Yayınlandı: 22.12.2025 17:32
Henüz güncellenmedi

MİLLİ EKONOMİ DOSYASI /// Ali Murat Karabağ : Asgari ücret; çocukların kahvaltısını masaya koymadan belirlenemez

Ali Murat Karabağ : Asgari ücret; çocukların kahvaltısını masaya koymadan belirlenemez

12 Aralık 2025

***

Asgari ücreti belirlerken masaya sadece enflasyonu, açlık-yoksulluk sınırını, piyasa dengesini koyuyoruz. Oysa bu ülkenin gerçeği sadece rakamlardan ibaret değil; geleceğe yürümeye çalışan, sabah okula aç giden çocuklar var. Bu yazıda belki de bugüne kadar en hatır kırıcı, en acı ama en gerçekçi önerilerden birini dile getiriyorum:

Asgari ücret hesaplanırken, bir hanedeki üç çocuğun okulda yapacağı kahvaltı masrafı mutlaka eklenmeli.

Bu düşünce, bir lütuf ya da bir sosyal jest değil; geleceği inşa etmenin en temel gerekliliğidir. Çünkü biliyoruz ki yetersiz beslenmeyi bir kenara bırakalım, kahvaltı yapmadan derse oturan bir çocuğun zihni açılmaz, dikkati toparlanmaz, öğrenme kapasitesi çalışmaz. Bunun adı eğitim değil, kaderine terk etmektir.

Bugün sınıflarda sessizce oturan yüz binlerce çocuğun, sadece uykusuzluktan değil, midesindeki boşluktan dolayı dersi takip edemediğini biliyoruz. Öğretmenlerin “çocuğum iyi misin?” diye fısıldadığı, çocukların ise “bir şey yok hocam” diyerek mahcupça başını eğdiği o anlar… İşte ülkenin gerçek fotoğrafı budur.

Aslında ne kadar hatır kırıcı bir istek bu…

Devletten ya da sistemden “Çocuğun kahvaltısını da hesaba katın.” demek kolay değil. Ancak gerçekler, yaşananlar ve yarın karşımıza çıkacak toplumsal sonuçlar bu cümleyi zorunlu kılıyor. Çünkü bugün bu ihtiyaç görmezden gelinirse, yarın tamah etmeyi de, şükretmeyi de değil; isyan etmeyi öğrenen bir nesille yüzleşeceğiz. Sistemden alamadığı desteği sokakta arayan, kendini değersiz hisseden, çaresizliğin yönlendirdiği çocuklarla…

Oysa bu fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırmak bizim elimizde.

Bir ülkenin görevi, çocuklarına açlık seçeneklerini değil, rahat etme ve gelişme seçeneklerini sunmaktır. Büyüyen ekonominin paylaştıkça büyüdüğünü anlayabildiğimiz gün, çocuklarımız da oran-orantının sadece bir matematik konusu değil, hayatın adalet terazisi olduğunu görecektir. İşte o zaman matematiğe sarılacak, öğrenmeye gönül verecek, geleceğe umutla bakacaktır.

Bugün asgari ücret belirlenirken yapılacak en önemli, en insani, en stratejik hamle; çocukların kahvaltısını bütçenin “lüks” değil “zorunlu” kalemine eklemektir.

Çünkü asgari ücreti sadece bir maaş olarak görmek büyük yanılgıdır.

Bu rakam, bir ülkenin vicdan çizgisidir.

Bu çizginin altına her düştüğümüzde, aslında kendi geleceğimizden eksiltiyoruz.

Kahvaltı yapmadan derse başlayan bir çocuğun gözlerine baktığınızda, memleketin gerçek ekonomisini görürsünüz. O gözleri doyurmadan büyüme rakamları bize ne söyler ki?

Asgari ücreti konuşurken, aslında çocukların büyüme hakkını konuşuyoruz.

Ve hiçbir çocuk büyüme hakkını, açlıkla sınanmadan kullanabilmeli.