TELEGRAM

MK ULTRA PROJESİ : Alanı insan zihinleri olan savaş !


Alanı insan zihinleri olan savaş !




11 eylül saldırıları bugüne kadar kullanılan; ancak
açıklanmayan bir kısım bilimsel tekniklerin de birer birer açıklanmasına yol
açıyor.
 

Bugüne kadar “komplo teorisi” olarak adlandırdığımız
bir kısım teknikler artık terör hareketlerinin önceden haber alınabilmesi
amacıyla kamuya açık alanlarda da kullanılmaya başlandı!




Washington Times’ın dünkü nüshasında havaalanlarına
yerleştirilecek güvenlik tarayıcılarıyla yolcuların beyinlerinin okunacağı ve
teröristlerin bu şekilde deşifre edileceği belirtiliyor. Sistem şöyle
işleyecek
 

Sistem, beyin dalgalarını ve kalp atış ritimlerini
alacak, analiz edecek ve böylece tehdit olabilecek yolcular ortaya çıkarılacak.




Bu haberi okuyunca beyin dalgalarım otomatik olarak
Aydoğan Vatandaş adına kilitlendi. Onun bu konularda yazdığı kitaplara Türk
halkının ilgisi çok yüksek. Özellikle “Agharta– Elektromanyetik savaş başladı”
(Timaş Yayınları) adlı kitabı altı baskı yaptı. Bu kitap 11 Eylül
saldırılarından önce yazılmıştı. Ama yayınlanması 11 Eylül saldırısından bir
hafta sonraya tekabül etti.




Bir kere beyin dalgalarının frekanslarının da tıpkı
parmak izleri gibi her insanda farklı olduğu ve birbirine asla benzemediğini,
bunun da işleri çok kolaylaştırdığını belirtelim. Beyin dalgalarının görüntü
haline dönüştürülmesi ile insanların ne düşündüğünü görme çabası bu tekniğin
varacağı son nokta.




Yalnız bu sistem sadece terör eylemlerini ortaya
çıkarmak için değil, bizzat teröre de hizmet edebilme potansiyelini taşıyor.
Hatta 11 Eylül saldırılarının beyin kontrolü yoluyla yapıldığı bile iddia
ediliyor.
 

Bize çok uçuk geliyor; ama bu konudaki çalışmalar her
geçen gün hayatımıza daha fazla girmeye başladı. Tehlikesi şu: Elektromanyetik
dalgalar gönderilerek insanlara rüya gördürülebiliyor, olmayan bir şey varmış
gibi hayal gördürülebiliyor, sanal bir kısım görüntüler sürekli insan beynine
gönderilebiliyor ve insan istem dışı bir kısım eylemlere yönlendirilebiliyor
vs.




İBDA–C lideri Salih Mirzabeyoğlu, DGM’de
kendisine elektromanyetik dalgaların kullanımı ile beyin kontrolü operasyonu
yapıldığını iddia etmişti!




Bu proje, dünyada elektrik taşıyan her şeyin
çevresinde bir manyetik alan olduğu ve bu alanların elektromanyetik dalgalar
yaydığı teorisine dayanıyor. NSA, geliştirdiği elektronik aygıtlar ve ajanları
sayesinde her insanda farklı olan ve 3–50 Hertz arasında değişen dalga boyutunu
tespit edebiliyor. Hedef kişinin yaydığı elektromanyetik dalga boyutları tespit
edildikten sonra bu veri NSA’nın bilgisayarlarına veriliyor ve bu bilgisayarlar
ve uydular aracılığı ile o kişi 24 saat izleniyor. O kişi tam bir denetim
altına alınıyor, yönlendirilebiliyor, düşünceleri okunabiliyor.
 

Konuşmaları dinlenebiliyor, gördükleri
seyredilebiliyor, sadece onun duyabileceği sesler yayınlanabiliyor, sadece onun
görebileceği görüntüler gösteriliyor, ona her türlü bedeni acı verilebiliyor.




Yani kişi NSA’nın canlı bir robotu haline getiriliyor.
Bu robot söz dinlemezse karşılığını, her türlü bedeni acı çektirilerek ödüyor.
Bu işkenceciler, bizimkiler gibi ‘as Filistin askısına, çevir manyetoyu, sık
tazyikli suyu, yatır falakaya, sok copu’ gibi gürültülü patırtılı, zahmetli
külfetli olarak yapmıyor, sadece önlerindeki bilgisayarın tuşlarına dokunarak
bunu yapıyor.




Dokunuyorlar tuşa, hafıza kaybı ve davranış
bozuklukları oluşuyor.




Dokunuyorlar, göz kapaklarında ani ve şiddetli
kaşınmalar oluşuyor.
 

Dokunuyorlar, duyulan sesin yönü, şiddeti ve içeriği
değişiyor.




Solunum yollarını denetleyerek konuşmanızı bozuyorlar.
Genital bölgede kaşınma, beklenmedik orgazm veya yoğun acı hasıl ediyorlar.
 

Rüyalarınızı denetliyorlar. Birkaç dakika boyunca ayak
parmaklarını istem dışı olarak 90 derece döndürebiliyorlar.




Aslında bu çalışmalar yeni değil. 50 yıl öncesine
dayanıyor. 1996 yılında yayımlanan “Beyin Kontrolü ve Tanımlanamayan Gizli
Hükümetler” adlı kitabında Daniel Brandt, bir insana hipnozla bir cinayet
işletilebileceğini iddia ediyor. Bazı uyuşturucu maddeler de insanların
beyinlerinin kontrol altına alınmasında kullanılabiliyor.
 

New York Times gazetesinin l6 Temmuz l977 sayısında
şöyle bir haber yayınlandı: “ABD, insanlığın esir edilebileceği görünmez
silahlar geliştiriyor.”

CIA, psikolojik silah stoklarını, psişik silahların
değişik tiplerini geliştirmeyi başararak artırdı. Şimdi bu kabiliyetleriyle
yeni tip bir harbe girişmesi mümkündür. Bu harp görünmez, muharebe sahası ise
insan zihinleridir!




Bu yazının uçuk kaçık bir yazı olduğunu düşünüyorsanız
yanılıyorsunuz!




19.08.2002   NUH
GÖNÜLTAŞ