İHBAR HATTI SİTESİ

DUYURU : ÖZEL BÜRO GRUBU'NUN GELİŞTİRDİĞİ == TEM PROJESİ == /// ÖZEL BÜRO TERÖRLE MÜCADELE PROJELERİNE DESTEK VERİYOR !!!!


Değerli Yurtseverler Merhaba,


Bildiğiniz gibi 19.01.2007 tarihinde bir saldırı
sonucu merhum Hrant Dink aramızdan ayrıldı. Bu konuda geçtiğimiz aylarda
Mahkeme bazı kararlar verdi. Bu kararlara katılırız yada katılmayız ama daha da
önemlisi saldırıdan sonra geride çok önemli sorular bıraktı.


Örneğin, saldırıyı gerçekleştirenlerin arkasında örgüt var mı yada varsa hangi örgüt var gibi ! Şu anki delillere göre Fetöcü Emniyet ve Jandarma
personelinin cinayete iştirak ettiği biliniyor. Bakalım yargılama sonucunda ne
çıkacak ? HRANT DİNK DAVASI, Fetö Davası ile birleştirildi. Yargılama sürecinde
bilinmeyenler de ortaya çıkabilir ve perde gerisi aydınlanabilir. Bekleyip,
göreceğiz.


Hrant Dink davası ile ilgili aslında sorulacak çok
soru var. Ama burada dikkat edilecek nokta Hrant Bey gibi tehdit edilen yada
risk altında olan biri hakkında devletin neden gerekli önlemleri almak
istemediği. Bizce sorunun özü burada yatıyor.


Devletin benzeri bir çok olayda maalesef otorite
boşluğunu görüyoruz, bu boşlukta maalesef zaman zaman yabancı zaman zaman yerli
aktörler tarafından dolduruluyor. Nüfuz oyunları, manipülasyonlar vesaire.


Bu yüzden devletin tüm birimlerinin öncelikle
vatandaşını asli vatandaş olarak görecek bir sosyolojik eşiğe gelmesi için
atılması gereken adımları hayata geçirmesi gerekiyor. Gerekli teknolojik ve
lojistik alt yapısını buna göre tekrar revize etmesi lazım.


Örneğin, merhum Hrant Bey’in eğer olay öncesi yakın
koruması sağlansaydı bugün ne TİB kayıtları sorun olacaktı ne de olay yerinden
şu kadar kişi şunlarla konuşmuş gibi bir muamma ortaya çıkacaktı. Bunların bir
kısmı aydınlandı ama yine de puzzle’da bulunmayan parçalar var.


Eğer tehdit almamış yada risk içinde olmamış bile olsa
ve diyelim ki gerçekten şu anki gibi değil de bu suikasti işleyecekler
gerçekten saklanmış olsalardı bile devlet eğer gerekli alt yapısını muntazam
bir şekilde kurmuş olsaydı yine böyle bir elim durum olmayacaktı.


Yani kısaca şunu ifade etmek istiyoruz.


Devlet gerekli teknik altyapıyı
zamanında oluşturamadığı için maalesef HRANT DİNK katledilmiştir. Kendisinin
seveni olabilir, ya da olmayabilir ama bir insanın hayatını kaybetmesi hem de
bir sürü F TİPİ İSTİHBARAT OYUNU ile ölümüne onay verilmesi kabul edilecek bir
şey değildir.


ÖZEL BÜRO İSTİHBARAT GRUBU olarak benzeri elim olayların
yaşanmaması için uzman teknik arkadaşlarımızın özverili çalışmaları ile bir
bilişim projesi tasarladık ve resmi kurumlarımıza arz ettik.


Projemiz ilgili kurum yetkililerince
değerlendirildi ve takdir topladı.


Projemizin ismi Hassas
Bölgeler için Şüpheli Faaliyet & Şüpheli Kişi Erken Uyarı Aktivasyonu.


(Basit manada çizim şemasını aşağıda
görebilirsiniz)




Eğer Hrant Beye yapılacak suikast gerçek manada
saklanmış ve sadece emri veren ile uygulayan tetikçilerin bilgisi dahilinde
olsaydı bile yukarıda bahsettiğimiz proje ile bunu önceden tespit ederek
gerekli önlemleri alabilirdiniz.


Çünkü projemiz özellikle metropollerde (İstanbul,
Ankara vs) belirlenen hassas bölgelerdeki tüm mobil iletişimi hakkında “anlık
olarak”
ilgili birimlere “görüşme trafiği” ve “geolocation” hakkında
bilgilendirme yapıyor.


Sistem basit anlamda şöyle işliyor.


Önce Valilik, Kaymakamlık, Askeri Garnizon, Polis
Karakolları ve birimleri, Devlet Daireleri, Korunma durumunda olan VIP kişiler
gibi önemli lokasyondaki bölgelerde bulunan baz istasyonlarına bir yazılım ve
donanım ilavesiyle istihbarat kurumlarının envanterinde bulunan tüm şüpheli
kişilere ait mobil imei numaraları stoklanıyor. Belirli bir merkezden de
kontrol edilebilinir. Bu sistemde korunması gerekli olan istihbari, askeri,
devlet konuk evi, Bakanlık, Başkanlık gibi üst düzey Devlet binaları, VIP
konaklama yeri, yada her neresi isteniyorsa o binalara özel tahsis edilmiş özel
baz istasyonlarına da bu imei numaraları stoklanabilir.


Eğer bu envanterin içinde bulunan herhangi bir şüpheli
kişi bu bölgeye gelirse sistem ilgili birime otomatik olarak raporlama yapıyor
ve kişi sahada bulunan resmi kişilerce takibe alınıyor yada enterne ediliyor.
Basit manada böyle ifade edebiliriz.


Eğer bahsettiğimiz sistem veya benzeri, MİT veya başka
bir birim tarafından kullanılıyor olsaydı maalesef bu elim olay meydana
gelmeyecekti.


Umarız projemiz yetkililerce değerlendirildikten sonra
kullanıma sokulursa devletin istihbari anlamda büyük bir boşluğu kapatılmış
olacaktır diyebiliriz. Ama şunu da unutmamalıyız, dünyanın en gelişmiş
istihbarat teknolojilerine de sahip olsanız dikkatli bakan bir çift göz ve onu
analiz edecek uzman bir beyinden mahrumsanız tam anlamı ile güvenlik
sağlayamazsınız. İstihbaratın kalbi insandır. İnsana dayalı istihbaratınız iyi
değilse istihbarat ağınız çökmüş demektir.


Bu yüzden devlet büyüklerimize önerimiz,
teknolojik istihbarata verdikleri önem kadar sahada görev yapan ajanlara da
önem verilmelidir.


İHBARLARINIZ İÇİN BURAYA TIKLAYIN.


Güvenli yarınlar temennimizle,


Erkut Ersoy


İstihbarat Uzmanı


ÖZEL BÜRO İSTİHBARAT GRUBU