FETÖ’nün TİB’i ele geçirme
planı deşifre edildi
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ile MİT’te görev yapan eski istihbaratçı
Aktepe hakkındaki hükmün gerekçesinde, örgütün, dinlemelerin yapıldığı TİB’i
ele geçirmek için Aktepe’yi kullandığı belirtildi.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden 12 yıl hapis cezasına
çarptırılan Telekomünikasyon
İletişim Başkanlığı (TİB)
ile Milli İstihbarat
Teşkilatında (MİT)
görev yapan eski istihbaratçı Basri
Aktepe hakkında verilen hükmün gerekçesi yazıldı.
Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince, 27
Eylül’de verilen hükmün gerekçesinde, Aktepe’nin FETÖ’nün “altın
nesil” kadrosunda yer aldığına işaret edilerek, dinlemelerin yapıldığı
TİB’in ele geçirilmesi için Aktepe’nin önemli pay sahibi olduğu vurgulandı.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre,
kararda, örgütün yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına sızma
stratejisi, kendisinden olmayanlar üzerinde oluşturduğu baskı ve 15 Temmuz
darbe girişiminin nasıl yapıldığı anlatıldı.
FETÖ’nün amacına ulaşmak için her türlü
yolu “mübah” gördüğüne vurgu yapılan kararda, örgütün öncelikle TSK,
emniyet, MİT ve yargı gibi kritik kamu kurumlarına sızarak, ülke yönetimini ele
geçirmek istediği aktarıldı.
Gerekçeli kararda, FETÖ’nün yapısına
ilişkin verilen bilgilerin ardından sanık Aktepe’nin eylemleri sıralandı.
Buna göre, 1987’de mesleğe başlayan
Aktepe, emniyet teşkilatının farklı birimlerinde görev yaptıktan sonra 2005’te
kurulan TİB’e geçti ve 2011’e kadar burada kaldı. Bu tarihten sonra MİT’e geçen
Aktepe, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra OHAL kapsamında yayımlanan 667
sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edildi.
Örgütün tepe yöneticileriyle irtibatlı çıktı
FETÖ’nün yasa dışı teknik takip ve dinlemelerle
kendisine karşı olanlara kumpas kurduğu hatırlatılan gerekçeli karada, bu amaç
doğrultusunda örgütün özellikle istihbarat birimlerine sızdığı ifade edildi.
Örgütün amaç ve hedeflerini benimseyen
kişilerin, bu birimlerde görev yapmasının sağlandığına işaret edilen gerekçeli
kararda, örgütün altın nesil olarak nitelendirdiği çekirdek kadrosunda yer alan
Aktepe’nin de bu kişilerden olduğu vurgulandı. Sanığın örgütün amaçları
doğrultusunda hareket ettiğine ilişkin dava dosyasında çok sayıda tanık beyanı
olduğu belirtilen kararda, Aktepe’nin örgütün üst düzey yöneticilerinden Harun
Biniş, Atila Öztürk, Tuncay Delibaş ve Bayram Arslan ile irtibatının bulunduğu
kaydedildi.
Örgütün tepe yöneticilerinden firari Şerif
Ali Tekalan’ın, Aktepe’nin eşinin amcası olduğu bilgisine yer verilen kararda,
sanığın bir dönem örgütün “emniyet mahrem imamı” Kemalettin
Özdemir’in devre mülkünde kalacak kadar kendisiyle samimi olduğu da aktarıldı.
Aktepe’nin savunmasında söz konusu
kişilerle ilişkisine dair yaptığı savunmaların hayatın olağan akışına aykırı
olduğuna işaret edilen kararda, “Bu şahısların örgütteki konumlarına dair
sanığın bir şey bilmediğine dair savunmaları, mahkememizce hayatın olağan
akışına aykırı, inkara yönelik ve gerçekçi bulunmayarak itibar edilmemiştir.”
denildi.
Aktepe’nin ABD’ye giderek teknik takip ve
dinleme faaliyetleri için FBI’da eğitim alan ekipte yer aldığı bildirilen
kararda, şu tespite yer verildi:
“Sanığın polis kolejinden itibaren
‘altın nesil’ olarak adlandırılan örgütün en önemli çekirdek kadrolarının
içerisinde yer aldığı, teknik takip ve dinleme konularında FBI’dan eğitim alan
kadro içerisinde bulunduğu ve bu suretle emniyet istihbarat, TİB ve MİT’te buna
ilişkin teknik birimlerin başına özel olarak getirildiği, görevi ve konumu
dikkate alındığında TİB’in kuruluşu ve yapılanmasında üst düzey görev
üstlenerek, FETÖ’nün TİB’i ele geçirmesinde önemli pay sahibi olduğu
anlaşılmıştır.”
FETÖ’nün, yargı ve güvenlik birimlerinde
örgütlenmesini tamamladıktan sonra Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, 17-25
Aralık operasyonları, MİT tırları operasyonu, Kozmik Oda’ya girilmesi
operasyonlarını gerçekleştirdiği anlatılan kararda, örgütün TİB’deki
yapılanması sayesinde ise üst düzey devlet yöneticilerinin telefon ve makam
odalarını usulsüz dinlediği hatırlatıldı.
Aktepe’nin, kurulmasında yer aldığı MOBESE
sistemi ile örgütün yasa dışı eylemler gerçekleştirdiği kaydedilen gerekçeli
kararda, “Sanığın kurulmasında büyük pay sahibi olduğu MOBESE sistemi ile
yasa dışı dinleme, takip ve sahte kaset kumpaslarıyla devlet kurumlarında,
siyasi parti, dernek, vakıf, özel şirket ve kuruluşlarda örgütün
kadrolaşmasının sağlandığı, sanığın kripto (gizli) şekilde hareket ederek
gerçekleştirdiği örgütsel faaliyetleri, FETÖ’nün hiyerarşik yapısına dahil
olarak gerçekleştirdiği sabit görülmüştür.” değerlendirmesi yapıldı.
Hüküm
Kararda, tanık beyanları, ilgili
kurumların teftiş raporları ve örgüt mensuplarıyla irtibatı dikkate alındığında
Basri Aktepe’nin FETÖ üyesi olduğunun anlaşıldığı ifade edildi. Sanık ile örgüt
arasında hiyerarşik ilişki nedeniyle suçun maddi ve manevi unsurlarının
oluştuğu vurgulanan kararın devamında, Aktepe’nin “silahlı terör örgütüne
üyelik” suçunu işlediğinin altı çizilerek, 12 yıl hapis cezası verildiği
belirtildi.
Ayrıca örgütteki konumu, güttüğü amaç, suç
kastının yoğunluğu, yargılama sürecinde pişman olduğuna dair kanaat oluşmadığı
gerekçesiyle Aktepe hakkında takdir indirimi yapılmadığı bildirildi.