SİYONİZM DOSYASI /// İsmail Şefik Aydın : SİYONİZMİN HÂMİSİ KATİL VE TECAVÜZCÜ AMERİKA !!!

İsmail Şefik Aydın : SİYONİZMİN HÂMİSİ KATİL VE TECAVÜZCÜ AMERİKA !!!

***

Sabah’ın “Günaydın” ekinde, Yüksel Aytuğ’un yazdığına göre, Tarih TV’de yayımlanan “2. Dünya Savaşı’nın Gizli Yüzü” adlı belgeselde ABD ordusunun çirkin yüzü anlatılmış.

1943 yılında Normandiya’ya çıkarma yapan Amerikan askerleri 4.500 Fransız kadınına tecavüz etmişler! Kayıtlara geçen 181 resmî tecavüz vakasında suçlu bulunan 36 ABD askeri Eisenhower’in emriyle idam edilmiş.

Bunları, Northern Kentucky Üniversitesi’nden J. Robert Lilly meydana çıkarmış.

ABD’nin Irak’ı işgali sırasında yaptığı katliamlardan başka, bir de, Amerikan askerlerinin yaptıkları tecavüzler var. Evet! ABD askerlerinin, Irak’ta 500 bini çocuk olmak üzere, l.5 milyon insanın ölümünden sorumlu ve on binlerce Iraklı kadına tecavüzden sabıkalı olduklarını hatırlatalım!

Ebu Gureyp hapishanesinden, bir Iraklı kadının yazdığı şu mektubu nasıl unutabiliriz: “Burada her gün ırzımıza geçiyorlar. Vahşi, kana susamış hayvanlar gibi bedenlerimize saldırıyorlar. Avazımız çıktığı kadar çığlıklar atıyoruz ama kimsenin bizi duyduğu yok! Eğer kalbinizde, ruhunuzda bir zerre insanlık, onur ve şeref varsa, birleşin ve bu hapishaneye saldırın. Gelin ve kurtarın bizi. Elinize geçen bütün silâhlarla bu hapishaneye saldırın. Hem onları hem de bizi öldürün…”

Bunlar sadece Irak’tan örnekler; ya dünyanın diğer ‘Demokrasi Götürmek Adına’ işgal ettikleri ülkeler insanlarına ve o ülkelerin tabiatına yaptıkları!

Hiroşima ve Nagazaki’ye Atılan Atom Bombaları

Japonya Il. Dünya Harbi’ni kaybetmişti. Teslimi artık an meselesiydi. Fakat, Amerika müthiş bir bombayı keşfetmişti ve bunu mutlaka denemek istiyordu. Hem bu bombanın gücünü görmek ve hem de dünyaya korku salmak amacındaydı.

Amerika 6 Ağustos 1945’de Hiroşima’ya 9 Ağustos 1945’te ise Nagazaki’ye iki atom bombası attı. İki şehirdeki hemen hemen bütün binalar yerle bir oldu ve on binlerce insan anında kavrularak öldüler. Bir o kadar insan da, radyasyona maruz kalarak sonraki yıllarda hayatlarını kaybettiler.

Japon halkı Amerika’ya düşman olmalı değil mi? Ne gezer; Japonlar Amerika hayranı! Bir trajik durum daha var ki, sayın Putin’in açıklamasından öğrendik. Bazı Japonlar, kendilerine atom bombasını Rusların attığını zannediyormuş!

Algı yönetiminin gücünü görüyor musunuz?

Vietnam’ı ele alalım:

7 yıldır Fransız sömürgecilerine karşı savaşan, Ho Şi Minh ve Vo Nguyen Giap yönetimindeki köylülerden oluşan Vietnam ordusu (Vietminh), 7 Mayıs 1954 yılındaki Dien Bie Fu savaşında Fransa’yı yendi. Fransa buradan çekilirken yerini Amerika’ya bıraktı! Amerika da, binlerce askerini kaybettikten ve Vietnam ormanlarını halı bombardımanı ve kimyevî silâh kullanarak mahvettikten, on binlerce Vietnamlıyı katlettikten sonra, 1973 yılında Vietnam’dan çekilmek zorunda kaldı. Amerika’nın desteklediği Güney Vietnam ise, ancak 1975 yılına kadar direnebildi ve bu tarihte, Saygon, Vietnam Ordusu Vietminh’in eline geçti.

My Lai Katliamı

Amerika’nın, 19 yıl, Vietnam halkına karşı sürdürdüğü savaşın en çarpıcı tablosu My Lai katliamıdır. 16 Mart 1968 tarihinde Amerikan askerleri, sivil köylülerin yaşadıkları My Lai köyüne girdiler ve bütün kulübeleri ateşe verip, köydeki bütün kadınlara ve kızlara tecavüz ederek, 500’e yakın köylüyü katlettiler. İnternette bu olay “İnsanlığın Öldüğü An’ başlığı ile anlatılmış.

Amerika’nın Afganistan’da, Orta ve Güney Amerika’da Libya ve Suriye’de yaptıklarından söz etmeyeceğiz; bu ülkelerde de büyük insanlık suçları işlediler. Şimdi de, Filistin’de Siyonist İsrail’e her türlü askerî ve ekonomik yardımı yaparak Filistin halkının katledilmesine yardımcı oluyorlar ve kendilerini dünyaya, ‘Özgürlük Savunucusu’ olarak tanıtıyorlar ve hâlâ daha buna inanan ahmaklar var!

İSRAİL SINIRLARI BELLİ OLMAYAN TEK DEVLET!

İsrail ki, anlamı, ‘Tanrı’yla dövüşen’ demektir; İngiltere Başbakanı Balfoure’nin 1917 yılındaki meşhur bildirisiyle kurulması kararlaştırılmıştı. 1948 yılında, İsrail Devleti’nin kurulması, Birleşmiş Milletler kararı ile kabul edilmiştir. Fakat, aslında o kararda Filistin Devleti’nin de kurulması kabul edilmişti ancak bu iki devletin de sınırları belli değildi!

Neden böyle olmuştu? Çünkü tahrif edilmiş Tevrat’ta İsrail’e vaad edilmiş topraklar Nil’den Fırat’a kadar olan bütün toprakları ihtiva ediyordu! Bu nedenle İsrail Devleti’ne sadece Filistin’e ait bir sınır biçemezlerdi! Nitekim, kuruluşunda Filistin topraklarının yaklaşık yüzde onuna sahip olan İsrail Devleti, Filistin halkına ait olan toprakları gasp ederek, bugün bu toprakların yaklaşık yüzde 90’ına sahip bir durumdadır!

İSRAİL’İ TANIYAN İLK MÜSLÜMAN ÜLKEYİZ!

İsrail 14 Mayıs 1948 yılında kurulduktan sonra, bu devleti aynı yıl, tanıyan ilk Müslüman ülke olmak şerefi de bize aittir!

İsrail devletinin kurulmasında İttihatçıların büyük katkılarından söz etmeden de geçemeyeceğiz. ‘Nasıl olur?’ diyebilirsiniz. Bu, doğrudan değil de, dolaylı bir katkıdır. Bunu bir yazı dizisinde anlatacağız. Şimdilik özetle şunu söyleyelim:

Biz, I. Dünya Harbi’ne girmek zorunda değildik. Bu harbe, İttihatçıların l numarası Enver Paşa’nın Almanya hayranı olması yüzünden girdik. Neticede harbi kaybettik. Filistin İngiliz manda yönetimine terk edildi ve bu sayede Filistin’e büyük bir Yahudi göçü sağlandı. Siyonizmi destekleyen Amerika ve İngiltere’nin büyük destekleriyle Filistin topraklarında bir İsrail Devleti kuruldu. Eğer biz I. Dünya Harbi’ne girmemiş olsaydık böyle bir şey asla gerçekleşemeyecekti.

Şimdilik bunu not edelim. Ayrıntısını daha sonra vereceğiz.