GÜNDEM ANALİZİ & DEĞERLENDİRME

GÜNDEM ANALİZİ /// ARSLAN TEKİN : Kemal Bey'i astıranlar!..

Kemal Bey’i astıranlar !..

Link
: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/kemal-beyi-astiranlar-46985yy.htm 
 

Arslan TEKİN

arslantekin53@yahoo.com

Nisan
ayına girdik… Bir 10 Nisan var, bir de 24 Nisan… 24 Nisan’da Türkiye’de “Hepimiz Ermeni’yiz Grubu”
Taksim Meydanı’na çıkıp yas tutacak mı?

10
Nisan… Kemal Bey’in, sırf
Ermeniciler istedi, sırf İstanbul’a çıkartma yapan İtilâf Devletleri istedi
diye, Padişah’ın emriyle Ermeni tehcirinden mesul tutularak asıldığı gün. Yıl
1919. Bu dönem çok karmaşık. İttihatçılar yenildi ve ekâbir yurt dışına kaçtı.
Türkiye’dekiler ise tutuklanıp Şimdiki İstanbul Üniversitesi avlusundaki
Bekirağa Bölüğü’de hapsedildiler. İçlerinde Boğazlıyan Mutasarrıfı Kemal Bey de var. Mahpuslar daha sonra
Malta’ya esir kampına götürülecekler. Ama Kemal Bey hariç. Onu darağacına götürdüler.

İki
hatıradan o meş’um günü vereceğim. İkisi de Kemal Bey’in idamına şahitler.
Birincisi Ahmet Ağaoğlu’nun…
12 Nisan 1919 tarihli günlüğünde anlatıyor:

“Koğuşumuza
Boğazlıyan Mutasarrıfı Kemal Bey’i getirdiler. Terbiyeli, na­zik ve münevver
bir gençtir. Zavallı geceleri uyuyamıyor. İki hanımı, birçok çocukları vardır.
Halbuki hapishanede bile geçinmek için vasıtası yoktur. Bi­çare bedbaht genç,
sabahlara kadar düşünüp durmaktadır. (…) Bugün saat yedi buçuğa doğru bizi
derinden sarsan bir hâdise oldu; bir­denbire zavallı Kemal Bey’i muhafızlığa
aldılar ve orada idam hükmünün padişah tarafından tasdik olunduğunu kendisine
tebliğ ettiler ve derhal müt­hiş ameliye icra olundu. Ameliye Beyazıt
Meydanı’nda icra edildi; hemen bizim gözümüz önünde oldu. Pencerelerden
bakıyorduk, darağacının uçlarını görüyorduk. Herkes ağlıyor, hapishane
memurları, zabitler ve biz ağlıyoruz. Neferler küfürler sa­vuruyorlar; padişaha,
hükümete lanet ediyorlar. Ben de derinden sarsıldım; gözümün önünde zekâsı,
terbiyesi, aklı ve metaneti ile herkesin dikkat ve alâkasını celbetmiş olan bir
Türk gencinin birdenbire yarım saat içinde imha edilmesi, bana idam cezasına
karşı beyanı güç olan bir nefret ve haşyet hissi verdi! (…) Müslümanlar böyle
bir hükmün verileceğine intizar etmediklerinden [beklemediklerinden] ceza
mahalline gelmemişlerdi. Ermeniler anlaşılıyor ki dünden haber almışlar ve
kısas meydanına bir cemi gafir [alelade kalabalık] halinde
toplanmışlardı. Kemal Bey’i ip üzerinde müstehziyane alkışladılar. Seyrek
Müslüman seyircilerden birisi ‘Kemal Bey metanet!’ diye bağırdı; ve hakikaten
bedbaht genç emsali ender metanet göstermiş, Müslümanlara hitaben: ‘Yazıklar
olsun’ diye bağırmıştır ve masum olduğunu yeminlerle teyit etmiştir. (…)
Ailesi için hiçbir şey bırakmayan bu bedbaht gencin çocukları için mahpuslar
arasında bir liste açıldı ve 1300 lira toplandı! (…) Alemdar gazetesi
bugünkü nüshasında Kemal Bey’in idamından bahse­derken diyor ki:
‘İttihatçıların evlâdı yetim, kadınları dul kalmalı ve hanümanları [ev
barkları] sönmelidir.’ Aynı nüshada Ermeni patriği Zevan Efendi’nin bir
beyanatı dercedilmiştir. Bu beyanatta Zevan Efendi diyor ki: ‘Anadolu
İttihatçılar ile dolu kalır­ken Ermeniler müsterih olamazlar. Ermeniler
Venizelos’la teşrik-i mesai et­mektedirler, âtilerinden [geleceklerinden]
emindirler. Kafkasya Ermenilerinin 60 bin munta­zam ve 20 bin milis kuvvetleri
vardır ki bütün düşmanlarını kahretmek için kâfidir. Ermenistan’ın payitahtı
Trabzon’dur!'” (Ahmet Ağaoğlu, Mütareke ve Sürgün Hatıraları, Doğu
Kitapevi, 2. bs., İstanbul 2013, 62-63).

Ağaoğlu‘nun
bahsettiği Alemdar gazetesi Millî Mücadele’ye karşıydı ve İngilizlerle
iş birliği içindeydi.

Bir
hatıra daha var… Yarın vereceğim.






































*
* *