ÖZEL BÜRO NOTU : ŞİMDİ BU HABERİ NEDEN VERDİK
ÖNCE ONU AÇIKLAYALIM. BİRKERE BU HABERİN YAYINLANDIĞI BİRGÜN SİTESİ
SOROSÇULARDAN MADDİ DESTEK ALARAK VE SOLCU FAALİYETLER İÇİNDE YER ALARAK AÇIKÇA
TAVRINI BELLİ ETMİŞ BİR SİTEDİR. DAHA DOĞRUSU BİZE GELEN BİLGİLER BÖYLE. EĞER
SİTE YETKİLİLERİ BU İDDİALARI DUYARSA LÜTFEDİP CEVAP YAZSINLAR, BİZ DE AYNI BU
SİTEDE CEVAPLARINA YER VERECEĞİZ. TABİ BİZİM SÖYLEDİKLERİMİZ BİR İDDİA. AMA
İDDİA DA OLSA ADI GEÇEN SİTENİN TARAFSIZ KALMA İLKESİNİ ZEDELEMESİ BAKIMINDAN
OKUYUCUYA DA BİR FİKİR VERİYOR. ŞİMDİ ÖNCE JİTEM HAKKINDAKİ İDDİALARINA KISA
BİR YANIT VERELİM Kİ BU İDDİALAR YANİ BİRGÜN SİTESİNİN İDDİALARI HAVADA
KALMASIN. EVET….. BİR DÖNEM JİTEN TERÖRÜN VE PKK ÖRGÜTÜNÜN EN FAAL OLDUĞU, EN
GÜÇLÜ OLDUĞU YILLARDA PKK İLE DÜZENLİ ORDU SAVAŞININ BAŞARISIZ OLMASINA
KARŞILIK İHTİYACA BİNAEN KURULDU. BURASI DOĞRU. İÇİNDE KOMANDO EĞİTİMİ VE ÖZEL
SAVAŞ EĞİTİMİ SUBAY-ASTSUBAY VE İTİRAFÇILAR DA VARDI. BU DA DOĞRU. ANCAK BİRGÜN
SİTESİNİN ATLADIĞI BAŞKA BİR GERÇEK VAR. O DA ŞU. JİTEM İÇİNDE İTİRAFÇILAR
KULLANILDI AMA ONLARA HİÇ BİR ZAMAN “YARGISIZ İNFAZ” EMRİ VERİLMEDİ.
ÜSTLERİ TARAFINDAN. O DÖNEM JİTEM DENETLENMEDİĞİ İÇİN SERBEST BİR ŞEKİLDE
FAALİYET YÜRÜTEN BİR YAPIYDI. İTİRAFÇILAR DA BU SERBESTİYETTEN GÜÇ BULARAK SORGULADIKLARI
BAZI ŞAHISLARI KANUNU ÇİĞNEYEREK İNFAZ ETTİ Kİ BU İTİRAFÇILARIN BAŞINDA YEŞİL KOD ADLI
MAHMUT YILDIRIM’DA VAR. JİTEM’İN O DÖNEM ÖZEL SAVAŞ YANİ KONTRGERİLLA HARBİ YÜRÜTTÜĞÜ
DOĞRUDUR. HATTA BİR ÖRNEK VERMEK GEREKİRSE ŞUNU AKTARALIM. O DÖNEM ŞIRNAK VE
DİYARBAKIR’DA PKK’YA HARAÇ VERMEYEN BİR ÇOK İŞ ADAMINA AİT OTOBÜSLER VE TIRLAR
ÖRGÜTÇE YAKILDI. JİTEM’DE BUNU SONA ERDİREBİLMEK İÇİN PKK’YA DESTEK VEREN
İŞADAMLARI VE FİRMALARIN ARAÇLARINI YAKINCA ÖRGÜTÜN ARAÇ YAKMA EYLEMİ DE MUM
GİBİ SÖNDÜ BİTTİ. DEMEK Kİ PKK GİBİ BİR GERİLLAYA KONTR GERİLLA HARBİ YAPMAK
DOĞRU BİR SEÇİMMİŞ. BURADA YANLIŞ OLAN DENETLENMEYEN JİTEM UNSURLARININ KENDİNİ
HEM POLİS HEM SAVCI HEM DE YARGIÇ GİBİ GÖREREK İNFAZ SUÇUNA BULAŞMALARI Kİ
ZATEN BU DURUM AŞILAMAYINCA JİTEM LAĞVEDİLDİ. KALDI Kİ BUNUN İYİ BİR ÇÖZÜM
OLMADIĞI SONRADAN JİTEM İTİRAFÇILARININ YAPTIĞI İNFAZLARIN PSİKOLOJİK HARP İÇİN
KULLANMALARINDAN SONRA ORTAYA ÇIKTI. ÖRGÜT BU DURUMU KENDİ LEHİNE KULLANARAK
HER TARAFA JİTEMİN ON BİNLERCE KÜRDÜ ÖLDÜRDÜĞÜ SÖYLENTİSİNİ YAYDI Kİ BU DOĞRU
DEĞİLDİ. ÇÜNKÜ İTİRAFÇILARIN İNFAZ ETTİĞİ KİŞİ SAYISI 50’Yİ GEÇMEZ İKEN PKK BU
SAYIYI ON BİNLER OLARAK REKLAM ETTİ. Kİ HALEN BÖLGEDE BU SAYI TELAFUZ EDİLİR.
İŞTE GERÇEK BU. YABİ BİRGÜN SİTESİ HER PSİKOLOJİK HARP HABERİNDE OLDUĞU GİBİ
GERÇEKLERİN ARASINA HURAFELERİ DE KATARAK YALANINA GERÇEKLİK KAZANDIRMAYA
ÇALIŞMIŞ.
Ayten Öztürk’ün hikâyesi
24 Ağustos 1987’de
İçişleri Bakanlığı onayıyla, Jandarma bünyesinde İstihbarat Jandarma İstihbarat
Grup Komutanlığı kurulur. Bu komutanlık Diyarbakır’da konuşlu Jandarma
Asayiş Komutanlığı emrine verilir. Kasım 1988’de bu kuruluş Jandarma İstihbarat
ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı adını alır. Başta bu kuruluş, “geçici
görev” ve “deneme amaçlı” inşa edilmiştir. Mart 1990’da Ankara, İzmir,
Diyarbakır ve Van’da dört ayrı […]
24 Ağustos 1987’de İçişleri Bakanlığı onayıyla,
Jandarma bünyesinde İstihbarat Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı
kurulur. Bu komutanlık Diyarbakır’da konuşlu Jandarma Asayiş Komutanlığı
emrine verilir.
Kasım 1988’de bu kuruluş Jandarma İstihbarat ve
Terörle Mücadele Grup Komutanlığı adını alır. Başta bu kuruluş, “geçici görev”
ve “deneme amaçlı” inşa edilmiştir.
Mart 1990’da Ankara, İzmir, Diyarbakır ve Van’da dört
ayrı istihbarat grup komutanlığı oluşturulur. Bu karar ile beraber kurumun
“geçici” ve “deneme amaçlı” oluşuna son verilir ve resmi olarak bu yapı
“kalıcı” hale getirilir. En son 16 Şubat 2001’de Ankara İstihbarat Grup
Komutanlığı ve bağlı Tim Komutanlıkları dışındaki tüm birliklerin
lağvedildikleri ortaya çıkmıştır.
İstihbarat gruplar komutanı ise -bugünlerde adı
Ergenekon beraatı nedeniyle yeniden gündeme gelen- tuğgeneral Veli Küçük’tür.
Bu yapının görev, yetki ve çalışma esaslarını düzenleyen bir mevzuatı yoktur.
Ancak istihbarat gruplar komutanlığına ait olan ve 30
Haziran 1988 tarihinde İçişleri Bakanı tarafından onaylanan “JY Jandarma
İstihbarat Grup Komutanlığı Yetki ve Sorumlulukları Yönergesi”nde belirtilen
esasları göre faaliyet yürüttüğü tespit edilmiştir.
Yapının başka ünlü bir ismi Cem Ersever’dir. Yapının
içindeki çelişkilerin bir ürünü ve ifadesi olarak öldürülmüştür. Yapıda görev
yapan subayların İzmir Foça’da komando eğitim aldığı ileri sürülmüştür. Yapı
tüm kanatlarıyla, ünlü Özel Harp Dairesi’ne bağlıdır. Her grupta iki üç
astsubay ve emrinde ihtiyaca uygun bir kaç uzman çavuş bulunur. Yapının tetikçi
ve infazcı kadrosu, PKK başta olmak üzere yasadışı örgütlerden gelen
itirafçılardır. Yapı, “maşa kullanmak” tavrı gösterir.
Bütün personel giyim kuşamda serbesttir; sivil kıyafet
giyilir. Saç sakal bırakmak, görünüşte sivil görünmek esastır. Personel
seçiminde “Kürtçe bilmek” bir tercih nedenidir. Yapı İzmir ve Ankara’da da
kurulmuşsa da zamanla faaliyet alanı Türkiye’nin doğusu ve güneydoğusu
olmuştur.
Yapının kurulması, PKK ile çatışmaların şiddetlenmesiyle
eşzamanlı olarak faili meçhul cinayetler, sabotajlar, bombalamalar, adam
kaçırmalar ve yargısız infazlar da patlamıştır. Musa Anter, Vedat Aydın ve adı
sayılamayacak nice insan işte bu yapının eylemlerinin kurbanıdır.
Susurluk kazasıyla iyice deşifre olan, adı yıllarca
manşetlerden düşmeyen, ama hiçbir mensubuna soruşturma açılmayan, işlediği
cinayetlerden ötürü tek bir itirafçının dahi hesap vermediği bu yapı JİTEM’dir.
Yapının kurbanlarından biri de Ayten Öztürk’tür. 1992
yılında Mazgirt’te kaçırılmış, Diyarbakır Grup Komutanlığı’na götürülmüş, PKK
itirafçıları tarafından işkence ile sorgulanmış ve telle boğularak
öldürüldükten sonra cesedi, bir gece vakti Elazığ’da Karşıyaka Mahallesi
Beyyurdu Köyü’ne atılmıştır. Sessizce gömüldüğü yerin üstünü, üç badem
ağacı ve asma üzüm yaprakları örtmüştür.
Faaliyetlerine devam edip etmediği bilinmeyen, en ünlü
tetikçisi Yeşil’in yaşayıp yaşamadığı muamma olan bu yapının tarihte kaldığını
mı sanıyorsunuz? Esadullah’a, SADAT’a bakın; ne görüyorsunuz?
Ya da Ankara’nın ortasında MİT’çe kurulduğu savlanan
ve kaçırılan insanların aylarca sorgulandığı gizli sorgu merkezine bakın. Ta
Lübnan’da kaçırılan, o merkeze getirilerek tam altı ay işkence gören ve
tutuklanan başka bir Ayten Öztürk’ün hikayesine kulak verin. Ülkenin ortasında
JİTEM’i değilse bile, onun kopkoyu gölgesini göreceksiniz.