Tarihimizdeki , özelliklede Cumhuriyet tarihindeki  önemli olayların, kişilerin  ve acı acı olayların unutulmamasının önemini,gereğini genç Cumhuriyet’in hukuk devrimcisi Mahmut Esat Bozkurt yıllar yıllar önce şöyle işret eder:

“Biz bu acı günleri gördük ve yaşadık. Türk gençleri görmedi ve yaşamadı. Böyle günleri görmeyecek ve yaşamayacaklardır. Fakat yıllar ve yıllarca süren bu trajedi unutulmamalıdır. Ara sıra gözyaşlarıyla anılmalıdır. Acı günleri ananlar, tatlı günleri yaşarlar.”

Demek ki 1946’dan sonraki karşı devrim sürecinde ulusal bilinç tedricen törpülenmiş halde…..

Emperyalizm için hedef aldığı coğrafyalarda çakma trajik vakalar inşa etmesi sıradan bir yöntemidir.

Asıl sorun bu düzenin iç cepheden yetiştirdiği közkamanların Mevlana’nın dediği gibi kurdun kuzuyu yemeye niyetlenmesinde şaşılacak bir şey yoktur. Şaşılacak olan odur ki; bu kuzu, kurda gönül bağlamış, aşık  olmasıdır

Talat Paşa’nın katledilmesi yıldönümü nedeniyle öbekte paylaştığım yazı ile ilgili bilgi alışverişinin daha geniş katılımla olması temennimdir.

Tarih araştırmacı yazarı Feyziye Özberk” Talât Paşa İttihat Terakki Tarihi / Posta Memurluğundan Devrim Önderliğine” kitabında tetikçilerin yaptığı katliamlar zincirine ilişkin olarak şunları yazmakta:

· Alman yetkili makamları katilin mutlaka cezasını göreceğini belirten demeçler veriyor.

· Fakat Türklerin gösterdiği savunma tanıkları dahi dinlenmeden –“Ermeni kurtuluş hareketinin” bir gösteri alanına dönüştürülen– mahkemede, katil beraat ettiriliyor.

· Katilin İngilizler tarafından Berlin’e gönderildiği, onlardan talimat ve para aldığını, polise itiraf ettiği, Ankara’da, bir Amerikan ajansına atfen duyuruluyor…

· Talât Paşa’nın arkasından Sait Halim Paşa, 6 Aralık 1921’de Roma’da; Dr. Bahattin Şakir ve Cemal Azmi Bey, 17 Nisan 1922’de Berlin’de; Cemal Paşa, 22 Temmuz 1922’de Tiflis’te öldürülüyor.

·  Cinayetlerin merkezi bir planlama sonucu yaptırıldığı ortadadır

· (Mağlup Almanya’da)Yönetimde ve başta istihbarat olmak üzere birçok kurumda İngilizler etkin hale geliyor.

· Mahkemelere jüri sistemi getiriliyor. Böylece hukuk kolayca çiğnenebiliyor. İki gün süren çok hızlı yargılama ve diğer gelişmeler Talât Paşa’nın katledilmesine göz yumulduğunu gösteriyor

· Çok güvendiği dostu Alman Bronzart Paşa’nın, 18 Ocak 1919’da Talât Paşa’ya, “Aldığım bilgilere göre seni ve arkadaşlarını öldürecekler, her zamanki düşmanlarımız(İngilizler) bunu yapacak.” demesi Almanya idaresinin İngilizlerin elinde olduğunu göstermektedir.

Ufak bir ekleme.

Maalesef, “İngiliz ajanı tetikçi Tehliryan” derken bu suikastın altında İngilizlerin olduğu izlenimi yaratılıyor … Solomon Tehliryan sözde Ermeni soykırımı’nın “intikamını” almak için Talat Paşa’yı öldürdü; ve İngilizler bu sahte soykırıma ilişik gerçekleri gayet iyi biliyordu. (Malta Yargılaması). Tehliryan’ın ASALA terör örgütü ile ilişkisi yok. ASALA 1975’de kuruldu.

“Nemesis Operasyonu” nedir, Tehliryan kimdir, Berlin mahkemesinde nasıl suçsuz bulundu, günümüzde Ermeni lobisi ve Ermenistan tarafından bir “kahraman” olarak” anıldığı ve anısına saygıyla anıtlar dikildiği, ve medya yoluyla sahtekȃrlıkların devam ettiği noktalarında yazılacak çok şey var. Ekteki fotoğraflar bir fikir veriyor.

Evet, Atatürk sağ iken Talȃt Paşa Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından milli şehit ilan edildi.

Günümüzdeki AKP iktidarı Solomon Tehliryan’ı “Milli Kahraman” ilan eden Ermenistan ile “önkoşulsız normalleşme” çabasıda …

Tabii “taziye mesajları” de eskisi gibi devam ediyor.

F. Demirmen

Marsilya’da Talat Paşa’nın şehit edilişinin yıl dönümünde, terörist Soğomon Tehliriyan’ın heykelinin açılış töreni yapılmış.