YOLSUZLUK DOSYASI /// Gökalp Şentürk : Metro kredisi nerede ???

“Metro yapacağım” diyerek alınan milyarlarca dolar kredi…
Ama ortada ne metro var, ne hesap var, ne de izah!

İstanbul’un sokaklarında yürüyün; kazılmış bir tünel, ray bekleyen bir hat göremezsiniz.
Ama belgeler, MASAK ve BDDK raporları, dış bankalardan alınan kredilerin listesini tek tek gösteriyor:

EBRD’den 175 milyon Euro

ING, JP Morgan ve HSBC’den toplam 715 milyon Dolar

Toplamda 66 milyar TL’nin üzerinde para girişi…
Ama bu paraların ne rayı, ne tüneli, ne betonu, ne demiri var!
Sahi, bu paralar nerede?

BDDK RAPORU DİYOR Kİ:

Bu kredilerin 38,6 milyar TL’si metro projeleriyle ilgisiz yerlere harcanmış!
20 milyar TL dış kuruluşlara, 14,5 milyar TL havuz hesaplara,
3,9 milyar TL vergi ve SGK ödemelerine,
18 milyar TL ise bazı “şahıs ve firmalara” aktarılmış!
Kim bu şahıslar?
Hangi firmalar?
Hangi sözleşmeye dayanıyor bu paralar?

Bu milletin vergisiyle dönen bir belediye, dış kredileri hangi yetkiyle “havuz hesaplara” aktarır?
Bu hangi kamu ahlakına, hangi vicdana, hangi millî sorumluluğa sığar?

İBB DİYOR Kİ: “Hepsi raylı sistemde kullanıldı.”

Peki o zaman Sayıştay niye bulamıyor o rayları?
Neden BDDK “projeyle ilgisiz harcama” tespiti yapıyor?
Neden savcılık bu dosyayı inceliyor?

İstanbul halkı kredi ödemesini yapacak, faizi ödeyecek;
ama aldığı hizmet yerinde sayacak.
Bu mudur “sosyal belediyecilik”?
Bu mudur “şeffaflık”?

BU PARALAR KİMİN CEBİNDE?

Kimse bana “bilinçsiz harcama” masalı anlatmasın.
Bu kadar paranın yanlışlıkla yer değiştirmesi mümkün değildir.
Bu bir organizasyon işidir.
Bu, dış krediyi içte paylaştırma düzenidir.
Bu, finansı “rant ve çıkar” ağına dönüştürme mekanizmasıdır.

Milletin cebinden çıkan her kuruşun hesabı, yine milletin vicdanında sorulur.
O vicdanın adı bugün “Devlet aklı”dır, yarın “Tarih hükmü”dür!

Bu şehir, Fatih Sultan Mehmet’in emaneti.
Bu millet, alnı açık, eli temiz insanların milletidir.
Birileri batı bankalarından kredi alıp, o parayı başka kasalara akıtıyorsa;
bilsin ki milletin gözü oradadır.
O hesaplar, günü geldiğinde bir bir açılır.

Ben soruyorum:
Bu krediler hâlâ metruda mı, yoksa başka ceplerde mi?
Cevap veremeyen her suskunluk, itiraftır!