KISA ÖYKÜLER : Maria Vincent (1929-2001)

Maria Vincent (1929-2001)

1961’e kadar neredeyse on yıl boyunca, sık sık İstanbul’un gece kulüplerinde sahneye çıkan Fransız şarkıcı ve aktris.. Galatasaray’ın şampiyon olduğu 1958 yılında, boynunda sarı-kırmızı bayrağıyla tribün güzeli olarak basında kendinden bahsettirdi. Hayatına sosyete playboyları ve Muzaffer Tema girdi. ama en çok Metin Oktay’la yaşadığı gizli kapaklı aşkla anıldı..

Fransa’da inişli çıkışlı bir plak kariyerine sahipken, Ortadoğu başkentlerinde şuh bir yıldız olarak el üstünde tutuluyordu. 1962’den sonra dünyası tepetaklak oldu, çünkü evlendiği ya da arkadaşlık ettiği mafya babaları yüzünden en az üç uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı davasına adı karıştı. Türkiye’ye girmesi de derhal yasaklandı. Gazetelerin lisanında artık “Yaşadığı skandal dolu sefih hayat dolayısıyla harap olan” sanatçıydı.

“Yeni Tanin” gazetesi, “Bir ara İstanbul erkeklerinin bir hayli başlarını döndüren Fransız kızı”nı 1964’te okurlarına şöyle anımsatıyordu :

“İstanbullular hafızalarını şöyle bir yoklarlarsa,bilhassa erkeklerle dans ederken kollarının arasında kıvrılıveren bu seks kadınını hatırlamamazlık edemezler. Boğaziçi’nde ne çok evli kadın kocasını bu şarkıcıdan kıskanmıştı, kaç genç kız nişanlısının onunla dans etmesi yüzünden alyansını atıp hıçkırarak sokağa fırlamıştı..”  

Yazar : DERYA BENGİ, “60’lı Yıllarda Türkiye: Sazlı Cazlı Sözlük”, YKY, 2022

Metin Oktay ve Maria Vincent

Bir spor yazarı onu şöyle tarif etmişti: “Bir Hollywood aktörüne beyaz perdeyi bıraktıracak kadar yakışıklı.”

12 yılda futbol tarihine 579 gol ve bir de “kral” lık bırakmıştı. Kuşkusuz sadece Galatasaray’ın değil, milli takımında tartışmasız en büyük yıldızlarından biriydi.

Onu büyüten, sadece attığı inanılmaz goller değildi. Türkiye’nin dışına çıkıp, Avrupa’ya taşan futboluda , onun büyüklüğüne tek etken olmamıştı. Bu niteliklerinin zaten “iyi” bir futbolcuda olması gerektiğini hep savunmuştu.

Metin, insan olmanın, sorumlu davranmanın ve spor bilinci taşımanın “kral” lığını da sürdürmüştü. Türk sporunda erişilmez bir zirveye tırmandığında bile inanılmaz biçimde “mütevazi” olabilmiştir. Asla “Kral Metin” ‘in ağırlığı altında ezilmedi.

Böylesine doruğa çıkmış, tüm gözlere takılmış, bu futbolcunun yüreğinde kadınların olmaması değil, olması doğaldı…

30 yaşına kadar futbolun,paranın, kadının ve şöhretin en erişilmezini yaşamıştı. Tiyatro ve sinema oyuncusu Mualla Kaynak, Ceylan Ece, Feriha Şen ve Ayfer Feray onun yüreğinde belli bir süre yer etmişlerdi. Ama aslında onların kalbinde yer eden “Kral” dı. 30 yıl ardından gelen forvetlerin toplamından daha fazla gol atmış ve futbolun doruğuna çıkmış bu Metin’in peşini kadınlar hiçbir zaman bırakmamıştır. Nice sosyete güzelleri, nice zengin kadınlar kralın çevresinde pervane idi. Sevdi ve sevildi…

İlginçtir, böylesine ilgi görmüş kişinin futbol yaşamına bu beraberlikler olağanüstü biçimde yansımamıştır. Metin’in bu konuda son derece dikkatli davranışı ve sporu ön plana alışı bundan etken olmuştu. Metin’in tercihi, kadınlarla oynamak yerine futbol oynamak olmuştu. Futbolundaki istikrar bunun en belirgin belgesiydi.

Kadınlar onda değil, o kadınlarda iz bırakmıştı. En çok iz bıraktığı da Maria Vincent’tır…

Fransa’nın küçük bir kasabasından Paris’e gelmiş, sadece sesiyle değil, danslarıyla da herkesi büyülemişti. çeşitli gösterilere katılıp, dolaşmadık yer bırakmayan Maria Vincent, özellikle İstanbul’da büyük üne kavuşmuştu. Kordon Blue’de hayranlarının çiçekler serperek “altına halı serdiği” Maria Vincent tribünlerde de görülmüştü. Şarkıcının sarı kırmızılı renkleri bayrak gibi üstüne doladığı “Kral” lı günler, onun Türkiye’deki “ikamet süresi” nin bitişi ile noktalanmıştı. Kimilerine göre bu bitiş zorunluydu. Vincent bir süre sonra zengin ama “karanlık” bir Arapla evlenecekti. İşte şarkıcının hayatını tümüyle değiştiren bu olaydı. Uyuşturucu olayında eşi ve çevresinin yanlışlığına kurban gitmişti Vincent… Paris’te tutuklanıp demir parmaklıklar ardına giderken, üzerinden çok şey çıkmamıştı.

İki yüz frank ve henüz sararmamış bir fotoğraf…

*** 

Bu fotoğraf Metin Oktay’ ındı…