TERÖR

FETÖ ÖRGÜTÜ DOSYASI /// MİT : FETÖ yeni yapılanmaya gidiyor…


MİT : FETÖ yeni
yapılanmaya gidiyor…


Darbe Komisyonuna Milli İstihbarat
Teşkilatı’nın (MİT) tarafından gönderilen raporda; FETÖ’nün yurt içindeki
imamlarının büyük ölçüde deşifre olmasıyla birlikte büyük bir revizyona gittiği
bildirildi.


MİT, Darbe
Komisyonuna gönderdiği raporda FETÖ’nün illegal yapılanmasını ‘İllegal
yapılanmalar’ ve ‘Hususiler’ olarak 2 şekilde ele aldı.


İllegal
yapılanmanın polis, asker, MİT ve yargı teşkilatları içerisinde yer alan
deşifre olmamış örgüt mensuplarından oluştuğu, hususilerin ise başında bulunan
sorumlu şahsın doğrudan ABD’de Fetullah Gülen’le aynı çiftlikte kalan ve örgüt
liderinin sözde özel kalemi olan Cevdet Türkyolu’na bağlı olanlar olduğu
belirtildi. Hususilerin, gizlilik kurallarına istihbaratçı mantığıyla kesin bir
şekilde uyguladıkları da raporda yer aldı. “Hususileri örgüt içerisinde örgüt
olarak tanımlamak mümkün” Örgüt içerisindeki hususilerin davranış kurallarıyla
ilgili dikkat çeken bilgilerin yer aldığı raporda, hususilerin görev yaptıkları
yerlerde kendilerini deşifre etmemek adına dünya görüşlerine tamamen zıt bir
hayat tarzı içerisine girdikleri kaydedildi.


Ayrıca, “FETÖ’nün
‘gizlilik’ ‘takiyye’ ve ‘tedbir’ prensiplerini en üst seviyede hayata geçiren
ve örgüt içinde dahi bilinmeyen Hususileri, bir nevi ‘örgüt içinde örgüt’
olarak tanımlamak mümkündür” denildi. “Hususiler, 17-25 Aralık darbe
girişiminin ardından deşifre edilince Türkiye’yi terk ettiler” 17-25 Aralık
darbe girişiminin ardından MİT tarafından deşifre edildiklerini anlayan
hususilerin önde gelen mensuplarının Ocak-Şubat 2014 sürecinde Türkiye’yi terk
ettikleri, FETÖ/PDY’nin hususiler dışındaki illegal yapılanma unsurlarını
ülkede tutmasına rağmen hassas operasyonları yürüten ve örgütün kritik
bilgilerine haiz hususileri ivedilikle ülke dışına çıkarttığı ifade edildi.
FETÖ’nün yurt içindeki imamlarının da büyük ölçüde deşifre olmasının ardından
örgütün revizyona gittiği aktarıldı. Raporda, “Bu kapsamda 2016 yılından
itibaren Türkiye yapılanması 5 bölge sorumluluğuna ayrılmış olup darbe girişimi
sonrasında toparlanma çabası içerisinde olan örgütün, bölge ve illerde yeni
sorumluları görevlendirme çalışmaları yürüttüğü bilinmektedir” tespitleri yer
aldı. Raporda, ayrıca darbe girişimi sonrasında Fetullah Gülen’in talimatları
kapsamında yurt dışında yeniden yapılanma çalışmaları yürütüldüğü ve ülke
sorumluları ile imamlarının değiştirildiği kaydedildi. “Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın ikametgahında ve resmi konuttaki odasında bulunan dinleme cihazları
ile örgüt daha da agresifleşti” FETÖ’nün ilk komplosunun 2012’de yapıldığının
belirtildiği raporda şu ifadelere yer verildi:

“MİT Müsteşarı’nın 07.02.2012 tarihinde ifadeye çağrılması FETÖ/PDY’nin devlete
yönelik ilk komplosu olup hükümeti devirmek amacıyla, MİT Müsteşarı, eski MİT
Müsteşarı, eski Müsteşar Yardımcısı ve 2 teşkilat mensubuyla birlikte
sorgulanmak istenmesi olayıdır. FETÖ/PDY, söz konusu komploya ilişkin
operasyonel çalışmasını Eylül 2011’de Oslo görüşmelerini basına sızdırarak
başlatmıştır. Nitekim bu girişimiyle örgüt, devlet içindeki hegemonyasının
önünde bir engel olarak gördüğü MİT’i yıpratmayı amaçlamıştır. Bilahare, Sayın
Cumhurbaşkanının, Başbakan olduğu dönemde Ankara’da bulunan ikametgahı ile
resmi konuttaki çalışma ofisine yerleştirdiği dinleme cihazlarının, Aralık 2011
yılında teşkilatımız tarafından bulunması üzerine örgüt daha da agresif bir
hareket tarzı izlemiştir.”


Oslo
görüşmelerinin basına sızdırılması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
Ankara’da bulunan ikametgahı ile resmi konuttaki çalışma ofisine yerleştirilen
dinleme cihazları ve akabinde Aralık 2011’deki Uludere olayları ile istediği
sonucu elde edemeyen örgütün 7 Şubat komplosunu hayata geçirdiği belirtildi.
Şüpheli personele “Yalan Makinesi” uygulaması Darbe girişimi sonrası FETÖ’yle
bağlantısı olduğu değerlendirilen kişilerin bazılarını araştırmak maksadıyla
hassas bilgilere ulaşamayacakları bir birime atanarak pasifize ettirildiğine
dikkat çekilirken, durumlarından şüphe duyulan bazı personellerin ise mülakata
alındığı ve bir kısmının da “yalan makinesi” uygulamasına tabi tutulduğu kaydedildi.