KİTABI BURADAN
SATIN ALABİLİRSİNİZ.
Kitap tanıtımı : Son Ülkücüyü Kim Öldürdü ?? (Tutku Yayınevi)
Genç Türkiye
Cumhuriyeti’nin ‘karanlıklara kurban verdiği’ ne ilk isimdi, memlekette olup
bitenlere bakınca görülüyor ki ne de ‘en son’ olacak Muhsin Yazıcıoğlu… ‘Son
ülkücü’, ‘Son reis’ veyahut siyaset arenasının tecrübelilerinin tabiriyle;
‘Muhsin Başkan…’ Muhsin Yazıcıoğlu’nun ‘kutsal bir ideal’ uğrunda şekillenen
hayatı yine ‘zafere değil, sefere’ çıktığı siyaset yolculuğunda, henüz 55
yaşında son buldu. “2 saniye sonrasına garantisi olmayan bir hayat yaşıyoruz.
Böyle bir hayat için fırıldak olmaya değmez. Ben fırıldaklık istemem.”
cümleciği onun ölümünden hemen önce kamuoyuyla paylaştığı ve siyaset düşünen
yeni nesillerin zihnine adeta ‘mıh gibi’ çakılması gereken bir prensip olarak
kayda geçti. ‘2 saniye sonrasına garantisi olmayan’ hayat mücadelesinde
‘fırıldak olmak’ yerine ‘adam gibi adam olmayı’ tercih eden Muhsin Yazıcıoğlu,
eğilip bükülmeden yaşadığı fırtınalı hayatını ‘karanlık ellerin’ harekete
geçmeyi tercih ettiği ‘fırtınalı bir dağ başında’ milyonlarca insanın onun
kurtulması için ‘dua dua yalvardığı’ saatlerde kaybetti.
Ardında yüzlerce cevaplanması gereken soru işaretleri bırakan Muhsin
Yazıcıoğlu’nun yaşadığı kuşkulu helikopter kazası ve sonrasında ‘ara(ma)ma,
kurtar(ma)ma’ çalışmaları sırasında yaşanan ihmaller zincirinin çarpıklıklarını
ortaya koyan bu kitapta Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Raporu’nda
dikkat çekilen ‘kuşkulu haller’ irdeleniyor. TBMM’nin kazayı incelediği
‘soruşturma raporu’ analiz ediliyor. Kazayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı’nın
HSYK tarafından ‘kınanmasına’ yol açan ‘evlere şenlik soruşturma’ dosyasının
izini sürüyoruz kitapta. Siyaset arenasına çıktığı ilk günden bu yana tek
başına yürüyen ‘ülkünün yalnız alpereni’ Muhsin Başkan’a ‘Kanlıçukur’da
düzenlenen ‘kanlı suikastın’ sır perdesi bu kitapla aralanıyor.
(Tanıtım
Bülteninden)