SİYASET DOSYASI /// SADİ ÖZGÜL : Türkiye Tipi Yeni Sağın 10 Temel Özelliği

Kıbrıs ve Türkiye'nin Yeni Sorunu; CHABAD - Sadi ÖZGÜL

SADİ ÖZGÜL : Türkiye Tipi Yeni Sağın 10 Temel Özelliği

Türkiye’de, geleneksel siyasi çizgilerin ötesine geçen bir sağ anlayış ortaya çıkmıştır. Bu akım, demokratik kurumları kullanarak güç kazanmakta ve toplumun çeşitli kesimlerinde derin kökler salmaktadır. Bu makale, Türkiye’de gözlemlenen Türkiye Tipi Sağ anlayışın on temel özelliğini incelemeye çalışacağız.

Demokratik Süreçlerin Stratejik Kullanımı

Türkiye’deki bu akım, seçimler, referandumlar ve diğer demokratik mekanizmaları ustaca kullanmaktadır. Bu strateji, devlet kurumlarında kadrolaşmayı, eğitim sistemini şekillendirmeyi ve medya üzerinde etki kurmayı içerir. Örneğin, referandumla yapılan anayasa değişiklikleri ve cumhurbaşkanlığı sistemi geçişi, bu stratejinin somut örnekleridir.

Devlet Yapısının Dönüşümü

Bu akım, Türkiye’de devletin geleneksel işlevlerini özel sektöre devretme eğilimindedir. Kamu-özel ortaklıkları, özelleştirmeler ve büyük holdinglerin sosyal sorumluluk projeleri aracılığıyla kamu hizmetlerinin yürütülmesi, bu dönüşümün belirgin örnekleridir.

Yasal Çerçeve İçinde Baskı Mekanizmaları

Türkiye’deki muhalefeti ve eleştirel sesleri kontrol altında tutmak için yasal düzenlemeleri kullanmaktadır. Sosyal medya yasaları, terörle mücadele kanunlarının geniş yorumlanması ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar, bu stratejinin parçalarıdır.

Toplumsal Gerilim ve Güvenlik Söylemi

Bu akım, toplumda belirli bir gerilim atmosferi yaratarak güvenlik vaadi üzerinden destek toplamaktadır. Terör tehdidi, dış güçler söylemi ve toplumsal kutuplaşma, bu stratejinin unsurlarıdır.

Topluluk Duygusu ve Kimlik Politikası

Modern Türkiye’nin yaşadığı hızlı değişim ve kentleşmenin yarattığı yabancılaşma duygusunu kullanan bu alkım, milli ve dini değerlere vurgu yaparak bir aidiyet duygusu vaat etmektedir. Osmanlı ve kısmen selçuklu geçmişine referanslar, İslami değerlerin öne çıkarılması ve “Yeni Türkiye” söylemi bu stratejinin parçalarıdır.

Medya ve İletişim Stratejileri

Türkiye’deki bu akım, ana akım medya ve sosyal medya platformlarını etkin bir şekilde kullanmaktadır. Taraftar medya kuruluşları, sosyal medya fenomenleri ve dijital platformlar aracılığıyla söylemini yaygınlaştırmakta ve normalleştirmektedir.

Toplumsal Tabanda Örgütlenme

Bu akım, Türkiye’nin farklı kesimlerinde derin kökler salmaya çalışmaktadır. Mahalle derneklerinden spor kulüplerine, dini cemaatlerden meslek örgütlerine kadar geniş bir yelpazede faaliyet göstermektedir. Özellikle gençlik kolları ve kadın kolları aracılığıyla toplumun farklı kesimlerine ulaşmaktadır.

Popülist Söylem ve Geçmişte Yaşanan Mağduriyetler Anlatısı

Türkiye’deki bu akım, bir yandan güçlü bir liderlik imajı çizerken, diğer yandan “millet iradesi”nin dış güçler ve eski elitler tarafından tehdit edildiği söylemini kullanmaktadır. “Yerli ve milli” vurgusu, dış mihraklar söylemi ve “Yeni Türkiye’nin düşmanları” anlatısı bu stratejinin parçalarıdır.

Uluslararası İlişkiler ve Bölgesel Liderlik İddiası

Bu akım, Türkiye’nin uluslararası arenada daha aktif ve bağımsız bir rol oynaması gerektiğini savunmaktadır. Neo-Osmanlıcılık, İslam dünyasının liderliği iddiası ve Batı ile mesafeli ilişkiler bu yaklaşımın örnekleridir.

Ekonomi Politikaları ve Kalkınma Söylemi

Türkiye’deki bu akım, ekonomik büyüme ve kalkınma vaadini ön plana çıkarmaktadır. Mega projeler, savunma sanayiindeki gelişmeler ve teknolojik atılımlar sıklıkla vurgulanmaktadır. Ancak bu söylem, artan ekonomik zorluklar ve gelir eşitsizliği ile çelişmektedir.

Sonuç olarak;

Türkiyedeki bu akım, geleneksel siyasi kategorilerin ötesine geçen, karmaşık ve çok yönlü bir siyasi olgudur. Demokratik kurumları kullanarak ve dönüştürerek ilerleyen bu hareket, toplumsal değişim, dini inançlar, ekonomik zorluklar ve kimlik arayışından beslenmektedir.

Bu akımın Türkiye’nin geleceğini nasıl şekillendireceği, ülkenin demokratik geleneği, çoğulcu yapısı ve dünyadaki konumu açısından kritik önem taşımaktadır.

Bu makalede sunulan on özellik, eleştiri değil, Türkiye’deki siyasi ve toplumsal dinamikleri anlamak ve Türkiyenin bu çerçevede geleceğe yönelik yeni nesil akılcı stratejiler geliştirmek için bir çerçeve sunmaktadır.

SADİ ÖZGÜL