ASALA terörüne
Batı’nın sessizliği
Avrupa, 1973 yılından beri ırkçı Ermeni terör
örgütü ASALA’nın Türk diplomatlarına yönelik saldırılarına sessiz kaldı
HAZEL ÇAĞAN ELBİR
Analist, Avrasya İncelemeleri Merkezi
KÜRESEL
terörizmin en yoğun ya- şandığı dönemlerden geçerken terörizmin mimarlarının
kimliklerini sakınmadan ortaya koyduklarına ve adeta kahraman gibi
gösterilmelerine şahit oluyoruz. Başta ASALA olmak üzere ırkçı Ermeni terör
örgütlerinin Türk diplomatlarına karşı eylemleri Batı dünyası medyasında uzun
süre haber olmanın ötesine geçememiş, desteklenmemekle beraber açık kınamalara
da neden olmamış, hatta bu saldırıların neden yapıldığının açıklanması
çerçevesinde Ermeni soykırım iddialarının dile getirilmesine vesile olmuştur.
Böylece Batı medyası, Ermeni propagandasının aracı durumuna düşmüştür.
BATI GÖZYUMDU
38 yıl önce, 18 Kasım 1979’da
Paris’te havaalanındaki bombalı saldırıda THY, KLM ve Lufthansa büroları
tamamen tahrip oldu. İki Fransız polisin yaralandığı olayların sorumluluğunu
ASALA üstlendi. Benzer olaylar ardı ardına gerçekleşmeye devam etti. Sadece 1979
yılında ASALA 11 olayı üstlendi. Saldırılar İsviçre, Almanya, Danimarka,
Hollanda, İtalya, Fransa, İspanya, İtalya ve İngiltere’de düzenlendi. İki
yurttaşımız şehit oldu. Bu kadar kısa sürede üç diplomatımız ASALA terör
örgütünün saldırılarına maruz kaldı. Fransa, uzun yıllar boyunca Ermeni
ırkçılarının faaliyetlerinin gelişmesine olanak sağladı. ASALA saldırıları
kontrol edilemeyecek bir noktaya ulaştıktan sonra ise Fransa güvenlik önlemleri
almaya başladı. Fakat bu çabalar ASALA’nın protestosunun ve saldırılarının
önüne geçemedi.
GÖSTERMELİK CEZA
15 Temmuz 1983’te Orly
Havaalanı’nda Türk Hava Yolları gişesinde bir patlama yaşandı. Saldırıyı yine
ASALA üstlendi. Patlamada dördü Fransız, ikisi Türk, biri Amerikalı ve biri
İsveçli olmak üzere sekiz kişi hayatını kaybetti. Altmıştan fazla kişi yaralandı.
ASALA’nın terör eylemleri Orly olayı ile büyük bir darbe aldı. Bu tarihe kadar
ASALA’nın faaliyetlerinden zarar görmeyen ve Türkiye’ye yönelik saldırılara
sessiz kalan Batı için ise daha büyük bir darbe oldu. Bu tarihten sonra
ASALA’nın faaliyetleri seyrekleşmeye başladı. Fransa, 1985 yılında kendilerine
yönelik faaliyetlerin artmasından duyduğu rahatsızlıkla ASALA üyesi ABD
vatandaşı Monte Melkonian’ı yakaladı. İsmi geçen küresel terörde de etkinliği
ile biliniyordu. Fransa’nın insanlık için “hayırlı bir iş” yaptığı
düşünülebilir, ancak Monte Melkonian yalnızca altı yıl hapis cezasına
çarptırılmıştı ve bu ceza, üzerinde tahrifat yapılmış belgeleri taşımak ve
yasadışı silah bulundurduğu için verilmişti. Cezanın tam olarak
uygulanmadığının altının çizilmesi gerekir. Altı yıllık hapis cezası
tamamlanmadan serbest bırakılan Monte Melkonian, Ermenistan’a göç etmiş,
Ermenistan bağımsızlığını kazandıktan sonra da Laçin ve Karabağ katliamlarının
öne çıkan teröristlerinden biri olmuştu.
ASALA VE PKK İŞBİRLİĞİ
Türkiye hem ASALA hem de PKK
terörizminden yıllarca büyük acılar çekmiştir. Zaman zaman bu iki terör
örgütünün iş birliği yaptığı bilinmekteydi ancak belgeleri CIA (Merkezi
İstihbarat Teşkilatı) tarafından daha önce açık açık ortaya konmamıştı. Şimdi
internette herkesin erişimine açıktır. CIA, 2016’nın sonlarında çok da
şaşırtıcı olmamakla birlikte ASALA ve PKK’nın işbirliğini ortaya koyan
belgelerin gizliliğini kaldırdı. Şaşırtıcı değil, çünkü iş birliği yaptıklarını
basın toplantısı ile 1980’lerde duyurmuşlardı. 1991’de Francis Hyland de
Armenian Terrorism, The Past, The Present and The Prospects adlı kitabında
ASALA sözcüsü Hagop Hagopyan’ın Mart 1982’de “Kürt devrimleri ile yan yana
sava- şıyoruz” şeklindeki ifadelerine yer vermişti. Zaten bilinen bir iş birliğinin
belgelerinin açık bir şekilde ortaya konması önemlidir.
DESTEK SÜRÜYOR
1973 yılından beri Türk
diplomatlarına yönelik ırkçı Ermeni terör örgütü ASALA saldırılarına sessiz
kalan Batı, ancak kendisine düzenlenen saldırılarla harekete geçebildi. Bu harekete
geçme durumunun “gönülsüzce” olduğunu söylemek mümkündür. Çünkü günümüzde
uluslararası akademik camiada ün sahibi Batılı üniversiteler, dergiler, haber
kaynakları terörizmi öven makaleler ve haberler yayınlamaktadır. Terörist
olduğu bilinen kişileri adeta kahraman gibi tanıtmaktadır. Terörizmin artık
küresel bir sorun olduğunun bilinciyle hareket edilmeli, terörizme ve ona
finansal destek sağlayanlara karşı ortak bir duruş benimsenmelidir.
CIA belgelerinde
PKK-ASALA ittifakı
CIA tarafından
erişime açılan belgelerde terör örgütleri PKK ve ASALA’nın 1980’lerde ittifak
içinde olduğu, birlikte terör saldırıları gerçekleştirdikleri ve PKK’nın Ermeni
teröristlerin de içinde bulunduğu birimler kurduğu bilgisi yer aldı.
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı
(CIA) tarafından gizliliği kaldırılarak internet kullanıcılarının erişimine
açılan belgelerde terör örgütleri PKK ve ASALA’nın isimleri birçok yerde
birlikte zikredildi. İki örgüt arasındaki ilişkinin 1980’lerden itibaren CIA’in
istihbarat belgelerine ve terörizm hakkındaki raporlarına yansıdığı göze
çarptı.
Bu belgeler arasında dikkat
çekenlerden biri Ocak 1984 tarihli “Ermeni Gizli Ordusu” başlıklı
rapor oldu. Raporda, terör örgütü ASALA hakkında CIA’in verdiği ayrıntılı
bilgiler ve örgütün yapısı üzerine analizler aktarıldı.
Raporun “Örgütün Değişen
Taktikleri ve Organizasyonu” başlıklı bölümünde iki örgüt arasındaki
bağlantıyı ortaya koyan ifade göze çarptı.
Bu bölümde, “ASALA, PKK ile
ittifak kurduğunu ve Kasım 1980’de PKK ile Fransa’nın Strazburg şehrindeki Türk
Konsolosluğuna saldırı düzenlediğini kabul etti” ifadesi yer aldı.
Bir başka belgede de terör örgütü
PKK’nın Türkiye’deki ideolojik ve silahlı yapısı anlatıldı.
26 Ağustos 1985 tarihli belgede,
PKK ile Ermeni teröristlerin ilişkisi hakkında “1984 yazında PKK, kendi
militanlarından, diğer Kürt ve sol gruplardan ve muhtemelen bazı Ermeni
teröristlerden oluşan ‘HRK’ ismiyle anılan bir birim oluşturdu” ifadesi
kullanıldı.
Aynı belgede ayrıca PKK’nın
yapılanma ve eylem düzenleme konusunda Ermeni terör örgütlerini kendisine model
olarak seçtiği, bu şekilde şiddeti “psikolojik etki” yaratmak için
kullandığı belirtildi.