ŞEKER
Bilmem kaç insan hatırlar Türkiyede kurulan ilk şeker fabrikasını?
Turhal ve Alpullu şeker fabrikaları bu ülkenin ilk yatırımlarından bir kaç
tanesi idi. Cumhuriyet tarihi başlarında devlet, yatırımlar için konular
aramakta gecikmedi. Kısıtlı olan devlet yatırım bütçesi ile yapılacak
yatırımların tarıma dayalı olması öngörülmekte idi . Ağır sanayi için henüz
ülke hazır olmadığı varsayılmış, daha hafif sanayi yatırımlarına,
bilhassa tarıma dayalı konular odak noktası olmuştu.
Tarıma dayalı ne tür bir yatırım olabilir? Bu önemli hususu
devletin çeşitli kurumları ele alıp hükümete projeler üretip sunmaları, 2 inci
dünya savaşı sonrasına kadar devam ettiğini bilmekteyiz. Bir de uçak üretimi
üzerinde Anadoluda yapılan yatırımları Amerika yakından takip etmekteydi.
Bunların başın da Kayseri deki Teyyare fabrikası Amerika’nın ilgi odağı
oldu. 1940 ile 50 li senelerde ise yatırımların yavaşladığı dönemler
olduğunu düşünmekteyim.
Anadolu’nun tarımsal üretiminin sanayi ayağı oluşturulması
için, o tarihte ülkede üretilen tarımsal maddelerin başında tütün, pamuk ,
fındık gibi işlenebilecek tarım ürünleri gelmekteydi. Tarımsal
gıdaya başka ne eklenebilir diye cumhuriyet hükümetleri araştırmalarını
yoğunlaştırmışlardı.
Şeker fabrikaları için tarımsal üretim olarak pancardan evvel
şeker kamışı gibi bir bitkiyi Türkiye denediğini hatırlarım. Şeker kamışı
bildiğimiz sulak yerlerde yetişen kamışlara benzeyen, içindeki lif lif olan
bitkiyi sıktığınız zaman çok tatlı bir sıvı çıkardı. Hatta bu kamışlar
pazarlarda satılır, dış kabuğu soyduktan sonra halka halka keser ağzımızda
çiğneyerek suyunu çıkarıp emerdik.. Kimi yerlerde merdaneye sıkıştırılıp
altına bardak koyarak çıkan tatlı sıvı içilirdi. Bu bitki bilhassa Adana
yöresinde sokaklardaki tezgahlarda şalgamın yanında alternatif olarak
meraklılarına servis edilirdi.
Daha sonraları şeker pancarı ekimi teşvik edildi. Devlet
tarımsal ürünler için taban fiyat verirdi.Tarımla uğraşanlar açıklanan taban
fiyata bakarak ya tütün, ya pamuk yada pancar ekerlerdi. Pancar kök bitkisi
olduğu için toprağı çok yorar, bir sene ektikten sonra, hemen ertesi sene aynı
bitkiyi ektiğinizde verim düşer, hatta bir üçüncü sene denediğinizde toprak
size kırmızı kart gösterirdi. Neden şeker kamışı yerine şeker pancarı tercih
edildiğini bilmemekle beraber, pancar toplamanın daha avantajlı olduğunu
düşünmekteyim. Hoş bence şeker kamışından elde edilen şurup belki pancara
nazaran daha fazla olsada, kamışın yetiştirilmesinde gerekli asgari tarım
şartları ülkemize uygun olmadığını düşünmekteyim.
Zaten şeker fabrikalarının çalışma süresi bildiğimiz gibi bütün
sene boyunca olmadığı aşikar. Pancar toplama ve işleme süresi kısıtlıdır. Belki
8 ay yatıp, dört ay çalıştığını düşünmekteyim. Hani sadece pancar işlemenin
yanında başka amaçla bu fabrikalar kullanılırmı, bunu bilmiyorum. Pancarı
üretildiği yerden bir başka yere işlemek için taşımak, şeker maliyetlerini
katladığı doğrudur. Bu nedenle pancar, üretildiği yerde işlenip şekere
dönüştürülmesi gerekir. İthal pancarla fabrikaların çalışmadığını
düşünmekteyim. Hani fabrika kurmak önemlidir, ancak politik çıkarlar için
değil, ülke ekonomisi için kurulması gerekir.
Son 15 senedir özelleştirme adı altında duran varlıklarımızı özelleştirme
adı ile elden çıkarılmasına üzülerek seyirci kaldık. Bankalarımız,
iletişim ağımız, rafinelerimiz, devletin kurduğu tekstil sanayi, madenler ve
diğerleri, özelleştirme adı altında yabancılara devrettiğimiz değerler.
Gelirlerinin nereye gittiği mechul bir kuyuya gömülen kaynak. Elde
kala kala şeker fabrikaları kaldı. Ancak bu sanayi dalının da yakında el
değiştireceği sinyalleri duyulmakta. Bu ülke insanları mısır şurubu esaslı
şeker bazına, birilerine çıkar sağlamak adına mahkum edileceği kaygısını yok
saymak olurmu diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
METİN
ATAMER