TERÖR

FETÖ ÖRGÜTÜ DOSYASI /// Saygı Öztürk /// Ç.A. : “Verdiğim bilgilerle 500 FETÖ’cü tutuklandı”

Saygı Öztürk /// Ç.A. : “Verdiğim bilgilerle
500 FETÖ’cü tutuklandı”


Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur
Yavaş, yıllardır belediyedeki görevine gelmemesine rağmen maaş alan, bastırdığı
kartvizite “FETÖ uzmanı”
yazdıran Ç.A.’nın görevine son verdi. Ç.A. ise devletin hassas birimlerinin işe
niçin gitmediğini bildiğini belirtti, “Benim
yardımlarımla, 500 civarında FETÖ’cü ya tutuklandı ya da haklarında soruşturma
açıldı. Şimdi işsiz kaldım. Kendimi Türk Milleti’ne emanet ediyorum”

dedi.


Ç.A., 2009’da ASKİ’de çalışmaya başladı.
Ç.A.’nın belediyedeki son görevi özel kalem müdürlüğünde müşavir kadrosu. Bu
göreve başladığı 24 Temmuz 2015 tarihinden sonra Ç.A.’nın hiç işe gitmeden
maaşını aldığı ortaya çıktı. Ç.A., niçin işe gitmediğine ilişkin belediye
yetkililerinin sorusu üzerine, “Devlete
çalıştığını”
söylemekle yetindi. Belediye, MİT’e başvurup bu
kişinin kendileri için çalışıp çalışmadığını sordu, ancak MİT Ç.A.’nın kendileriyle
bir bağının olmadığını bildirdi. İşe gitmemeye devam eden Ç.A.’nın 27 Eylül’de
işine son verildi.


İSTİHBARATA
ÇALIŞTIM


Kartvizitinde “Araştırmacı yazar- FETÖ uzmanı”
yazan Ç.A., bugüne kadar FETÖ’nün iç yüzünü ortaya koyan 8 kitap yazdığını,
bunlar arasında FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanmasının da yer
aldığını söyledi. Maaşı belediyeden alıp da devletin başka birimleri için
çalıştığını söyleyenler çıkıyor. Bu durumu Ç.A.’ya sordum ve o şunları anlattı:


“2015 yılından bu yana belediyedeki
görevime gitmediğim doğru. Ama, sanki her gün işe gidiyormuş gibi sabahtan
akşama kadar Milli Kütüphane’ye gidip orada FETÖ ile ilgili çalışma yapıyordum.
Bugüne kadar kütüphaneye binden fazla girişim var. C. Savcılığı’nın, emniyetin
terör ve istihbarat şubelerinin, yani FETÖ ile mücadele edecek ekiplerin
bilgiye ihtiyacı vardı. Onların istedikleri bilgileri elde etmeye, yani
kurumların talebi üzerine, FETÖ mensuplarının özellikleri üzerine çalıştım.”


O
BİLGİLERİ BEN VERDİM


“15 Temmuz darbe girişiminin iskeletini
oluşturan bilgileri ilgili makamlara ben verdim. Askeri öğrencilerin nasıl
bulunduğunu, nasıl yerleştirildiğini, yetiştirildiğini, nasıl kurmay subay
yapıldığını hazırladığım raporla ilgili makamlara sundum. Benden istenen başka
bir çalışma ise ideolojileriydi. Yetkili makamlar, bunu araştırmamı
istediklerinde Fetullah Gülen’in yazdığı 100 civarında kitabı okudum,
ideolojisini ortaya koymaya çalıştım. Kitapların ilk baskıları ile sonradan
çıkarılan ve eklenen bölümleri de belirledim. Yaklaşık 4 bin sayfaya imza atıp
hassas birimlere verdim.”


KARIŞILMAMASINI
İSTEDİLER


“İşte bu çalışmaları yaparken, istihbarat
ve terör birimleri belediye ile irtibata geçti, benim kendileri için
çalıştığımı, bana karışmamalarını söylediler. Yani, ben kendiliğimden değil,
devletin ilgili makamlarının isteği üzerine belediyeye gitmeyip, kütüphanede
araştırmalarıma devam ettim. 2015 yılından bu yana bana hiç karışan olmadı.


Yavaş’ın büyükşehir belediye başkanı
seçilmesinden sonra 15 Mayıs 2019’da müfettişler geçmişe dönük araştırma
başlattı. Parmak izi kayıtları incelenirken benim hiç belediyeye gelmediğim
anlaşıldı. Beni çağırınca, ben de ilgili hassas birimleri bilgilendirdim.
İsimlerini veremem ama bunlar gerçekten çok önemli kişilerdi. Onlardan,
belediyeye gelip, ‘Ç.A.
devletimiz için önemli işler yapıyor. Buna dokunmayın’

dediklerini öğrendim.


Benim için randevu alındı, Mansur Bey’den
sonra belediyenin ikinci adamı pozisyonunda olan kişinin yanına gittim.
Kartvizitimi de kendisine sundum. Bir kısım kurumlar, kişiler devreye girmesine
rağmen eylül ayı maaşım ödenmeden, tazminatım verilmeden üstelik ismim ve
yaptığım çalışmalar deşifre edilerek, can güvenliğim tehlikeye düşürülerek
işten çıkarıldım. Kendimi Türk Milleti’ne emanet ediyorum.”


BAŞKALARI
DA VAR


“Devletin kurumlarının başvurusu üzerine
2015 yılından itibaren bana bir inisiyatif tanınmıştı. Benim gibi benzer
durumda olan başkaları da vardır. FETÖ Çatı Davası’nda 78 sayfa ifade verdim.
Mahkemede 7 saat soruları cevaplandırdım, bildiklerimi anlattım. Örneğin Adil
Öksüz’ün Deniz Kuvvetleri imamı olduğunu ben söylemiştim. Avukatlar davasında
da önemli açıklamalarda bulundum.


Ben, ortaokul birinci sınıftan itibarern
FETÖ yapılanmasının içinde bulundum. Tacikistan, Türkmenistan ve Kuzey Irak’ta
FETÖ okullarında öğretmenlik, yöneticilik yaptım. TSK’nın mahrem imamlarından
birisiydim. Darbe davasında da yine tanıklık yaptım. Benim çalışmalarım,
ifadelerim sonucu 500 civarında FETÖ’cü ya tutuklandı ya da haklarında
soruşturma açıldı. Tüm bu hizmetleri yerine getirirken belediyedeki maaşım
dışında hiçbir yerden bir kuruş para almadım. Devletin, hükümetin bilgisi
dahilinde FETÖ ile mücadele etmiş bir kişinin sonu böyle olmamalıydı.”


Çok şey bilen ya da bildiğini söyleyen
Ç.A’nın, devlet içinde kendisi gibi çok sayıda kişi olduğunu söylemesi de hayli
ilginç.