TERÖR

FETÖ ÖRGÜTÜ DOSYASI : Erdoğan’ın konutuna özel harekatı yolladım ‘izinsiz gireni vurun’ dedim


Erdoğan’ın konutuna özel harekatı yolladım ‘izinsiz gireni vurun’ dedim


Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok “18
Aralık’ta İstanbul’a atandım. Emniyet’te tam bir curcuna vardı. Tayinimi duyan
FETÖ’cüler bilgisayar kasalarını ve çuvallarla evrakları kaçırmış” dedi.


FETÖ’nün
yaptığı 17-25 Aralık operasyonunun üzerinden 6 yıl geçti. 17 Aralık’tan
hemen sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne atanan, Meclis Güvenlik ve İstihbarat
Komisyonu Başkanı ve AKP Erzurum Milletvekili Selami Altınok FETÖ kumpasını
Sabah’tan Evrin Güvendik’e anlattı. Altınok’un açıklamalarından satırbaşları
şöyle:


ERDOĞAN ATADI


– 17
Aralık’tan sonra 18 Aralık’ta Ankara’daydım. O dönem Aksaray valisiydim. Gece
saat 3.00 gibi o dönem Başbakanlık müsteşarımız olan Efkan Ala’nın özel kalemi
aradı. Ankara’ya çağrıldım. Saat 11.00 gibi Efkan Ala Bey, Başbakan’ın İstanbul
Emniyet Müdürü olmam noktasındaki talimatını iletti. Saat 12.00 gibi Başbakana
gittik ve o da “Vücudunu taşın altına koyman gerekir” dedi. Ben de
“Başımı taşın altına koyarım” dedim. Saat 16.00 gibi Başbakan
İstanbul’a gidiyordu, bende uçağıyla İstanbul’a geçtim. Emniyet’te tek Allah’ın
kulunu tanımıyorum. Aynı gece göreve başladım. Selami Yıldız ve Erkin Adalar
benden bir iki gün önce göreve başlatılmıştı.


-
Emniyet’te tam bir curcuna vardı. Daha sonra kamera kayıtlarını inceleyince
benim ve arkadaşlarımın göreve başlamasından sonra durumun değiştiğini gören
FETÖ’cü polislerin bilgisayar kasalarını, çuval çuval evrakı emniyetin dışına
çıkardıklarını tespit ettik.


– Bu
arada savcı Celal Kara, istihbarat şube müdürünü gözaltına almak istedi. İzin
vermedim. Asıl dönüm noktalarından biri budur. Bunun üzerine HSYK hakkımda
soruşturma açtı. Direneceğimizi anlayan FETÖ’cü savcılar, 25 Aralık’ta ikinci
operasyon emrini Jandarmaya yazdı. Jandarma görev alanı olmadığını belirtip
kabul etmeyince, talimat bize geldi.


VURUN EMRİ
VERDİM


-
Türkiye ekonomisini çökertmek operasyonu olduğu açık seçik ortadaydı. İsmi
geçen 41 kişi gözaltına alınmış olsaydı herhalde ertesi gün Türkiye ekonomisi
dip yapardı.


-
Gece yarısına doğru FETÖ’cü polisler operasyona gitmek için diretiyor, bizler
ise operasyon olmayacağı talimatı veriyorduk. Kurum dışından farklı güçlerin
Başbakan’ın Kısıklı’daki konutuna ve Vatan’daki emniyet binasına tacizde
bulunacaklarını düşünerek Efkan Ala Bey’in talimatıyla özel harekât polisleri
konuşlandırdım. İzinsiz, içeri girmek isteyen olursa vurun talimatı verdim. O
gece kabine değişti, Efkan Bey İçişleri Bakanı olunca İstanbul’a gelmesini
ısrar ettim. Sabaha yakın İstanbul’a geldi ve yargı darbesini sonlandırdık.


– 17
Aralık’ta FETÖ’nün işi olduğunu anladım. Çünkü FETÖ’cüler gerek poliste gerek yargıda
gerek basın kuruluşlarında operasyonu savunuyor ve bir manada dershanelerin
kapatılmasının öcünü almaya çalışıyorlardı. Cumhurbaşkanımız ve ailesini hedef
alıyorlar, AK Parti ve Cumhurbaşkanını ayrıştırmaya çalışıyorlardı.
Biliyorlardı ki Recep Tayyip Erdoğan’a diz çöktürürsek AK Parti diye bir şey
kalmaz. Hatta Türkiye diz çöker.


-
17-25 Aralık arasındaki 8 günlük süreç Türkiye’nin kaderini değiştirdi. Allah’a
şükür emellerine ulaşamadılar.


-
17-25 Aralık’tan 15 Temmuz’a kadar olan zaman da İçişleri ve Adalet
Bakanlığı’ndaki değişim ve temizleme, 15 Temmuz hain darbe girişiminin
engellenmesindeki en önemli sebeptir.


ZEKERİYA ÖZ’Ü
DÖVMEK İSTEDİM KAÇTI


Zekeriya Öz,
yeni arkadaşlara baskı yapmaya çalışıyordu. 20 Aralık cuma sabah yine Zekeriya
Öz’ün baskı için emniyete geldiği söylendi. Ben de özel kalemdekilere ‘Nerede
bu adam’ diye sordum. Meğer sorduklarım FETÖ’cüymüş. Adamı (Zekeriya Öz) gidip
dövmek, pataklamak istiyordum. Onun yanına gidene kadar FETÖ’cüler haber
vermiş, ben yanına gidene kadar Zekeriya Öz arabayla kaçtı.


Odatv.com