
Çağdaş hukukçuların yetiştirilmesinde emekleri olan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk, hukuk devrimcisi Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt olmak değerli öğretim üyelerini saygıyla anıyorum. 5.11.2025Ç.ba
SÜREÇ DÜNDEN BUGÜNE NASIL İLERLEDİ?
· Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilke ve devrimlerle Anadolu’yu yeniden inşası sürecinde hukuk alanında Ankara’da bir okul açılması gündeme gelir.
· Birinci Dünya Savaşı’nda çok sayıda hukuk öğrencisinin şehit düştüğünü, gazi olanların ise öğrenimlerini tamamlayabilmeleri için yeni bir hukuk okulunun açılması gerekçesi ile Kastamonu Milletvekili Abdülkadir Kemali Bay hazırladığı yasa önergesini 16 Mart 1921’de meclise sunar.
· Kıt milli bütçede bunun için ödenek konamaması nedeniyle nedeni ile yasa önergesi görüşmeleri ileri bir tarihe ertelenir.
· Meclis Başkanı Mustafa Kemal, 1 Mart 1922 tarihinde TBMM’nin üçüncü toplantı yılının açılışı nedeniyle yaptığı konuşmada hukuk okulunun gerekli olduğunu değinir.
· 1925 Şubatında Adalet Bakanı Mahmut Esat Bey, Ankara’da bir hukuk mektebi açılması gerektiği yönünde bir konuşma yapar.
· Bunun üzerine Ankara’da açılacak bir yatılı hukuk mektebi için 1925 yılı bütçesinde ödenek ayrılır.
· Bakan güvendiği isimlerden ve Avrupa’da eğitim görmüş hukukçulardan 15 Eylül 1925’te bir komisyon kurar.
· Komisyon çalışmalarında adı “Ankara Adliye Hukuk Mektebi” olacak okulun eğitim müfredatı, öğretim üyelerinin unvanı ve yönetimi belirlenir.
· Okul müdürlüğüne İstanbul Hukuk Medresesi müderrislerinden Cemil Bilsel getirilir.
· Okul için tahsis edilen postane binasının boşaltılması geciktiğinden eğitim İlk Meclis binasında başlar.
· Cumhuriyetin ilk yüksek öğretim kurumu okul 5 Kasım 1925’te geniş bir katılımla açılır.
· Gazi Mustafa Kemal açış konuşmasında “Büsbütün yeni kanunlar meydana getirerek eski hukuk kurallarını temelinden sökme girişimindeyiz. Ve yeni hukuk kuralları ile yeni alfabesinden öğrenime başlayacak bir yeni hukuk neslini yetiştirmek için bu kuruluşları açıyoruz. Öğrenci Efendiler! Yeni Türk sosyal hayatının kurucusu ve kuvvetlendiricisi olmak iddiasıyla öğrenime başlayan sizler, Cumhuriyet devrinin gerçek hukuk bilginleri olacaksınız…Cumhuriyetin yaptırımı olacak bu büyük kurumun açılışında duyduğum mutluluğu hiçbir girişimde duymadım ve bunu açığa vurmakla ve belirtmekle hoşnutum” der. (Hâkimiyet-i Milliye: 06.11.1925)
· Bundan böyle köylünün, işçinin, çiftçinin, küçük esnafın çocukları Cumhuriyet’in savcıları, yargıçları olabilirdi. Oldular da!
· 1927 yılında okula kız öğrenciler de kabul edilmeye başlanır.
· 1925-1926 eğitim öğretim yılında okula kaydolan 300 öğrenciden 143’ü 1928 yılında diploma almaya hak kazanır.
· Hatta, Adnan Menderes gibi öğrenimleri yarım kalmış milletvekilleri de Hukuk Mektebi’ne kayıt yaptırıp okudular.
· Birkaç çürük elma dışında tamamı bir tarihe kadar cumhuriyetin laik hukukunun uygulayıcısı olurlar.
· Kendisini karşılamaya gelinmesine karşı çıkan ve onların ayağına giden Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’un savcılara “Cumhuriyet Savcıları! Meriç kıyısında çalışan Türk köylüsünün kaybolan sabanından tutunuz da bu davada yaşayanların uğrayacakları en ufak bir haksızlıktan, hatta Bingöl dağlarının ıssız kuytularında nafakalarını bekleyen öksüzlerin gözyaşlarından sizler mesulsünüz…” sözleri namuslu hukuk insanlarının ruh ve zihinlerde onlara yol göstermektedir.
· 24 Ocak 980’den sonrası savcı, yargıç ve savunmanlar konumuz dışındadır.. Onların bir kısmının hakkında kararı tarih verilecektir.
· 2025 yılında Türkiye’de hukuk fakültesi ve öğrenci sayısı:
– Türkiye’de 45 devlet ve 38 vakıf üniversitelerinde toplam 84 hukuk fakültesi bulunmaktadır.
– Hukuk Fakültelerinde tahmini 100.000 öğrenci bulunmakta ve 383 profesör görev yapmaktadır.
***
· Anayasa çerçevesinde başbakan veya cumhurbaşkanı olan Adnan Menderes, Süleyman Demirel ve Turgut Özal’ın hukuk mantığını yansıtan seçme tümceler:
· Adnan Menderes’den:
-Ben odunu aday göstersem milletvekili seçtiririm,
– Demokrat Parti (DP) grubunda “Siz isterseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz.” demesi ile tarihe not düşer!
***
· Süleyman Demirel’den :
– Başbakan olunca 1961 Anayasası için “Anayasa ile ülke yönetilemez” demeye başlar ve 1971 askeri müdahalesine kadar bu propagandayı sürdürür
-“Vedimse ben vedim” demesi ile tarihe not düşer.
(Koç Üniversitesi’nin Rumeli Feneri’nde yer alan kampüsünün arazisi için yapılan eleştirilere karşılık olarak …)
***
(Demirel’in arsasında kaçak gecekondu kurarak ve iktidara gelen ANAP’ın başkanı ve ardından cumhurbaşkanı olunca)
– Onaylayıp yürürlüğe giren yasa, anayasaya uygun bulunmayınca “Aman canım anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz” demesi ile tarihe not düşer.
***
“Olup bitenler, herkese eziyet çektiren kötülükler de, bir kahramanlığın sonucunda gelecek olası iyilikler de, hareket halindeki birkaç kişinin inisiyatifinden çok, kitlelerin kayıtsızlığının ve hareketsizliğinin sonucudur.” Sardinyalı Gramçi (Gramsci)
(BU YAZI DERLEMEDİR)

