SU & ENERJİ & DOĞALGAZ DOSYASI /// DR. FERRUH DEMİRMEN : Bakü-Ceyhan anıları : Kitap yazmak böyle mi olur ???

Picture background

DR. FERRUH DEMİRMEN : Bakü-Ceyhan anıları : Kitap yazmak böyle mi olur ???

Sayın Turkish Forum/Dünya Türkleri Birliği mensupları,

Bu yazıdaki düşüncelerimi hiç kaleme almayı düşünmezdim; ancak yazmak ihtiyacını hissettim.

Konu, Azeri petrolünü Gürcistan ve Türkiye üzerinden geçerek Akdeniz kıyısında Ceyhan deniz terminaline taşıyan Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattı. Ham petrol Ceyhan’dan dünya piyasalarına sevkedilmektedir. Boru hattı aynı zamanda Azeri kondansatı ve bir miktar Rus, Türkmen be Kazak petrolünü de taşımakatadır. Hattın Azerbaycan ve Gürcistan kesimlerini “British Petroleum” (BP), Türkiye kesimini “BOTAŞ International” şirketi işletmektedir. Türkiye için jeostratejik öneme sahip olan, maliyeti 3.9 milyar dolar olan, ve geçmişi 1989 yılına kadar giden boru hattı projesi, 2006 yılında faaliyete geçinceye kadar zor, birçok aşamalardan geçti.

Ankara merkezli “Avrasya İncelemeleri Merkezi” AVİM, Şubat 2023’de “Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattının Yaşanan Tarihi” başlıklı bir kitabı PDF dosyası olarak websitesinde yayınlayarak proje hakkında okurlarını aydınlattı. https://avim.org.tr/tr/Kitap/17/pdf. Geçtiğimiz Mart ayında bir duyuru ile aynı noktada hatırlatma yaptı. https://avim.org.tr/en/Duyuru/A-NEW-BOOK-FROM-AVIM-THE-WITNESSED-HISTORY-OF-THE-BAKU-TBILISI-CEYHAN-PIPELINE.

Kitabın yazarı 1997-2003 döneminde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarlık görevini yapan Doç. Dr. Halil Yurdakul Yiğitgüden.

Kitabın AVİM tarafından tanıtımında Bakü-Ceyhan’ın önemine değinilerek bu projenin gerçekleşmesinde yazar Yiğitgüden’e haklı olarak övgüler dile getirilmiş; aynı bağlamda siyasi desteklerini esirgememiş ABD’nin Azerbaycan Em. B. Elçisi Matthew Bryza ve Hazar bölgesinin enerji kaynakları ile meşgul olmuş ABD’li Em. B. Elçi Steven Mann’ın emeklerine de kapsamlı olarak, fotoğraflar ile birlikte, yer verilmiş.

Siyasi olmayanların katkısı nerede?

Şüphe yok ki, böyle bir projenin geçmişini dile getiren bir kitap, ve onun tanıtımı, takdire şȃyandır. Ancak bu girişimlerde projenin gerçekleşmesinde sadece siyasi görevlilerin, emekli diplomat ve büyükelçilerin katkılarının dile getirilmesi, diğer kişilerin katkılarının görmezden gelinmesi, ender rastlanan bir olaydır. Kitapta yaratılan izlenim, yazarın bir anlamda kendi nefsini yükseltmesi. İlȃveten, yazarın iddiasının aksine, Türkiye görevlileri Azarbeyacan ve Gürcistan ile beraber projeyi politik açıdan gereğince savunmuşsa da, maliyet, ve hatta ilk yıllarda çevresel hususları savunma açısından yetersiz kalmıştır.

Her ne kadar Sn. Yiğitgüden kitabın “Giriş” kısmında “Bakü-Ceyhan müzakereleri ve projenin uygulamasında canla başla görev yapan onlarca uzman ve yetkilinin hepsine burada yer vermek mümkün olmadı” kaydını koymuşsa da, bu öz eleştiri maalesef sözde kalmış, bu uzman ve yetkililerin katkı ve desteklerine kitabında yer vermemiştir. Örneğin, Murat LeCompte, Erdal Akpınar gibileri.

Kitapta Cumhurbaşkanı, Başbakan, B. Elçilier gibi siyasi nitelikteki kişilerin projeye olan tutumları ve katkıları açıkça ön planda. Kitabın “kaynakça” bölümünde bile sadece 5 referansa yer verilmiş; ve bu referanslardan 3 tanesi Yiğitgüden’in kendisine ait.

Bir eksiklik

Kayda değer başka bir nokta: Kitapta Samsun-Ceyhan boru hattı projesinin 1997-1998 yıllarındaki görüşmelerde Türkiye için BTC’ye bir alternatif olmadığı belirtiliyorsa da, AKP hükümeti Bakanlar Kurulu’nun 2006 yılında “damat” Berat Albayrak’ın Genel Md. olduğu Çalık Holding’in sahiplendiği Samsun-Ceyhan boru hattı projesini, hem de ilaheye gitmeden, onayladığından söz edilmiyor. Bu proje BTC projesi tamamlandıktan sonra Rusya tarafından önerilen Kıyıköy-İbrikbaba (Trans-Trakya) projesi ile ilgili gündeme gelmişti. BTC’ye ek olarak 2.ci hat olarak düşünülebilecek bu hat, daha sonra rafa kaldırıldı.

Gayri-siyasilere bir örnek

Bu konuya bir anı ile girmek istiyorum. Yıl 1998, ve BTC projesi kağıt üzerinde, çok erken bir aşamada. ABD Houston’da, Rice Üniversitesi’ne bağlı “James A. Baker III Institute for Public Policy” adlı düşünce kuruluşu BTC projesi hakkında bir bir oturum düzenledi. Kuruluşun direktörü Ermeni asıllı, eski diplomat Edward Peter Djerejian. Oturum kamuya açık; ve ben de bağımsız bir enerji uzmanı olarak oturuma katıldım. Oturuma katılanlar arasında benden başka adlarını hatırlamadığım iki Türk daha vardı: bir British Petroleum (BP) jeofizik mühendisi ve Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan bir yetkili (şimdi anlıyorum ki, bir olasılıkla Müsteşar Yiğitgüden). Oturumda genel hava BTC projesine karşıt. Daha sonra anlaşıldı ki, karşıtlar arasında başta Exxon ve Mobil gibi ABD petrol şirketleri, İran ve Rusya, Kürt kesimi dahil bazı sivil toplum örgütleri, ve Ermeni lobisi.

Ben söz isteyip projeyi savundum; gerekçe olarak İran ve Rus petrolünün Batı’ya ulaşımına rakip veya seçenek aranmasının önemine ve petrol tankerlerinin Boğazlar’dan geçmesinin ekolojik ve olası güvenlik sakıncalarına değindim. Anımsadığım kadar diğer iki Türk oturumda görüş bildirmedi.

Çok geçmeden yüksek tirajlı “Oil and Gas Journal” dergisinde projeyi ağır bir tarzda eleştiren bir “görüş” yayınlandı: https://www.ogj.com/home/article/17226348/baku-ceyhan-pipeline-bad-economics-bad-politics-bad-idea. Görüş bildiren iki yazar, araştırmalarının “Baker Insitute” himayesi altında yaptıklarını itiraf ediyorlardı. Sözde “Ermeni soykırımı” suçlaması henüz yaygın değildi; ama BTC konusunda Djerejian’ın ve Ermeni tarafının tutumu açıkça ortada idi. (Djerejian’ın “soykırım” noktasındaki tarafgirliği daha sonra başka bir vesileyle kanıtlandı).

3 ay sonra “Oil and Gas Journal”a bir mektup yazarak bu makalede yazılanların gerçeği yansıtmadığını belirttim; mektubum yayınlandı.

Aslında proje karşıtlığı, birçok petrol şirketlerini ve özel menfaatları içeren, Ermeni lobisinin ötesinde idi. ABD hükümeti projeye genellikle sıcak bakıyordu.

Arşivime göz attım; bu olayı izleyen, kritik aşamadaki 1998-2002 döneminde projenin içeriklerine değinen, projeyi genellikle destekleyen Türkçe ve İngilizce yazılarım, benimle söyleşi yapan, yazılarıma ve konferans sunumlarıma atıf yapan en aşağı 22 makale gözüme çarptı; örneğin, EkoEnerji, Dünya Enerji, Cumhuriyet (7 kez), Türkiye Petrol Jeologları Derneği Bülteni, Turkish Daily News, BBC Monitoring Service, The New York Times, ve bir Azeri gazetesi.

2009’da Türksam’da (“Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi”) yayınlanan bir yazımda da AKP’nin o yıl Ermenistan ile “ilişkileri normalleştirme” çabalarına atıfla bu girişimin BTC’nin yıllık petrol akımını (“throughput”) ters yönde etkileyebileceğine değinmişim.

Sn. Yiğitgüden’in kitabında bu ve bunun gibi katkılara herhangi bir referans yok.

Sonuç

Şüphe yok ki, BTC gibi önemli bir projenin geçmişini dile getiren Sn. Yiğitgüden’in kitabı, övgüye hak kazanmıştır. Ancak böyle bir kitapta önde gelen siyasi nitelikteki kişilerin katkılarına ek olarak siyasi niteliği olmayan enerji uzmanlarının emek ve çabalarına da değinilmesi beklenirdi. Ben olmasam da, başkalarının emek ve çabaları … Böyle bir yaklaşım hem etik, hem de okuyucuları aydınlatma açısından önemli.

En son belirtmek istediğim, bu satırları büyük bir isteksizlikle yazmış olmam.

İlgi duyanlar için davet üzerine kaleme aldığım, BTC’nin 2000-2001 dönemindeki durumunu özetleyen, 30 kaynakça içeren bir makalem ekte. Makalede Batı’lı petrol şirketlerin BTC’ya olan tutumu incelenirken, rezerv, ekonomi ve siyasi açıdan BTC’ye destek veriliyor. Makale 2000 yılı sonlarında İstanbul’de bir uluslararası kongre’de verdiğim sunuma dayanıyor. Yıllar geçmiş olsa da, AVİM tarafından bir yıl önce yayınlanan kitaba ilişik olarak ilgi duyanlar olur düşüncesiyle …

DOKUMANI BURADAN İNDİREBİLİRSİNİZ.

Saygılarımla,

Dr. Ferruh Demirmen