KAYNAK : http://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/watergate-skandali-1417
Watergate Skandalı
İlk bakışta küçük
bir hırsızlık olarak görünen olayın perde arkasında aslında büyük bir
istihbarat servisi vardı. Tarih 17 Haziran 1972, beş kafadar sözde hırsızlık
maksadıyla Amerika Ana Muhalefeti olan Demokrat Parti’nin merkezine girmiştir.
Partinin Washington D.C’de bulunan Watergate Binasına giren sözde beş hırsız,
aslında Amerikan 37. Başkanı olan Richard Nixon’un komplo girişimi için mekanda
bulunmaktadır. Bahsi geçen skandal, ismini olayın gerçekleştiği Watergate
binasından almıştır. Hırsızlık ile maskelenen komplo girişiminin (dinleme)
çözümü için Adalet Bakanı olan Elliot Richardson’a başvurulmuştur. Adalet
Bakanı Richardson ise Archibald Cox isimli savcıyı olayı aydınlatmak için
görevlendirmiştir. Fakat zanlıların ifadelerinin ardından kimlikleri
araştırıldığında ülke kamuoyu şoka uğramıştır. Çünkü hırsız olarak binaya giren
zanlılar aslında Başkan’ın düşüncesini yansıtan Cumhuriyetçi Parti yanlısı
kişilerdir. Başkan ise olayı örtbas etmek için Cox’u görevden almak istediğinde
Adalet Bakanı Richardson adeta kendisini savcı için kurban etmiş ve görevden
uzaklaştırılmıştır. Gerçekler, Beyaz Saray’dan elde edilen Başkan’ın görüşme
kayıtları halka açıklanmaya başladığında ortaya çıkmıştır. Açıklamalar ve
FBI-CIA merkezli ifşaların ardından Nixon giderek köşeye sıkışmıştır. Daha
fazla halkın baskısına dayanamayan Nixon, Amerika tarihinde ilk ve son olarak
Başkanlıktan istifa eden ilk Başkan olmuştur. (1)
(2)
·
Komplonun İç Yüzü ve Richard Nixon’un İktidar
Entrikaları…
Her ülkenin siyasi
ve politik hayatında saklanması gereken operasyonel bilgiler veya
sırların saklandığı kozmik dosyalar mevcuttur. Fakat bugün ele alacağımız
politik facia, dünyanın süper gücü olarak belirtilen Amerika’nın zirvesinde
yaşanmıştır. Büyük diplomat veya siyasi otoritelerin zaman zaman içine
düştükleri bu çıkmazlardan kurtulmak için başvurdukları yollar her zaman adil
olmayabiliyor. Başkan Nixon, 1969 tarihinde zirvedeki adam olmadan önce 1952
tarihinden itibaren Başkan Dwight Eisenhower’ın 8 yıl boyunca yardımcılığı
yapmıştır. Başkanlık için liderlik savaşına giriştiği ilk hareketinde 1960
yılında Demokrat kanatta bulunan John F. Kennedy’e mağlup olmuştur. Fakat
Nixon, bu yenilginin ardından Başkanlık hayalinden vazgeçmeyerek kendisini 1968
yılında Cumhuriyetçi cepheden başkan adayı seçtirmiştir. Seçim çalışmalarını
emin adımlarla ilerleten Nixon’un rakipleri olan Demokrat cephe adeta yerle
yeksan olmuştur. Nixon’un bu büyük zaferi konuşulurken, 17 Haziran 1972
tarihinde yeni bir haberle kamuoyu çalkalanmaya başlamıştı. Demokrat Parti’nin
kalesi olarak bilinen Watergate binası esrarengiz bir hırsızlık olayına maruz
kalmıştır. (3) (4)
Watergate binası beş
kişi tarafından soyuldu iddiası dolaşırken soruşturma çok daha vahimdi. Çünkü
hırsızlık için binaya girdikleri belirtilen kişiler, Cumhuriyetçi cephe
tarafından finanse edilmekteydi. Zanlıların ifadelerinden sonra gözler
Amerika’nın zirvesinde olan Başkan Nixon’a çevrilmiştir. Yapılan haberlerde,
binaya giren kişilerin Demokrat Parti’nin gizli belgelerini fotoğraflamak ve
telefonlara dinleme cihazı takmak istedikleri belirtilmiştir. Fakat Başkandan
olanlarla ilgili bir yalanlama gelmiştir. Bu olaylar yaşanırken basın
hırsızlığın perde arkasında duran yolsuzluğun peşine düşmüştür. Özellikle
Washington Post’tan Carl Bernstein ve Bob Woodward olayın iç yüzünü sürekli
kurcalamışlardır. Hatta olayı bütün çıplaklığı ile açıklamaya çalışırken
dışlanmış ve Başkan tarafından yolları tıkanmıştır. Fakat gazetenin editörleri
ve sahipleri gazetecilerini sonuna kadar savundukları için olay açıklığa
kavuşmuştur. (3) (4)
Gazetecilerin bütün
özverili çalışmalarının yanı sıra Başkan Nixon, kendi konuşmalarını paranoyak
olarak kaydettirdiği için kendi kendisini ifşa etmiştir. Olayın ardından
Başkan’ın bu ses kayıtları dinlendiğinde yolsuzluk zinciri ortaya çıkmıştır.
Watergate soruşturmasını aydınlatan en önemli kanıt, Başkan’ın kendi emriyle
kaydettirdiği telefon dinlemeleridir. Öyle ki, ses kayıtlarının dinlenmesinden
sonra kendi yandaşı olan Cumhuriyetçi cephe dahi Nixon’a sırtını dönmüştür.
1974 tarihinde Başkan Nixon ses kayıtlarını Yüksek Mahkeme’ye sunduktan sonra
Watergate olayı ile ilgili ilişkileri ve şantaj iddiaları iyice
belirginleşmiştir. Fakat daha sonra yapılan incelemelerde ses kayıtlarından
bazılarının silindiği (18 saatlik eksik) anlaşılmıştır. Komplonun arkasından
çıkan Amerika Devlet Başkanı Nixon, 8 Ağustos 1974 tarihinde yaptığı Ulusa
Sesleniş ile Başkanlıktan istifa edeceğini açıklamıştır. Başkan seçilene kadar
pes etmeden savaşan Nixon, Watergate soruşturmasının suçlusu olduğu anlaşılınca
bütün kamuoyunun gözünden düşmüştür. Nixon, Başkanlıktan istifa etmesine rağmen
sivil olarak suçlamalardan dolayı yargılanabilirdi. Fakat kendisinden sonra
gelen Gerald Ford, 8 Eylül 1974 tarihinde Nixon’u affetmiş; fakat bu af ile
anlaşma iddialarını arttırmıştır. Hatta bu ittifak iddiaları Gerald Ford’a 1976
Başkanlık seçimleri kaybettirmiştir. Sadece Amerika değil, bütün Dünya bu
fiyaskoyu adeta nefesini tutarak izlemiştir. Olaydan 30 yıl sonra Washington
Post gazetesine belgeleri sunan “Derin Gırtlak” kod adı ile bilinen kişinin
Mark Felt olduğu ortaya çıkmıştır. Kendisine açılan davalardan dolayı bütün
varlığı kaybettikten sonra David Frost ile çıktığı program 45 milyon kişi
tarafından izlenince ölene kadar kimseye muhtaç olmadan yaşamını sürdürdü.
Nixon, 22 Nisan 1994 tarihinde beyin kanaması nedeniyle 81 yaşında hayatını
kaybetmiştir. (3) (4)
1)- http://www.nedirvikipedi.com/watergate-skandali/
2)- http://www.msxlabs.org/forum/tarih/324722-watergate-skandali.html
3)- http://www.gazetebilkent.com/2014/10/19/watergate-skandali-ve-nixonin-cokusu/