Tarih: 18 Nisan
2007. Mekân: New York John F. Kennedy Havalimanı. Fetullahçı Terör Örgütü’nün
(FETÖ) belki de en önemli imamı olan Kozanlı Ömer kod adlı Osman Hilmi Özdil FBI tarafından
gözaltına alındı. Özdil’in yanında bir başka FETÖ imamı daha vardı: Murat
Karabulut. Kod adı Sinan olan Karabulut, ‘MİT’ten sorumlu imam’ idi.
Bu gözaltı
işlemleri, FETÖ-CIA ilişkisinde dönüm noktası mahiyetinde. İstihbarat
birimlerince hazırlanan bir rapora göre o gözaltı işlemi sırasında Özdil ve
Karabulut detaylı şekilde sorgulandı. FBI, Özdil’in bilgisayarından çıkan tüm
gizli belgelere el koydu. Bu belgelerde Ergenekon operasyonlarında gözaltına
alınacakların da listesinin yer aldığını daha önce bu köşede yazmıştık.
Özdil ve Karabulut o
gün FBI tarafından sorgulandıktan sonra serbest bırakıldılar. Bunun üzerinden
iki ay geçmeden Ergenekon operasyonu başladı.
Özdil ve Karabulut
2007-2014 arasında Türkiye karşıtı espiyonaj faaliyetlerini FETÖ’nün devlet
içindeki kadrolarına talimat vererek yürüttü. Ve 17-25 Aralık sürecinden sonra
2014’ün ilk aylarında yurtdışına firar ettiler. O günden beri de kaçaklar.
Özdil’in bir ABD Büyükelçiliği
görevlisi ile irtibatı FETÖ-ABD ilişkisinin somut kanıtlarından. Özdil, Osman
Varol adına kayıtlı 0532 … .. 53 numaralı telefonla ABD’nin Ankara
Büyükelçiliği’nde çalışan David Johnson’la görüşüyordu.
CIA-FETÖ
bağlantısının bir diğer kanıtı FETÖ’cü bir polis müdürünün, Ufuk Gürsoy
Yavuz’un 2008’de ABD Büyükelçiliği’nde Ergenekon brifingi vermiş olması. Yani
alenen casusluk yapmış olması. Yavuz’un kırmızı listedeki bir ByLock kullanıcısı
olduğunu da yeri gelmişken belirtelim.
CIA-FETÖ ve 15
Temmuz ilişkisini gösteren bir diğer kanıt ise Adil Öksüz’ün darbeden altı gün
sonra -Türk polisi tarafından aranırken- ABD İstanbul Başkonsolosluğu
tarafından aranmış olması. 21 Temmuz 2016 günü saat 10.22’de…
İRTİBAT GÖREVLİSİ ABD’NİN MUTEMETİ
Gelelim CIA-FETÖ
ilişkisinin kodlarını sorgulamamıza yol açan son olaya. ABD ile Türkiye
arasındaki vize krizinin ortaya çıkmasına sebep olan Metin Topuz, 4 Ekim’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca tutuklandı.
Topuz, ABD’nin
önemli bir istihbarat teşkilatı olan DEA’de, yani Uyuşturucu Mücadele
Teşkilatı’nda uzun süre çalışmış bir isim. Metin Topuz, ABD İstanbul
Başkonsolosluğu’nda 1982 yılında işçi statüsünde çalışmaya başladı. 1994’ten
2002’ye kadar DEA’in irtibat görevlisi olarak görev yaptı.
ABD’nin bu kadar
güvenilir bir haber elemanını CIA-FETÖ ilişkisi için kullanmaması düşünülemez.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na göre Metin Topuz, 17-25 Aralık dosyalarını
hazırlayan eski polis müdürleri ile ABD savcısı arasındaki irtibatı sağlıyordu.
Topuz’un ByLock
kullanan polislerle yakın irtibatı var. Savcılığın ulaştığı bulgulara göre
Topuz’un iltisaklı olduğu FETÖ’cüler arasında şu isimler yer alıyor: Yakup
Saygılı, Mahir Çakallı, Nazmi Ardıç ve Mehmet Akif Üner. Topuz’un firari savcı
Zekeriya Öz ile de irtibatı vardı. Topuz, ayrıca 15 Temmuz darbe girişiminin
tutuklu sanıklarından Albay Gürcan Sercan ve Yarbay Oktay Akkaya ile de
bağlantılı.
CIA ile Türkiye’yi
içeriden yıkmayı amaçlayan FETÖ arasındaki ilişki sır değildi. İlişkinin sır
olan kısımları, yani somut bulguları; Türkiye ile ABD arasındaki istihbari
rekabet arttıkça daha da fazla ortaya saçılacak gibi görünüyor.