TERÖR

FETÖ ÖRGÜTÜ DOSYASI : TSK’ya mikrop GATA’dan bulaştı

TSK’ya mikrop
GATA’dan bulaştı

TSK’da rütbe yükseltme ve komuta kademesinin GATA’ya
sızan FETÖ’cü personelin hazırladığı sahte raporlarla şekillendirildiği, örgüt
mensubu olmayanların sağlık raporuyla devre dışı bırakıldığı ortaya çıktı.

Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığının Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) askeri tıbbiye
yapılanmasıyla ilgili yürüttüğü soruşturmada sona gelindi. FETÖ’nün ilk darbe
yaptığı Türk Silahlı Kuvvetler’deki(TSK) tüm yapılanmasını çözen savcılık,
örgütün 1980 Darbesiyle beraber başlattığı topyekun işgal girişimini olay olay,
isim isim sıraladı. Ankara Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmada FETÖ’nün
askeri hastaneler vasıtasıyla binlerce vatan evladını sindirdiği, görevden
attırdığı ve üst düzey komutanların sağlık bilgilerini örgüt amaçları
doğrultusunda manipüle ettiği ortaya çıktı.

ÖNCE KADROLAŞMA

Star’ın ulaştığı soruşturma dosyasındaki verilere göre, FETÖ;
TSK’da başarılı öğrencilerin öğrenimlerini devam ettirmeleri veya öğrenimlerine
son verilmesi, TSK içerisinde faal olarak görev yapan personelin görevlerinin
devam ettirilmesi veya sağlık yönünden emekliye sevk edilmesi, aktif görevden
pasif göreve geçirilmesi, (sözleşmeli subayların muazzaf subaylığa geçişi,
savaş pilotlarının rutin sağlık kontrolleri) ile diğer rütbeli personelin
belirli dönemlerde yapılan rutin sağlık muayenelerine ilişkin tüm işlemleri
kontrol edip yönlendirdiği anlaşıldı. Harp Akademisi, Harp Okulu, Astsubay
Meslek Yüksek Okulu ve TSK’ya ait diğer önemli birimlerde görevli FETÖ mensubu
olmayan personelin akademik yükselme, görevlendirme ve diğer işlemlerinin 
gerçeği yansıtmayan sağlık raporlarıyla engellenerek, bu kurumlarda görev
alacak ve geleceğin komuta kademesini yetiştirecek personelin FETÖ
mensuplarından oluşması sağlandı. Bunun için öncelikle hastanelerin 
yönetim ve akademik kadroları ele geçirildi.

İSTİLA BAŞLADI

FETÖ’nün askeri darbelerle beraber TSK’daki varlığını sürekli
güçlendirdiği tespitinde bulunan savcılık, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28
Şubat müdahaleleri örgütün arzu ettiği zemin ve araçlara aşama aşama
kavuştuğuna işaret etti. Savcılık, Mağdur Müşteki C.B’nin şu ifadelerine yer
verdi:  “GATA, gerek TSK, gerek ise sivil bürokrasinin üst düzey
yöneticilerinin sağlık amaçlı başvurduğu önemli bir merkezdir.”

“1990’lardaki baskı ortamında, çok sayıda FETÖ karşıtı
milliyetçi/ muhafazakar askeri öğrenci ve askeri hekim subay TSK’dan
uzaklaştırılmıştır. FETÖ 2000’li yıllardan itibaren sistemin her düzeyinde
mutlak hakimiyeti elde etmek üzere çok sayıda idari, hukuki ve psikolojik
operasyonlar icra etmiştir.” “FETÖ’cülerin uzmanlık pozisyon ve yetkilerini
kullanarak çeşitli emekli ve görevdeki askerler yönelik tıbbi tedavi görünümlü
suikastlar düzenlemiş olma şüphesi bulunduğu belirtilen dosyada, önemli
örneklere de yer verildi. Et yiyen bakteri ile eski Tuğgeneral Levent Ersöz’e
suikast girişiminin yapıldığı, hastane enfeksiyonu  ile Org. Necip
Torumtay’ın hayatını kaybettiği, Org. Necdet Özel’in Gazi Üniversitesinde opere
edildiği, Org. Galip Mendi’nin zehirlenmesi ve Topçu Albay Mehmet Haşimoğlu’nun
ölümünün bunlardan bir kaç örnek olduğu belirtildi.

MAHREM BİLGİLER

Savcılık FETÖ’nün GATA’da tedavi görenlerin kişisel veya aile
yakınlarının sağlık kayıtlarını ele geçirdiğini, özellikle üst rütbeli
personelin terfilerinin engellenmesi ve TSK’dan tasfiyesinde kullandığını
belirterek bazı örnekler sıraladı. 2005 yılında Yaşar Büyükanıt’ın, 2008
yılında Bilgin Balanlı’nın, Ergin Saygun’nun, 2011 yılında ise Galip Mendi ile
Fikret Demirtaş’ın sağlık verilerinin bu kapsamda ele geçirildiği belirtildi.

UYDURMA RAPORLAR

“FETÖ mensupları yerleştikleri kritik birimlerdeki etkileri
sayesinde TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliği’nde kendi çıkarlarına uygun
değişiklikler yapmış, türlü çelişki ve boşluklar oluşturmuş, bunları kullanarak
diledikleri kişileri tasfiye etmiş, dilediklerini TSK’ya dahil etmişlerdir.
Harp Okulu öğrencisi H.K’nin sağlam raporu olmasına rağmen GATA Psikiyatri
polikliniğine tekrar sevk edilip Murat Erdem tarafından “Kronik Nitelik
Kazanmış Psikotik Bozukluk” tanısı ile okuldan atılmıştır. TSK’dan atılan Murat
Erdem’in aynı zamanda Konya’da FETÖ’ye itaat etmeyen bir pilot hakkında
kalbinde sorun olduğu gerekçesiyle rapor hazırladığı, özel hastanede ise
pilotun kalbinde sorun olmadığının belirlendiği, buna rağmen itiraz
muayenelerinde yine engellendiği ve pilotaj eğitiminden elendiği…” “FETÖ
tarafından sisteme dahil edilmeye çalışılan adaylar, hasta olsalar veya
kendilerini hasta göstermeye çalışsalar dahi FETÖ mensubu doktorlar tarafından
sağlam olarak kodlanmış ve TSK’ya dahil olmaları sağlanmıştır.”

AHLAK KURALLARI TAMAMEN İHLAL EDİLDİ

“2013 yılına kadar TUS sınavlarında GATA başarısı GATA Tıp
Fakültesi ve askeri sağlık sistemi adına bir propaganda aracı olarak
kullanılmıştır. 17/25 Aralık başarısız darbe girişimleri sonrası ortaya çıkan
yeni durum çerçevesinde, GATA’nın TUS başarısı da sorgulanmaya başlamıştır.
FETÖ mensupları, etik kurulda diğer FETÖ’cülerin dosyalarını manipüle ederek
etik ihlal cezalarından korurken, karşıt personeli tasfiye için muhtelif etik
ihlal suçlamalarında bulunmuştur.”

1990’LI YILLARDAN SONRA ARTTI

FETÖ’nün 1990’lı yılların sonundan itibaren, ihbar mektupları,
internet siteleri ve medya araçlarını etkin bir şekilde kullandığı kaydedilen
soruşturmada şu tespitlere yer verildi: “TSK Sağlık Sisteminde gelecek vaat
eden, güçlü bağlantıları veya akademik arka planı olan pek çok kişi üzerinde
yoğun algı operasyonları icra edilmiştir. Tümgeneral veya Tuğgeneral olma
ihtimali bulunan tabip adaylar akademik veya etik ihlal suçlamalar, yolsuzluk
iddiaları, gayri ahlaki tutum ve davranışlar, ideolojik farklılık ve aşırılıklar
gibi pek çok konuda itham edilmiş general olmaları önlenerek tasfiye
edilmişlerdir.”

KUMPAS DAVALARI

FETÖ’nün hukuk kılıfı adı altında yürüttüğü tasfiye
operasyonları ise şunlar: “Ergenekon Davası, Balyoz Davası, İstanbul ve İzmir
Askeri Casusluk Davaları, Tıbbi İhmal Davaları, Sağlık Raporu Yolsuzluğu
Davaları, İlaç Yolsuzluğu Davaları ve Telekulak Soruşturması.”






































Soruşturma kapsamında tanık olarak bilgisine başvurulan Ö.F.Ş:
“Şu anda kara, hava, deniz, jandarma kuvvet karargahlarında personel, harekât,
istihbarat gibi kritik şubelerde çalışan bütün personel yüzde yüze yakın oranla
bunlardandır.” Dosyada ayrıca, 1990’ların sonu, 2000’li yıllar, 2006 ve 2012
yılları sonrası kurdukları internet siteleri üzerinden psikolojik harekat
yapıldığı kaydedildi.