Hayvan
Severlik ve Vefa Duygusu Üzerine Bir Anı !..
Hayvanlara yapılan kötü muamele uzun süredir
ülkemiz ulusal medyasında seslendirilir.
Özellikle yazları kalabalıklaşan sayfiye kentlerimizin bu bitmeyen
dertleri söz konusu edilir. Yerel
yönetimler yeterince hayvan barınaklarına sahip olamadıkları için terk edilen
hayvanlara bakamazlar ve zaman zaman sevimsiz katliamlar yapılmasına göz
yumarlar. Konuya sahip çıkan hayvan
severler ile yerel yönetimler karşı karşıya gelirler ve medyaya da konu
yaratırlar. Ancak gerekli çözüm için
gözler TBMM’ne çevrilince, konu gene alt komitelerde sürünceme de kalır. Son dönemde muhtemelen bir torba yasa
içeriğinde bazı olumlu çözüm maddelerinin oluşturulduğunun duyumlarını
alıyoruz.
Mersin yerel medya organları da konuya duyarlı
yaklaşmaktadırlar. Özellikle Güncel
Mersin isimli internet gazetesinin değerli yöneticisi Sevgili Ender Erdemil,
konuyu daima gündemde tutmaktadır.
Mersin İmece Haber Gazetesi de konuyu ciddiye alan bir yayın organıdır. Hatta son sayısında (21 Kasım Salı), Mersin
Büyükşehir Belediyesi Hayvan Bakım Evi konusunda da ilginç bir eleştirisi
dikkate sunulmuştur.
AK-ŞAKA, gençlik ve olgunluk yaşlarında sıkı bir
hayvan dostu olarak yaşamıştır. Bir
dönem evinde sekiz ayrı cins hayvanlarla birlikte yaşayabilmek keyfini de
sürdürmüştü. İlerleyen yıllarla artık
hayvan dostlarına emek harcayacak enerjisi kalmayınca, sevgisini sadece
gözlerine hapsederek konuya sahip çıkanlardan yana olmuştur.
Konuya doğru bir yaklaşım sergilemek üzere, işte
sizi derinden etkileyecek olan yaşanmış bir öykü; vefakâr köpek Hachiko’nun
ibretlik hikâyesi.
1924
yılında Tokyo Üniversitesi’nde görev yapan Japon Profesör Dr. Hidesabura Ueno,
küçük bir köpek yavrusu edindi ve Japonca’da “sekiz tane” anlamına
gelen Hachiko adını koydu köpeğine.
Beraberliklerinin sadece bir yıl süreceğini bilmiyordu. Ama o bir yılda
dünya tarihine geçecek ve kitaplara hatta filmlere konu olacak bir ilişki
yaşandı.
Safkan ‘Akita’ cinsi beyaz bir erkek köpek olan
Hachiko, her sabah üniversiteye gitmek için evden istasyona yürüyen sahibine
birlikteliklerinin hemen ilk gününde eşlik etti. Metronun dış kapısına kadar getirdiği
sahibini uğurladıktan sonra da eve döndü.
Ve akşam üniversite dönüşünde istasyonun çıkışında Hachiko’yu kendisini
beklerken gören profesör çok şaşırdı. Bu akıllı köpek sahibinin akşam eve dönüş
saatlerini hesaplayarak ve aynı yolu kullanacağını düşünerek istasyonun önüne
sahibini karşılamak için gelmişti.
O günden sonraki bir yıl boyunca her sabah
sahibini istasyona kadar götürdü, her akşam iş çıkışında da istasyonun önünde
karşıladı Hachiko… Saatini hiç şaşırmadı…
Ama bir
akşam istasyondan çıkmadı Profesör Ueno ve Hachiko’nun gözleri istasyonun
kapısında çakılı kalmıştı. Bir sonra ki
akşam yine yoktu profesör. Üçüncü akşam
istasyondan yine çıkmadı. Dört, beş,
altı… Çünkü üniversitede kalp
krizi geçirip ölmüştü profesör.
Hachiko her akşam sahibim istasyondan çıkacak
diye inatla bekledi. Durumu izleyen
istasyon görevlileri ona yiyecek ve su verdiler. Haftalar, aylar boyunca her
akşam Tokyo Shibuya istasyonun kapısına gitti Hachiko. Tam 10 yıl boyunca…
Bu vefa duygusunu medya aracılığı ile öğrenen
kent insanları onu beslediler ve şefkatle ilgilendiler.
12 yaşındayken istasyonun kapısında öldü Hachiko.
10 yıldır beklediği istasyonun kapısında onunla tanışanların düzenlediği bir
cenaze töreni ile vedalaştılar onu seven kentliler.
1934 yılında kent insanları imece ile para
toplayarak onun bronz heykelini diktiler istasyon kapısının önüne. Ölü bedeni ise tahnit edilerek Tokyo Bilimler
Müzesinde sergilenmeye başlanmıştı zaten.
II. Dünya Savaşı sürerken, Japonya da cephane
üretiminde kullanılacak maden sıkıntısı başlamıştı. Öylesine ki, evlerden çatal kaşıklar bile bu
amaçla toplanıyordu. Tabii ki,
Hachiko’nun bronz heykeli de sökülerek cephane üretimi için gönderildi.
Savaşın bitimi sonrası, 1948 yılında Hachiko’nun
heykeli yeniden yapılarak istasyon önüne dikildi. O heykel, artık Tokyo halkının ve Japonya’ya
gelen turistlerin uğrak noktası olmuştu.
Japonlar
sadakat ve insan hayvan ilişkisinin sembolü olarak ölümünden hemen sonra
diktikleri bu heykel ile bir köpeğin bedeninde yaşanan vefa duygularına
tercüman olmuşlardı.
Her yıl Hachiko’nun ölüm yıldönümü olan 8
Nisan’da bütün hayvan severler heykelin önünde buluşuyorlar. Hayvan sevgisini ve vefa duygusunu
paylaşıyorlar.
Hachiko’nun hikâyesi 2009 yapımlı bir filme de
konu olmuştur. Richard Gere’nin Profesör
Hidesabura Ueno rolünü üstlendiği film, anıları
tazelemişti.
Bizler ise sevdiğimiz ve onlarında bize vefa
duygusu ile bağlandıkları hayvan dostlarımızın heykellerini dikemiyoruz ama
bari öldürmek vahşetinden uzak duralım.
Bu yazımı özellikle tüm hayvan severlere
saygılarımla adıyorum!..
Erdal Akalın (21.11.2017)