YENİ DÜNYA DÜZENİ & THE NEW WORLD ORDER

YENİ DÜNYA DÜZENİ DOSYASI /// Barış Arifoğlu : SAVULUN !!!…YENİ DÜNYA DÜZENİ GELİYOR !!!


Barış
Arifoğlu
: SAVULUN !!!…YENİ DÜNYA DÜZENİ GELİYOR !!!
 




Kapitalizm bir sonraki
aşamaya geçiyor. Bunu da bir virüs salgını ile çok başarılı bir şekilde(!)
insanları paniğe sürükleyip, korkutup, sindirmek yoluyla yapıyor.


Peki nedir bu yeni dünya düzeni?

İnsanların sınıflara keskin biçimde ayrıldığı, steril alanlar ve “ölümü
gösterip sıtmaya razı” bölgelerin oluştuğu, insanların kendilerini steril
alanlara atmak için sistemin köpeği olacağı bir düzendir. İnsanlar her açıdan
robotlaşacak, belki isimler gidip numaralandırılacaktır gelecekte. Düşünmek,
örgütlenmek, sistemi yargılamak kesinlikle yasak olacak, belki de insanlara
çipler takılacak ve çeşitli ilaçlarla mallaştırılacak, en vahimi de bu boktan
sistemin yine en büyük savunucusu olacaklardır. Mutasyona uğramış, dozu artmış
bir “stockholm sendromu(!) ”


Peki nasıl oluşacak bu sistem?


Bugünlerde temeli atılıyor, dünya halkları
deneniyor. Salgın vasıtasıyla evlerine kapatılarak, sokağa çıkmaları
engellenerek , toplu olarak bulunacakları organizasyonlar iptal edilerek
insanlar toplum değil birey olmaya kanalize ediliyor. Çünkü sistem gelecekte
oluşabilecek tehlikeleri biliyor ve tehlikeleri bilinçli bir şekilde ortadan
kaldırıyor.


Nedir o tehlike ?


Geçmişte de olan, gelecekte de olacak o
büyük tehlike, sokağa çıkan , bir araya geldiğinde kollektif akılla düşünen,
itiraz eden, haksızlığa karşı ayaklanan , örgütlenen toplumdur.  Bu
tehlikeyi komple ortadan kaldırmak, insanları korkutup sindirmekle başlar önce .
Sonra bu korku bir kültür haline getirilir. İnsanlar bu korku kültürü ile
yaşamaya alıştırılır.


2. aşama, şu anda da hızla dijitalleşen
dünyayı her aşamada tamamen dijitalleştirmek ve yeni bir sanayii devriminin
yolunu açmaktır. Bu aşamada artık her şey dijital olacak ve dünya parçalı ulus
devletler tarafından değil , küresel bir üst akıl tarafından yönetilecektir. O
üst akıl, kapitalizmin evrim geçirmiş son halidir ve dünyayı yönetmek için
kağıt paraya ihtiyacı yoktur artık . Peki nasıl olacak kağıt para olmadan ?
Cevabı hepimiz biliyoruz aslında : Bitcoin ! Yani dijital para ! Bilen biliyor
. Uzun zamandır zaten tedavülde . İnternetten altın gibi , hisse senedi gibi
alınıp satılabililiyor . Bir diğeri kredi kartı ! Bu da dijital bir para
aslında, ortada elle dokunabildiğiniz bir kağıt veya madeni para yok .
Hatırlayalım , bu virüs salgınında hemen çin kağıt paraları değiştirmekten
bahsetti ve insanlarda kağıt para üzerinde virüs dolaşıyor diye bir tiksinti
kampanyası başladı ! Şimdi “para,  kağıt olsa ne olur dijital olsa ne olur
“diyenleri duyar gibi oluyorum . Çok şey olur ! Kağıt parayı kontrol edemez,
üzerine bir çip takamazlar . Ama harcadığın her dijital parayı adım adım takip
edebilir, seni her yerde fişler , izini bulur, eğilimlerini kaydeder, seni bir robot
gibi kodlar , takip ederler.


Bir sonraki aşama emeği dijitalleştirmek,
robotlara üretim yaptırmak ve %100 otomasyona geçmektir. Bu aşamaya çoktan
geçildi zaten . Dijital zeka , akıllı yazılımlar çoktan hazır ve geliştirmeye
devam ediliyor . Gelecekte artık insanların yaptığı çoğu işi akıllı
yazılımlarla donatılmış robotlar yapacak . İnsan emeğini hiçe sayan vahşi
kapitalist düzen artık robotları öne sürerek insanı tamamen seçenek dışı
bırakıp pasifize edecek.


Dünyada daha tehlikeli virüsler ve
hastalıklar varken ölüm oranı % 2 -3 olan bir virüsü küresel bir kampanya ve
gerçekte sahiplerinin kim olduğunu bildiğimiz küresel medya devleri sayesinde
parlatıp, 24 saat yaptıkları haberler ile insanların beynini yıkayıp korkutan
ve sindiren bu yeni kapitalist üst akıl,  çok kısa sürede amacına ulaştı
ne yazıkki . Etrafınıza bir  bakın . Herkes korku ve panik içinde. Okullar
tatil edildi ve yakında uzaktan eğitim başlanacak . Nasıl olacak bu ? İnternet
ve TV yoluyla ! Bakın işte ! Bu da bir dijitalleşme provası ! Evde otur ey
çocuk, robotlaş ve YouTube ‘da matematik videosu izle ! İşe gitme kardeşim ,
evden bilgisayar yoluyla çalış !


Yanlış anlaşılmasın. Bir hastalık , virüs
yok demiyorum . Var . Ama planlı bir şekilde var . Daha önce de kuş gribi ve
domuz gribi furyasında olduğu gibi var . Kuş gribi zamanlarını hatırlayın .
Aynı bu şekilde bir kampanya yürütüldü. İnsanlar korkutuldu. Hatırlayalım, en
ücra köylerde bile insanlar kümeslerindeki tavukları katledip, üzerine kireç
döküp gömmüştü. Küresel sermayenin güdümündeki “Dünya Sağlık Örgütü” o
zamanlarda kırmızı alarm verip ortalığı ayağa kaldırmış , “sonra aşısını
bulduk,çözdük “ demiş hatta çok iyi hatırlıyorum “pardon , biraz fazla
abartmışız bu kuş gribini “ de demişti! . Bu seferde öyle yapacaklar ! Aradan belli
bir süre geçince “salgını önledik. Çaresini bulduk . Bundan sonra sadece bize
inanın, bize güvenin” diyecek ve bundan sonra daha da ileri gidip “ gelin
derinizin altına bir çip takalım. Ne zaman vücudunuza bir virüs girerse , bip
sesi çıkarıp dijital olarak bize bildirsin “ diyecekler !


Sonuç olarak benim inancım şudur ki
yukarıda değindiğim gibi şu an yaşadığımız bu virüs salgını bu yeni kapitalist
dünya düzeninin bir provasıdır ve bilinçli ve planlı bir şekilde yönetilen
kontrollü bir süreçtir. Biz, yani bilinçli insanların yapması gereken ise
paniğe sürüklenmeden ama bu sırada da rehavete kapılmadan virüse karşı bazı
kişisel tedbirleri almak ve insanlıktan çoktan çıkmış bu vahşi, “yeni
kapitalist dünya düzeni” heveslilerinin oyununa gelmemektir.


Tabloya her zaman uzaktan bakalım, asıl o
zaman gerçekleri görürüz, aksi halde küresel sermayenin güdümündeki medyanın
yaptığı haberlerin oyuncağı oluruz . Unutmayalım ki sadece ülkemizde değil
dünyanın her yerinde medya bağımsız değildir ve yukarıda bahsettiğim üst aklın
güdümündedir. Ve bu medya, o üst akıl neyi nasıl isterse o şekilde haber yapar
ve insanları bin bir türlü yalanlara inandırmaya çalışır.  İşte dünyadaki
tek gerçek budur !


Barış Arifoğlu