GÜNDEM ANALİZİ & DEĞERLENDİRME (TÜRKÇE & İNGİLİZCE)

GÜNDEM ANALİZİ /// YELİZ KORAY : BEN BU DAVANIN...


YELİZ KORAY : BEN BU DAVANIN…




Yarbay Mustafa Dönmez


Hapisti.


Kazada ölen oğlunun
cenazesine katılmak istedi. Kaçar diye 2 saatlik deniz yolculuğu yerine 7
saatlik karayolundan götürdüler.


Oğlunun cenaze
namazına yetişemedi.


Cenaze defin için
mezarlıkta bekletildi. Yarbay Dönmez oğlunun mezarına toprak atıp;




“Şeytanla bile
kavga edebileceğimi düşünürdüm hayatımda ilk kez yenildim” dediği sırada
Bülent Arınç;
 

“Türkiye
bağırsaklarını temizliyor” diyordu.




Enver Arpalı


Van 100. Yıl
Üniversitesi’nde Genel Sekreter Yardımcısıydı.


Yolsuzluk ve evrakta
sahtecilik suçundan hapisti.


Aylarca hakim
karşısına çıkmayı bekledi depresyona girdi.


Hapishanedeki görevli
imama “İntihar etmek günah mı?” diye sordu.


“Günah” dediler ama
dayanamadı. “Bu lekeyle yaşayamam” dedi intihar etti.


Aynı dosyada
yargılanan koğuş arkadaşı Prof. Yücel Aşkın da haberi alıp kalp krizi geçirdiği
sırada ‘Bakaracı’ Egemen Bağış


“Bulanık suda balık
avlamaya çalışanları hizaya soktuk” diyordu.


***


Prof. Dr. Fatih
Hilmioğlu


Silivri Cezaevi’nde
tutukluydu.


Oğlu trafik kazasında
ölünce izinle evine; Ankara’ya getirdiler.


Acılar paylaşıldıkça
azalırdı ama kaçar korkusuyla geceyi eşinin yanında geçirmesine izin
vermediler. Eşi evde O Sincan Cezaevi’nde ağladı.


Sabah olup 5 yıl
hapis yatacağı Silivri’ye giderken Başbakan Danışmanı Yalçın Akdoğan “Cumhuriyet
tarihinin en büyük hesaplaşması” diyordu.




Türkan Saylan


Ömrünü fakir
çocuklarının okumasına ve cemaatlerin gerçek yüzlerini ortaya çıkarmaya adadı.


Korkmadı anlattı;
“Bunları söylüyorum ama kim bilir başıma neler gelecek?”dedi.


Üstelik kanserdi…


ÇYDD’yi bastılar
elleriyle yerleştirilen belgelere ‘delil’ dediler.


Sahte evraklar
belgeler yazışmalar…


Kadına ömrünün son 1
ayını zehir ettiklerinde AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik


“Merhametten maraz
doğar” diyordu.


***


Üsteğmen Nazlıgül
Daştanoğlu


Asker de olsa kadındı
makyaj yapmak hakkıydı.


Soruşturmasını
şimdilerde FETÖ tutuklusu Korgeneral Mustafa Özsoy yaptı.


Tek suçu (!) makyajdı
ama ‘disiplinsizlik ve ahlaki durum’ denilerek ordudan uzaklaştırıldı.


Onuruna yediremedi
intihar etti.


Oğlu anneannesine
sarılıp “Annem aklıma gelince kalbim acıyor” dediğinde


Ahmet Davutoğlu


“Demokrasinin daha
sağlam temellere oturması için Ergenekon bir fırsat”diyordu.




Kurmay Albay Murat
Özenalp


Darbeye teşebbüs
iddiasıyla tutukluydu.


Açık görüşte kızı
Duru’yla oynarken yere yığıldı.


Beyin kanaması
geçirdi öldü.


Kızı Duru “Bir daha
top oynamayız baba kalk” dediği sırada Bülent Arınç




“Bu davaların
savcılarına Türkiye’nin borcu var” diyordu.


***


Kuddusi Okkır


Sözde örgüte finansal
destek sağlamaktan tutukluydu.


Haksızlığı
yediremedi; akciğer kanseri oldu.


Yatağa bağlı
özgürlüğüne (!) kavuştuğunun 5. günü hayatını kaybetti.


Cezaevinde “Bir daha
sizi hiç anmayacağım.


Dört bir yan duvar
yalnızlık dolu…


Yalnızlık öğretti
susmayı ve düşüncelere sevgi katmayı” dizelerini yazdığında yalaka basın
Ergenekon kitaplarından kazandığı paraları sayıyordu!




Yarbay Ali Tatar


Amirallere Suikast
Girişimi iddiasıyla tutuklandı.


11 gün sonra serbest
kaldı ama savcı 3 gün sonra itiraz etti yeniden tutuklanması istendi.


Banyoya girdi eşine
ve kızına mektup yazdı;


“Başınızı öne eğecek
hiçbir şey yapmadım.


Kızım Gökçe iyi
yerlere gel ki hesabımı sorabilesin. Böyle giderse ne ordu ne Cumhuriyet ne de
ülke bulamayacaksınız. Karanlığa bir nebze ışık olsun diye hayatıma son
veriyorum” dedi.


Silahı başına dayayıp
tek kurşunla hayatına son verdiğinde


Bülent Arınç


“İyi ki savaşa
girmemişiz. Bunlar askerlikten başka her şeyi yapmışlar” diyordu.


***


Şu Allah’ın işine bak
ki Tayyip Erdoğan tam da 15 Temmuz 2008’de


“Ben bu davanın
savcısıyım” dediğinde 8 yıl sonra darbeye kalkışacakların darbeyi engelleyecek
askerlere darbe yapmasını savunuyor


“Askerlikten başka
her şeyi yapmış olanların” askerlikten başka hiç bir şey yapmamış olanları
hapse atmalarını izliyorduk.


Velhasıl


“Ergenekon çöktü
bitti yalanmış aldatıldık Allah affetsin” deyip yıllarca boş yere hapis yatan
kanser olan ölen intihar eden insanlara-ailelerine


“Adalet geç de olsa
tecelli etti” demek yetmez.