İsrail’in Heron denilen insansız hava
araçları, kötü hava şartlarında çalışmıyordu. Bizim geliştirdiğimiz İHA’lar ise
daha ileri olan yazılımları sayesinde sisli ve kötü havalarda da çalışıyor ama
bunu teröristler bilmiyordu. Afrin Harekatı’nda eski bilgilere dayanarak sisli
havalarda Türk askerine baskın yaptılar, silahlı İHA’larla karşılaşmak sonları
oldu.
Afrin Harekatı’nın son günlerinde, Türk
Silahlı Kuvvetleri, Irak sınırından başlayarak Kandil Harekatı’nı başlattı. 1,5
yıldır kesintisiz devam eden bu harekât, Kuzey Irak’ta PKK’nın geçiş yolları
üzerinde üsler kurarak Kandil’e doğru adım adım ilerliyor. Kuzey Irak kolay bir
coğrafya değil. Derin vadileri, kanyonları, dik kayalıkları, mağaraları ve
geçit vermez yapısı ile gerilla savaşına elverişli dünyanın en çetrefil
bölgelerinden biri. Türk komandoları bu zor coğrafyada teröristleri
temizleyerek ilerliyor. Şu ana kadar 13 kalıcı üs kurulmuş durumda.
Şüphesiz terörle mücadele düzenli savaş gibi
değil, şartları çok farklı. İnsansız hava araçları bu mücadelede etkili ama her
şey demek değil! Mesela ABD’nin Afganistan’da binin üzerinde insansız hava
aracı var. Ama Afganistan’ın yüzde 70’ini Taliban kontrol ediyor.
***
Eskiden cevabı verilemeyen sorular vardı.
Kandil neden temizlenemiyor? Uçaklarımız dağı taşı mı bombalıyor? PKK’nın üst
düzey yöneticilerine karşı neden eylem yapılamıyor? Profesyonel ordu,
teröristleri imha edemiyor mu?
Son on yıllık dönemde araştırma, geliştirme ve
savunma sanayiindeki millileşme sonucu terörle mücadelenin şekli değişti. Artık
ileri teknolojiler sahada kullanılabiliyor. Uçaklar, akıllı yazılımlarla nokta
atışı yapabiliyor. İçimizdeki hainler temizlendi.
MİT’in dış operasyon yapma yeteneği gelişti. Türk Silahlı Kuvvetleri, İçişleri
Bakanlığı ve MİT’in Ortak hareket etme kabiliyeti yükseldi. Bu güçlü
koordinasyon da netice vermeye başladı.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Suriye ve Kuzey
Irak’ta kurduğu istihbarat ağı sayesinde artık PKK elebaşları birer ikişer
yakalanıyor. Önce Kandil’de dağ yolunda ilerleyen bir otomobil içinde PKK’nın
dış istihbarat bağlantılarını kuran Rıza Altun ile birlikte örgütün Kandil
sorumlusu, dış ilişkiler sorumlusu ve sözcüsü geçtiğimiz Mart ayında nokta
atışı ile imha edildi. Kırmızı listede yer alan Mehmet Soysüren’in öldürülmesi
de 9 Nisan günü açıklandı. 2019’un ilk üç ayında 13 üst düzey PKK militanı
devre dışı bırakıldı. Geçtiğimiz günlerde de üç aylık etkili bir operasyon ile
PKK’nın Karadeniz yapılanması çökertildi.
***
PKK’yı hayatımızdan çıkarmak için uyuşturucu
ile de yoğun mücadele gerekiyor. Uyuşturucu ile etkili mücadele, PKK’nın ana
gelir kaynağını kurutmak anlamına geliyor. 2019’un ilk üç ayında uyuşturucu ile
bağlantılı olarak tutuklanan kişi sayısı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun
verdiği rakama göre 6 bin 320.
PKK ile mücadelede Almanya ayağı da çok
önemli. En az Kandil’deki kadar Almanya’da PKK teröristi var. Bu teröristler
adı duyulmamış dernek ve vakıflar üzerinden uyuşturucu pazarlaması yapıp PKK’ya
haraç topluyorlar. Almanya’da uyuşturucunun bizden çok daha yaygın olarak
kullanıldığı dikkate alınırsa PKK’nın nasıl para kazandığı kolayca
anlaşılabilir.
Türkiye’nin selameti, önünü görmesi, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu’da turizmin gelişmesi, yatırım yapılması ve insanların huzura
kavuşması için PKK’nın bir an önce temizlenerek hayatımızdan çıkarılması
gerekiyor. Almanya ile sağlıklı ve iyi işleyen bir diplomasi, terör örgütünün
yurt dışı bağlantılarını da yok eder.
Rıza Altun gibi dış istihbarat
servislerince korunan bir ismin nokta atışı ile vurulması, çok ama çok önemli
bir aşamadır. Diğer PKK baronlarının da sonu uzak değil!