyatrosuna benzetilen İran ve İsrail arasında karşılıklı bombalama ritüeline tepkilerini gecikmeli olsa da bu şekilde göstermiş olabilirler mi? Oysa Reisi’nin anti amerikanist yapısı ve söylemleri yok muydu?
Reisi sonrası İran’da neler olur?
Reisi, İran’ın geçmişindeki en muhafazakâr cumhurbaşkanlarından biri olarak görülüyordu. Ruhani Lider Hamaney’e çok yakın ve aynı zamanda, Hamaney’in en ciddi haleflerinden biriydi.
Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi uzmanı Nikita Smagin’e göre, İran Cumhurbaşkanının ölümü, hükümetin yeniden yapılandırılmasını gerektirecek olağanüstü ve stresli bir olay olmakla birlikte Reisi’nin ölümünün İran sistemini çökertmeyeceğine de dikkat çekiyor.
İbrahim Reisi siyasetin aşırı muhafazakâr kanadına mensup. Aynı zamanda, Tahran’ın nükleer faaliyetlerini sınırlama taahhüdü karşılığında yaptırımların kademeli olarak kaldırılmasını içeren İran nükleer anlaşmasının restorasyonunu da savunuyor.
Siyaset bilimci ve oryantalist Elena Suponina’ya göre Reisi olmasa da İslam Cumhuriyeti’nin siyasi gidişatı değişmeyecek. İran Cumhurbaşkanı bir karar verici değil, uygulayıcı. Dolayısıyla İslam Cumhuriyeti’nin politikaları ve bu politikaların temelleri aynı kalacaktır. Reisi’nin ölümü, İran politikasını değiştirmeyecek ancak iktidar mücadelesini ateşleyecektir.
– Reisi’nin ardından İran geçici Cumhurbaşkanı olarak onaylanan Muhammed Muhbir…
İran Koruma Konseyi Sözcüsü Taha Nazif’in, “Anayasanın gerekli hükümleri dikkate alınarak cumhurbaşkanı birinci yardımcısı, İnkılap Rehberi’nin onayı ile başkanın sorumluluk ve yetkilerini üstlenecektir” açıklamasının ardından, 2021 yılında İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı olan, yönetim ve uluslararası hukuk olmak üzere iki alanda doktora derecesi bulunan Muhammed Muhbir Cumhurbaşkanlığına vekaleten, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın ölünce ardından hükümet kurulunun onayıyla bu bakanlığın başına Dışişleri Bakanlığı siyasi yardımcısı Ali Bakıri getirildi.
***
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
омюр челикдёнмез, Дикгазете
***
Seçilmiş Kaynakça
https://anhor.uz/world/reuters-said/
https://www.bfm.ru/news/550507
https://www.rbc.ru/politics/19/05/2024/664a32dc9a79472f76a35654
https://www.bbc.com/turkce/live/haberler-dunya-69035438
https://twitter.com/kafkassam1/status/1792191787156615541?t=OGqlKB3emPrr2fL11rJBsQ&s=19
https://x.com/AFADBaskanlik/status/1792261096348299408?t=pH5koc0WSKGRDs7HITRf-A&s=08