15 TEMMUZ’DA DENİZ ÜSLERİNDEN KALKAN GEMİLER
Sanki
üzerimizde kara bulutlar var, ama yarınlarda parlak günlerin bizleri
beklediğine dair umudumuz da var. Siyasi görüş ve fikirlerine hiç de
katılmadığım rahmetli Çetin Altan’ın umudun azaldığı anlarda yazıp, gerektikçe
tekrar ettiği; “Enseyi Karartmayalım” sözüne burada birebir katılıyorum. Güney
Anadolu hudut hattında Suriye– Irak boyunca PKK ve uzantılarının iç ve dış
yardakçıları ile saldırısı devam ediyor. Görülen o ki ağır ekonomik, eğitim ve
güvenlik sorunlarında iktidar tarafından bugün için üretilen çözümler yetersiz.
Yaşadığımız
bilim ve aydınlanma asrına ulaşmak yerine, asırlarca geriye gidişe yönelik
ülkeyi karanlıklara götürmeye azmetmiş kötü ama sanki kararlı bir darbe
girişimi yaşadık. Fethullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ) denilen karanlık yüzler
15 Temmuz 2016’da kanlı ama başarısız bir deneme yaptı. Görüldü ki adalete,
eğitime, Ordu’ya, polise, bankacılığa, spora…ve aklımıza gelen her kuruma el
atmışlar. İki yıldır temizlenemiyor, tutuklamalar ve onların mahkemeleri devam
ediyor.
Konu
geniş. Devletin birçok kurumunda ihanete ortak olan makam sahibi, para sahibi,
sözde adalet dağıtan hukukçular ve basın var. Bunlardan ilk aklıma gelen
birkaçına değineceğim:
Basının
o FETÖ ayağı içerde baş kaldıramıyor, ama dışarıda BAE (Birleşik Arap
Emirlikleri) eli ile Londra’da firari Yavuz Baydar tarafından bir Medya
Platformu oluşturmaya çalışıyor. Sitenin İngilizce kısmının başına FETÖ ile
bağı olduğu söylenip yazılan İlhan Tanır getirildi. Bu kişi Fuat Avni olduğu
tespit edilen Said Sefa’nın kurduğu sitenin Washington ayağı idi.
Almanya’da
Neue Zurcher Zeitung, Dr. Joseph Croitoru imzalı “Türkiye’nin Sürgün
Gazetecileri şimdi Arapça Mücadele ediyor” başlığı ile işin vahametini
belirtti.
Ahval,
Londra’da Al-Arap haber portalı yardımı ile Türkçe- Arapça yayına başladı. Ki
bunlar doğrudan Türkiye’yi hedef alıyorlar.
Bu geniş
konular içinde başka dikkatimi çeken spora ait Aziz Yıldırım’ın 28 Mart 2018’de
İzmir’de ; “3 Temmuz FETÖ Kumpası’nın Bilinmeyenleri” konulu paneldeki
konuşması var. – “2011’de operasyon yapılmasaydı, Fenerbahçe zirve yapardı…Forbes
Dergisi manşet attı, 1.8 milyar dolar gücümüz vardı. O gücü yok ettiler. Bugün
de söylüyorum FETÖ bitmemiştir. Her gün birilerini yakalıyorlar. Kim nedir,
kimdir? Belli değil, yanılmayalım…”dedi. Acı ama gerçek bir feryat.
***
O
günlere, 15 Temmuz’u 16’sına bağlayan geceye samimi, gerçekçi bir perspektiften
bakalım. Bu kadar ağır, çok yönlü, kötü, çağ dışı darbe bir günde, bir ayda,
bir yılda planlanamaz, olmaz! Bir zincir var başındaki kişi A.B.D’ de, o ortamı
hazırlayanlar şimdi ona sahip çıkıyor, iade etmiyor. Türk menfaatleri aleyhine
işleyen kötü, çok kötü, sözde bir dostluk var. Berbat, boktan, lanetli mi ne!
ÇEMBERİN
İKİNCİ HALKASI DAHA ZORLU
Gelişmeler
gösterdi ki bu sen, ben, iktidar ve muhalefet meselesi değil. T.C’nin
geleceğine kast eden bir isyan, bir başkaldırı. İlk görüntü; “Çemberin Birinci
Halkası” o gece (15Temmuz 2016) aşağıda listelenen deniz üslerinden kalkan
gemiler Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan’ı, yakın çevresini, siyaset, medya ve iş
ayağını tespit edip markaladığı destekçileri ile gemilere doldurup açık denize
çekecek ve öncelikle itibar suikastı yapılacaktı. Oluşturulacak kara propaganda
ile yaratılacak kargaşa sonunda“Yurt Dışına Kaçtılar “ denilerek belki de
ağa-babaları A.B.D’nin Atlas Okyanusu, Orta Amerika veya Hint Okyanusu’ndaki
“Hapishane Gemileri’ne” sevk edilecekti.
Eğer
başarılı olsalardı iktidarı alaşağı ettikten sonra kendileri için tehdit
oluşturduğunu düşündükleri “ Çemberin İkinci Halkası” nda muhalefet
partilerindeki kişileri,(K. Kılıçdaroğlu, D. Bahçeli ve beraat etmiş Kumpas
mağduru birkaç general ve amiral), sendikalar, basın ve diğer askeri FETÖ
karşıtları da aynı zorlu – kötü akıbetle karşılaşacaklardı.
15
Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece deniz üslerinde ki hareketliliğin basına
yansıyan yüzüne bir göz atalım:
Gölcük Deniz Üssü
a-) TCG.İskenderun, TCG. M.Magosa, TCG. Akar. Saat
21’den önce Limandan avara ettiler.
b-) TCG.Oruçreis, TCG.Turgutreis, ve TCG. Büyükada, TCG.Gediz, darbe emrinin
yayınlanmasından sonra saat 21.00 – 22.30’larda limandan kalktılar.
c-) TCG.Göksu, TCG.Kemalreis, TCG.Tufan, TCG.
Salihreis, TCG.Gökova…16 Temmuz saat 01.30’dan sonra Gölcük’ten ayrıldılar.
Marmaris – Aksas Deniz Üssü
a-) TCG.Rüzgar, TCG. Gediz, TCG.Fırtına…Saat 22.00
– 23.00 arası limandan kalktılar.
b-) TCG.Giresun ve TCSG.Umut 16 Temmuz’un ilk
saatlerinde limandan avara ettiler.
c-) TCG.Gemlik.
Darbe başarılı olsa idi Cumhurbaşkanı bu bölgede bu muhripte
tutulacaktı.
Foça Deniz Üssü
TCG.Bozcaada, TCG.Doğan, TCG.Bartın, TCG.Beykoz, TCG.Bodrum,
TCG.Tayfun, TCG.Volkan, bu limandan avara etti.
Mersin Deniz Üssü
TCG.ZIPKIN, TCG.Kılıç, 16 Temmuz’un ilk saatlerinde
avara ettiler.
Ereğli Deniz Üssü
TCG.Yıldırım, Gece yarısı limandan çıktı.
Yurtta
Sulh Konseyi tarafından T.S.K. ya ilk darbe mesajı olan “Hazırlık İkazı ve
Birlik İntikal Mesajı” saat 21.30’da “Sıkıyönetim Direktifi” olarak tebliğ
edildi. Uygulama kanlı ve bombalı başladı. O saatler ve hatta ilk üç gün
ülkenin üzerini kara bulutlar kapladı.
Yukarıda
listelenen gemiler deniz üslerini kontrolsüz – asice terk ederken Deniz
Kuvvetleri Harekat Daire Başkanlığı o gün Ankara’da Barbaros’un koltuğunda
oturan “Bay – 28” Bülent Bostanoğlu’na nasıl ve ne bilgi verdi? O koltukta 2 +
2 = 4 sene oturan kuvvet komutanı azdır. “Bay – 28” düğünde dernekte ve hüviyet
iptali ile meşgul. Daha önce de yazdım, inşallah rahmetli Güven Erkaya’nın
kemikleri sızlamamıştır.
İYİ
KORUNUYOR, HİÇ BULUNDUĞU MEVKİYİ TERK ETMİYOR
Mehmet
Tezkan Milliyet’te ‘Aslında Neler Oluyor’ adlı köşesinde 31 Mayıs 2017
tarihinde “Komutanların Düğün Tutkusu “ başlıklı yazısında şöyle diyor: “…Deniz
Kuvvetleri Komutanı da düğüne gidiyor…19.30’da Çınar Oteli’ne giriyor…Darbe
girişiminden 22.23’te gelen telefonla haberdar oluyor…Arabasına binip bir
otoparkta saklanıp telefon trafiğiyle darbeyi önlemeye çalışıyor…Darbecilere
yakalanmıyor…İnsan demeden edemiyor; Bu ne düğün sevgisiymiş , .Bu ne düğün
merakıymış… Bu ne düğün tutkusuymuş…”
Bunlar
yanlış mı Bay Bostanoğlu, “Bay – 28 “? Böyle olur mu, bir kuvvet komutanı
saklanır mı? Zira bir zamanlar ne ulaşılmaz bir adamdın.
***
By lock
çözülüyor zaman geçmeden yerine falkon isimli gizli haberleşme sistemi
oluşturuluyor. Bu böyle devam edemez. Zafiyet yaratır. İktidar, muhalefet,
sosyal toplum kuruluşları, sen, ben, para, çıkar, makam… değil “T.C’nin
geleceği, Türk menfaatleri ve Atatürk İlkeleri” rehber alınarak asgari
limitlerde de olsa tehlike bertaraf edilene kadar bütün partiler ve kurumlar
sadece bu konuda hataya düşmeden, kişilikli, karşıyı alt edecek şekilde
davranmalı, elinden geleni yapmalıdır.
Yoksa
ABD. Pensilvanya’dan getirilmek istenen kişiyi bize vermiyor, vermeyecek.
Paketlenip getirilmesi bana göre mümkün değil, çünkü CIA onu ülkesinde
sahipleniyor, iyi korunuyor, hiç bulunduğu mevkiyi terk etmiyor, yer
değiştirmiyor. Ki paketlense bile uzun- kıtalararası bir uçuş ve zorluklar var,
bari içeride birbirimizi zedelemiyelim. Aynı ortamın oluşmasına fırsat
tanımayalım.
Bu
ülkeyi sevenler birlik olduğunda, inanın çözümler de ardından gelecektir.
04.04.2018
Babür
Hüseyin ÖZBEK
NOT –
Balıkçılık zordur, meşakkatidir, geliri azdır, onu “Kısmeti Yok” kelimeleri ile
izah etmek içinde bulunulan çağa uymaz. Onların imkanları daraltılmamalı,
aksine yeni imkanlar sağlanmalı. Bunları neden anlatıyorum: Fenerbahçe Kalamış
Yat Limanı’nın özelleştirilmesine yapılan itirazların ret edilmesinden sonra
teknesi olan “Yeşil Ruhsatlı” balıkçılara barınağı boşaltmaları tebliğ edildi.
Bostancı, Salacak veya Küçükyalı’daki diğer balıkçı kooperatiflerine geçmeleri
isteniyor. Bilinmeli ki onlar dar imkanlı
kişiler, böyle zora koşmak niye! Fakat onlar sonuna kadar mücadele etmeye
kararlılar. Kamuoyu oluşturmak için ilk etkinlik 10 Nisan 2018 Salı günü
Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi’nde yapılacak.