Bir İlçe Savcısının Ceket Düğmesinden Cinayet Çözme Hikayesi
Ekşi Sözlük’ün savcı
yazarlarından ”justinianus”, yıllar önce Doğu Karadeniz bölgesinde hizmet
yaparken yaşadığı bir olayı anlatmış.
bahsedeceğim düğme ceket düğmesi… pantalon düğmesi
de olabilir tabii. bir insanın hayatında yeri nedir ki… iliklenmemiş bir düğme
belki mahcubiyete sebep olabilir… kopmuş düğme de… hayır kopmuş düğme çok
önemli sonuçlar doğurur kimi insan hayatında.
bundan 32 yıl evvel doğu karadeniz bölgesinde bir
ilçede, 16 yaşlarında bir çocuk tabanca ile –tanık anlatımlarına göre kaza ile-
babasını öldürmüştü… evde, babasına ait tabancayı babasının “temizle şu
tabancayı” demesi üzerine verdiğinde, temizlerken ateş alması sonucu olayın
meydana geldiği “hukuki gerçek” olarak kabul edilmişti. bu nedenle
tutuklanmamıştı. ama meşhur ceraim defterine kaydedilmişti.ben de ilçenin
savcısıydım.aradan 6 ay kadar bir süre geçmişti.
bir gün, ilçenin tek taksi şoförü, (1964 chevrolet
impala) markalı aracı ile ilçeye 8 – 10 km. mesafede yolda ölü olarak
bulunmuştu. araç içinde tabanca ile yakın mesafeden yapılan bir atış ile
vurulmuş, araç sağ tarafa çarparak durmuş, şoför yaralı olarak araçta çıkmış ve
yolun karşı tarafında olmuştu. araç içinde boğuşma izi yoktu.muhtemelen yanında
veya arka koltukta oturan biri tarafından ateş edilmişti. ayrıca araçtan ve
üzerinden bir şey alınmamıştı. kanında alkol bulunmadı. şoförün hasmı,düşmanı
yoktu.30-35 yaşlarında kendi halinde birisiydi. araba içinde 7,65 tabancaya ait
kaçak mermi kovanı ile kopuk bir “ceket düğmesi” bulunmuştu. düğmenin eskiden
koptuğu ve şoförün ceketine ait olduğu belli idi. diğer düğme ceket üzerinde ve
bulduğumuz düğmenin aynısı idi.
olay jandarma bölgesinde cereyan ettiğinden, polis ve
jandarmanın defterlerinden eski suç işleyenler tespit edildi. sorgulandı olay
günü ve saatlerinde nerede olduklarını ispat ettiler ve serbest bırakıldılar.
bu arada, babasını vuran çocuk da şüpheli diye
jandarma karakoluna alınmış, giydiği beyaz keten ayakkabılarında kan lekesi
olduğundan kuşkulanılmış ve bana haber verilmişti. çocuk kan lekesini kendine
göre izah ediyor ancak olay gün ve saatinde nerede olduğunda çelişik şeyler
söylüyordu. birden ceketine dikkat ettim. bir düğmesi kopuk diğeri yerinde idi.
ceket üzerindeki düğme tıpkı şoförün ceket düğmesi… düğme, yanımda bir kibrit
kutusu içinde idi. fark ettirmeden çıkarıp baktım; çocuğun ceketindeki ile
aynı… çok tuhaf bir durum.
aniden, bendeki düğmeyi kutudan çıkarıp çocuğun
ceketindeki eksik düğme yerine yaklaştırdım. çocuğun benzi attı.birşeyler
anladım ve “bu düğme arabada bulundu, seninki ile de aynı, ne diyeceksin buna“
diye sorduğumda kaçamıyacağını anladı ve “ben yaptım“ dedi. meğer bu, yayan bir
şekilde yürürken taksi şoförü yanına almış ilçeye getiriyormuş yolda konuşarak
gelirken şoför “babanı vurdun, anan kocasız kaldı ne olacak şimdi, ona bir koca
bulmak lazım” deyince genç bu söze sinirlenmiş ve yerli tabancası (el yapımı
tabanca) ile yanındaki şoföre ateş etmiş. şoför dengesini kaybedip yolun sağına
çarpıp durmuş.genç de korkudan arabadan atlayıp kaçmış.kaçarken şoför
yaşıyormuş… galiba imdat istemek için arabadan inmiş. ama etrafta insan
olmadığından ve vasıta da sık geçmediğinden kan kaybı ve diğer nedenlerle
olmuş…
genç, tabancanın bulunduğu yeri söyledi. çarşı içinde
bir bakkalın kuru fasulye çuvalının içine saklamış. balistik incelemede mermi
kovanının bu tabancaya ait olduğu tespit edildi.
şimdi gelelim düğmeye.bu düğme gencin ceketinden
kopmuş değildi. şoföre aitti. ancak, bir anda kendi ceket düğmesinin kopuk
olduğunu ve aynı düğme olduğunu görünce olay anında ceketinden kopup araca
düştüğünü sanarak paniğe kapılıp, itirafta bulundu.
ilçede bir terzi vardı. tek çeşit kumaş ve düğme bulunduruyordu.
aşağı yukarı bütün elbiseler (farklı olan vardı tabii) aynı kumaştandı ve
düğmeleri de aynıydı…