Erdal Şimşek : Rusya’nın
JİTEM’i Wagner’dir
26 Mayıs 2020
JİTEM, Türkiye’de uyuşturucu ve terörle mücadele için
Jandarma içinde kurulmuş bir istihbarat grup komutanlığı idi.
Beyaz Toros’la özdeş hale gelip efsane oldu.
JİTEM’in kuruluş amacı ve görev sınırlarını
belirleyerek sahaya sürdüler.
Süreç içerisinde JİTEM, bölgede devlet içinde devlet
oldu.Görev alanını bütün Türkiye’ye yaydığı gibi, “Kuruluş Nizamnamesi”nin
dışına çıkarak kendini kanunlar üstünde görmeye başladı.
Adı birçok karanlık ve kirli işlere karıştı. Ve
Türkiye kontrolden çıkan bu istihbarat birimini sessiz bir şekilde JİTEM’i
tarihin tozlu raflarına kaldırdı.
Rusya’da da Putin göreve gelip emperyalist emellerini
hayata geçirmek için bir Gayri Nizami Harp yöntemleri ile çalışan birlik
oluşturmak istedi.
Sovyet mirasına sahip Rus ordusu, uzun süre
Sovyetlerin kontrgerilla yöntemi olan STEPNAZ’da ısrarcı oldular. Putin,
koltuğunu sağlamlaştırdıkça, adım adım bu Sovyet zihinli askerleri tek tek
ordudan temizledi.
Bu Süreçte daha önce peyki olan Balkanları bir daha eline
geçmemek üzere kaybetti. Balkanlar, Batı ve Türkiye ile hızlı bir entegre
sürecine girdiler.
Putin, Kuzey’deki ülkeleri de kaybedince, Kara
Deniz’deki hakimiyetini kaybetmemek için dünyanın en barışçıl ülkelerinden biri
olan Ukrayna’ya saldırdı.
İşte bu sırada Wagner’i gördük.
İlk kez 2013 yılında ortaya çıktı Wagner. Ortaya
çıktıkları yer çok önemliydi. Almanya’nın eyaleti yapmaya çalıştığı
Ukrayna’ydı. Ukrayna, Sovyetler dönemindeki sürgünlerden kalma bir Rus azınlığa
sahipti. Ve bu Ruslar, Moskova’nın provokasyonları ile isyan hareketi
başlattılar.
İşte bu isyan sırasında Ukrayna cephesinde orantısız
bir sayıda keskin nişancılar ortaya çıktı.
Rus İstihbarat Servisi (FSB)’nin raporlarına göre bu
keskin nişancılar Batı hatta ABD menşeli olduğu belirtiliyor. Ve
araştırmalarını derinleştiren FSB, Blackwater isimli ABD’li bir paralı asker
şirketi ile karşılaşır. Ukrayna’daki keskin nişancıların neredeyse tamamı
Blackwater mensubu olduklarını tespit ediyor. Bunların içinde çok azı Sırp
kökenli keskin nişancı oldukları da kayıt altına alınıyor Rus Milli İstihbarat
Servisi (FSB) tarafından.
Ve işte tam burada Wagner ortaya çıkıyor. Daha önce
Putin tarafından en yakın arkadaşı Yevgeni Prigozhin’e Kurdurduğu Wagner,
tamamı eski asker, iç güvenlik istihbarat birimlerinin emekli savaşçılardan
oluşuyor.
Rus nüfusun yaşadığı Ukrayna’nın Donbass kentinde
Wagner boy gösterince iç savaş kızışır ve Ukrayna kaybeder.
Rusya’nın en iyi röntgenini çeken ve ASIAPOL’un kurucu
başkanı Talat Çetin, Blackwater ile ilgili iddialarını daha da geriye
götürüyor. Çekin, Blackwater, ilk olarak 2008 Gürcü-Rus savaşında ortaya
çıkıyor. Osetya’da Blackwater keskin nişancı elemanları aracılığı ile birçok
suikast düzenlediğini belirtiyor Çetin.
Asya Polis Teşkilatı Kurucu Başkanı Ulusal Güvenlik
Uzmanı Çetin, “Wagner’in kuruluş amacı, Blackwater gibiydi. Blackwater,
Kırım’ın Rusya tarafından ilhakından hemen önce Balcwater Ukrayna’ya girdi.
Doğu Ukrayna’da suikast işinde çalıştılar. Donbass’taki suikastların tamamında
Blackwater etkin rol oynadı” diyor.
Rusya’da Özel güvenlik/koruma şirketleri yasal olarak
kurulabiliyor. Bunların tamamı ÇOP kurumuna bağlı. Bu Şirketlerin gelişmişi
(ÇVK) olarak 2013’te kuruluyor. Ve Özel güvenlik şirketleri bir yasaya tabi.
Ama Wagner’in bir yasası yok. Başı sıkışınca sahibi de
yok. Herhangi bir sığınağı da yok. Rusya ona sahip çıkmaz. Çünkü Wagner diye
bir özel güvenlik veya koruma şirketi resmi olarak kurulmamış Rusya’da
Yani bizim eski JİTEM gibi.
Aslında ne Wagner ne Blackwater, paralı askerlerden
oluşan gruplar değil. Çünkü paralı asker şirketleri, parayı verenin kim
olduğuna ve işin ne olduğuna bakmazlar. İş ve para nereden gelirse gelsin,
onlar için bir anlamı yok. Örneğin, bugün Kuzey Kore’ye hizmet verirken aynı
anda ABD’ye de hizmet verebilir.
Ama Wagner ve Blackwater bu şekilde asla çalışmazlar.
ABD hükümetleri, kamuoyunun baskısından çekindikleri için kirli işlerinde resmi
ordularını değil bu paralı orduyu kullanırken, Rusya da bütün illegal
faaliyetlerinde ve operasyon yaptığı ülkelerde Wagner’i kullanır.
2013 Ukrayna ve sonra Suriye’de göründü. Wagner’in
personelinin tamamı Özel birliklerde askerlik yapmış şahıslardan oluşuyor.
Hiçbir Wagner askeri Türk askerine karşı silah kullanmayacağını söyler. Çünkü
Wagner’in kuruluş amacı ABD yayılmacılığına karşı.
Dana önce de belirttiğim gibi Türk gelince gider
demiştim ve şimdi de Libya’ya Türk gelince Wagner Libya’dan gitti.
Wagner’in hiçbir faaliyeti Türkiye’ye karşı değildir.
Bazen Rusya ve Türkiye’nin karşı karşıya geldiği anlar oluyor. Bu aslında Rusya
ile ABD’nin karşı karşıya geldiği sırada Türkiye’nin araya sıkışmasından
kaynaklanıyor.
Hafter her ne kadar Rusya’da okusa da Kaddafi’ye
ihanet ettiğini, ABD ajanı olduğunu Rus devleti çok iyi biliyor.
Hafter, Rusya’da masadan kaçmakla aslında kendisini
yalnızlığa itti. Orada Hafter’e verilen görev Libya krizini devam ettirmekti.
Batının Kuzey Libya’daki çıkarlarının sürdürülmesiydi.
Wagner’in yaptığı birkaç karanlık kanlı eylemleri bir
sonraki yazımıza bırakarak konumuza dönersek, burada Sayın Talat Çetin’in
yaklaşık 7 ay önce söylediği bir olaya dikkat çekmek istiyorum.
Kelimenin tam anlamı ile Rusya’nın devlet, toplum,
siyaset ve güvenlik paradigmalarını çok iyi bilen Talat Çetin, tam 7 ay önce
Wagner’in asla Türk askeri ile karşı karşıya gelmeyeceğini söylemiş. Türk
askerinin Ortadoğu’da girdiği yerden Wagner tek mermi atmadan çekiliyor.
Bunun gerekçesini de şöyle izah ediyor Sayın Çetin:
“S. Arabistan’a müdahale ederek petrol fiyatlarını düşüren ABD, Libya’daki
petrole de Avrupa üzerinden ulaşabilseydi petrol fiyatlarını daha da
düşürecekti. Ve bu da Rus ekonomisine ağır bir darbe vururdu. Rusya Libya
petrolünün Türkiye’nin eline geçmesinde bir sakınca görmüyor. Çünkü ABD’nin
Türkiye’ye artık müdahale edemeyeceğini biliyor.”
Sayın Çetin’in Wagner ile ilgili bu kehaneti tam 7 ay
sonra Libya’da ortaya çıktı. Türk askeri sahaya inince Wagner geri çekildi.
Onun içindir ki geri çekilme esnasında Türk SİHA’lar bu gruba operasyon
yapmadığı ortaya çıkıyor.
Bu yaşananları ve Wagner’in Orta Afrika
Cumhuriyeti’nden Libya’ya, Suriye’den Ukrayna’ya kadar geniş bir coğrafyada
Rusya’nın aleyhine olabilecek kişi ve eylemleri suikast yöntemi ile ortadan
kaldırmasını incelediğimizde karşımıza bir JİTEM ortaya çıkıyor.
JİTEM, bir yandan PKK ve Kürtçülükle ile mücadele
ederken, şu anda Irak siyasetinin en tepesine çıkan Kürtçü ayrılıkçı bir
siyasetçinin uyuşturucusunu taşıdığı iddiaları hala canlılığını koruyor.
Pandemi süreci bittikten sonra Sayın Talat Çetin’le
iletişime geçip bu kuruluş ve Rus 5. kol faaliyetleri hakkında uzun uzun
konuşmak farz oldu artık.