ÜMİT ZİLELİ : EFSANE ÇÖKTÜ: ‘YAHUDİLERE FİLİSTİN’İ 2. ABDÜLHAMİT
VERDİ!..’
İddialı başlık değil mi?..
Oraya geleceğiz; ancak önce efsane neydi onu anlatmam lazım… Siyonizmin
kurucusu ve İsrail devletinin babası olarak bilinen Theodor Herzl, tüm yaşamını
Yahudilerin tarihi anavatanı Filistin topraklarında bir devlet kurmaya
adamıştı. “Yahudi Sorunu” nun ancak siyasi yoldan çözülebileceğine inanan
Herzl, Filistin’e yerleşebilmek için en köklü çözümün ise Osmanlı Sultanı 2.
Abdülhamit’i razı etmekten geçtiğini düşünüyordu… Bu konuda çeşitli kitaplar ve
en önemlisi Theodor Herzl’in anıları, bu amaç için neler yapıldığını anlatıyor…
O kitaplardan okuyalım… Herzl ilk olarak Abdülhamit ile yakın ilişkisi olan
Polonyalı asilzade Philip Michael Ritter von Newlinski’yi aracı yaparak
sultanla yüz yüze görüşebilmek umuduyla 18 Nisan 1896’da İstanbul’a geldi.
Ancak bir gün sonra Newlinski Abdülhamit’in görüşmeyi kabul etmediğini şu
mesajla birlikte Herzl’e iletti: -Eğer sayın Herzl sizinle benimle olduğunuz
kadar dostsa ona bu konuda başka girişimde bulunmamasını telkin ediniz. Bir
adımlık torak bile satamam, zira bu topraklar bana değil milletime aittir.
Milletim bu imparatorluğu savaşarak ve kanıyla sulayarak kazandı. Bizden ancak
kanla koparılabilir… Yahudiler milyarlarını saklasınlar, imparatorluk
bölüşüldüğünde Filistin’i bedavaya alabilirler. Ancak cesedimiz paylaşılabilir
canlıyken parça koparılmasını kabul etmeyeceğim. Ne kadar asil değil mi?
Herzl’in tüm Osmanlı borçlarını üstlenme, hatta üstüne para da verme teklifini
Sultan Abdülhamit, göz yaşartıcı bir jestle reddetmişti… -Acaba gerçekten öyle
miydi?..
Theodor Herzl işin peşini
bırakmadı… Üstelik bu görüşmeden bir kaç ay sonra Saray tarafından Üçüncü
Dereceden Mecidiye nişanıyla ödüllendirildi, iyi mi!.. Yıllar sonra 17 Mayıs
1901’de bu kez bizzat Abdülhamit tarafından kabul edildi. Sultan, Herzl’e
Yahudilerin iltica edebilmesi için bütün sınırlarını açık tuttuğunu anlattı… Bu
ziyaretten sonra Herzl bu kez Birinci Dereceden Mecidiye Nişanıyla taltif
edildi!.. Aynı yılın aralık ayında İsviçre’nin Basel kentinde toplanan 5.
Siyonist Kongre’sinde Herzl Abdülhamit’e bağlılıklarını bildirdi… Hemen
ardından da acilen İstanbul’a davet edildi. 19 Şubat 1902’de Saray Herzl’e Yahudilerin
Anadolu, Suriye ve Mezopotamya dahil ancak Filistin hariç her yerde yerleşim
faaliyetinde bulunabileceğini bildirdi… Herzl beşinci ve son kez 28 Temmuz
1902’de Abdülhamit’e Osmanlı borçlarının yapılandırılmasına yönelik 30 milyon
sterlinlik bir anlaşma karşılığında Mezopotamya ve Filistin’in bir parçasında
yerleşme izni talep etti. Ancak Sultan Fransızlarla iyi bir anlaşma yapıp bu
teklifi yine reddetti!.. Mabeyin teşrifatçısı İbrahim Bey İstanbul’dan ayrılan
Herzl’i şu sözlerle uğurladı: -Size Zat-ı Şahanenin son derece sempatisi ve
hürmeti vardır. Sizin kavminiz için yapmak istediğiniz asil bir şeydir.
Siyonizm esasen asildir!.. İslamcıların “Siyonizm asildir!” sözleri hariç yere
göğe sığdıramadıkları efsane böyle… -Ancak gerçeğin de bir şekilde ortaya
çıkmak gibi kötü huyu var, ne yazık ki!..
Aradan yüz yılı aşkın
zaman geçti… İki akademisyen, Tarihçi Doç Dr. Sezai Balcı ile Prof. Dr. Mustafa
Balcıoğlu, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde yaptıkları uzun araştırmalardan sonra
çarpıcı bir kitap hazırladı: -Rotschildler ve Osmanlı İmparatorluğu Bu kitaba
göre Yahudi kökenli bu aileyle Osmanlı arasındaki ilk temas, 2. Mahmut
döneminde başlıyor, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan itibaren de kesintisiz
devam ediyor!.. Savaşlarda lojistik destek, silah satışları, borç alışverişleri
hatta Yunanistan’ın Osmanlı devletine ödediği tazminata aracılık etmeye
varıncaya dek bir yığın yakın ilişki belgeleriyle anlatılıyor.. Gelelim 2.
Abdülhamit dönemine; Ulu Hakan da Rotschild Ailesi’nden iki kez borç almış!..
1891’de alınan 6 milyon 316 bin 920 sterlin tutarındaki borcun faizi yüzde 4,
geri ödeme süresi ise 60 yıl!.. 1894’te alınan ikinci borç tutarı ise 8 milyon
212 bin 340 sterlin. Bu borç ise 15 Ekim 1955’e dek geçerli ve her yıl 329 bin
249 sterlin tutarındaki meblağın İngiltere Bankası’na ödeneceği belgelerde yer
alıyor… Pekii, bu borçlar hem de sultana şahsi olarak niçin bu kadar kolay
veriliyor dersiniz?.. Belgeler de o da var, merak buyurmayınız: -2. Abdülhamit
zamanında Rotschild Ailesi, Filistin’de koloniler kuruyor,;Zat-ı Şahaneleri
Filistin’de yaşayan yerli ve yabancı Musevilerin toprak almalarına izin
veriyor!.. Kısacası Başbakanlık Osmanlı Arşivi yüz küsur yıl sonra
Abdülhamit’in Teodor Herzl’e yazdığı “ölürüm de bir adım toprak vermem” mevzulu
mesajın tamamen palavra olduğunu, memleketinin topraklarını aldığı şahsi borç
karşılığında pazarladığını belgeleriyle önümüze koyuyor!.. -Efsanenin ruhuna El
Fatiha!.. Haa, bu borçları kim ödemiş aileye diye merak ederseniz söyleyeyim: -Tabii
ki, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti!.. Ehh, Rotschild Ailesi üyelerinin 2. Mahmut,
Abdülmecid ve 2. Abdülhamid’den bol kepçe aldıkları nişanlar da böylece
yanlarına kâr kalmış oluyor!..
NOT: Kitabı ararsanız
“baskısı tükendi” yanıtını alacaksınız!.. Bu kadar iyi satan bir kitap niçin
yeni baskı yapmaz acaba? “İyi saatte olsunlar” olmasın sakın!..