MISIR DOSYASI /// Soner Yalçın : Emperyalist oyunu kavramak…Mısır’la yaşanan fes krizi

metin, ekran görüntüsü, web sitesi, web sayfası içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Soner Yalçın : Emperyalist oyunu kavramak…Mısır’la yaşanan fes krizi

Soner Yalçın yazdı…

E-POSTA : sonery@odatv.com

01 Mayıs 2024

Tarih: 29 Ekim 1932.

Cumhuriyet Bayramı sebebiyle Ankara Palas‘ta balo tertip edildi.

Yabancı temsilcilerinin de bulunduğu gecenin aylar sürecek krize neden olacağını kimse tahmin edemezdi.

Krizin sebebi fes idi!

Baloya resmi kıyafetiyle katılan Mısır elçisi Abdülmelik Hamza‘nın kafasında fes (Mısır adlandırmasıyla tarbuş) vardı.

Tarbuş memur sınıfının simgesiydi ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa döneminden beri kullanılıyordu.

Türkiye ise 1926’da şapka kanunu ile İkinci Mahmut’tan/1829’dan itibaren Osmanlı’nın (ulema dışındaki) resmi kıyafeti fes-sarık giyilmesini yasakladı.

Baloda yaşanan olay iki hafta sonra İngiliz Daily Herald gazetesinde çıktı. Habere göre, Atatürk baloya katılan Mısır elçisini fesli görünce soğuk selamlamış ve ondan tarbuşunu çıkarmasını emretmişti. Hakarete uğramasına rağmen büyükelçi diplomatik hadise çıkmasını istemediği için isteğe boyun eğmişti…

Haberin kaynağı baloya katılan İngiliz diplomatların Londra’ya gönderdikleri bilgi raporuydu.

Mısır basını İngiliz gazetesinin haberini iktibas edince kamuoyunda “tarbuş hadisesi” büyüdü. Milli onurlarının çiğnendiğini düşünenler Türkiye aleyhine gösteriler yapmaya başladı. Olay büyüdü. Bazı çevreler Türkiye ile ilişkilerin tamamen askıya alınmasını istedi.

Mısır sert nota gönderdi Türkiye’ye…

Peki… Haber doğru muydu?

XXXXX

Tarih: 8 Aralık 1932.

Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, Mısır’ın notasına yanıt verdi:

– “Balonun resmi bölümü tamamlanıp daha samimi hareket edilen ikinci kısma geçilmeden önce üniformaları ile gelmiş olan diplomatların arzu ettikleri takdirde resmi elbiselerini çıkarıp rahat şekilde giyinebilecekleri söylenmiş ve Mısır büyükelçisi de fesini çıkarmıştır. İngiliz gazetesinin iddia ettiği gibi hadise asla yaşanmamıştır. Reisicumhur Hazretleri, Abdülmelik Hamza’yı yabancı devletin temsilcisi değil, hakiki dost görmüşler ve muamele etmişlerdir.”

Bu açıklamaya rağmen Mısır’da gerginlik sürdü. Zamanla Mısır halkı “tarbuş taraftarı ile tarbuş karşıtları arasında bölündü!”

İngiliz basının haberi yapmasında, kışkırtıcı şekilde sürdürmesinde gizli maksadı mı vardı?

Hedef Türkiye-Mısır ilişkisini bozmak mıydı? Yoksa Mısır kamuoyunu bölmek miydi?

İngilizler, Mısır işgalini 1922’de sona erdirdi ama askerini çekmediği gibi Süveyş Kanalı’nın kontrolünü de bırakmadı.

İngiliz emperyalizmine karşı milliyetçiler, solcular ve yeni kurulan İhvan/Müslüman Kardeşler büyük mücadele veriyordu. “Tarbuş krizi” muhalefeti bölmeyi amaçlıyordu: Ki Türkiye halifeliği kaldırdığında da İngilizler el altından “halifelik Mısır’a” kampanyası yaparak muhalefeti parçalamıştı. Tarbuş, bunun benzer siyasi aracıydı!

İngilizler, Mısır’ın ulus devlet olma sürecini, seküler arayış içinde bulunmasını, ordudaki hoşnutsuz Türk-Çerkez subay ağırlığını baltalamak istiyordu…

XXXXX

Bu tarihsel anekdotu vermemin sebebi var.

İstiyorum ki:

Medya haberlerini ve özellikle de dış basını sürekli bu düşünceyle okuyunuz: Maksat ne?

Küresel medya büyük bir algı, propaganda merkezi. Neredeyse hepsi “patronlarının” siyasi çıkarları için “haber” yapıyor. Daima ihtiyatlı olmakta yarar var…

Mesela:

Erdoğan mı ABD’ye gitmek istemiyor, yoksa Beyaz Saray mı Erdoğan’ın gelmesini istemiyor?

Her ülke medyasında geziye dair farklı haberler-yorumlar çıkıyor. Tam bir psikolojik propaganda mücadelesi! İşin garip yanı, Külliye de açıklama yapmıyor.

9 Mayıs gezisi üzerinde fırtınalar koparılmasının derin anlamları olduğunu düşünüyorum.

Burada “Erdoğan’ın kuşatıldığını” yazdım. ABD gezisiyle birileri bu kuşatmayı sıkılaştırmak mı istiyor? Yoksa Erdoğan kuşatmayı yarmak mı istiyor?

Bu ve son dönemde sıklıkla yaşayacağımız benzer olayları yukarıda yazdıklarımı düşünerek değerlendiriniz.

Emekçilerin 1 Mayıs Bayramı kutlu olsun.

Odatv.com