Rus Yarbay Stanislav Petkov : ‘Üçüncü Dünya Savaşı’nı nasıl
önledim’
Ödül nedeniyle
Almanya’nın Baden Baden kentine gelen Petkov’la Alman Die Welt gazetesi
konuştu.
Günümüzde gençlerin dünyanın nükleer bir savaşın eşiğine geldiğini daha iyi
anlayabilmesi için 1983 yılındaki politik iklime göz atılması gerektiğini
hatırlatan Rus yarbay Stanislav Petkov, “NATO,
Batı Avrupa’ya Pershing 2 füzelerini yerleştirerek, menzilini Rusya’ya
çevirmişti. Güney Kore’ya ait bir yolcu uçağının Rusya tarafından yanlışlık
düşürülmesi sonrasında dönemin ABD Başkanı Ronald Reagen, Sovyetler Birliği’ni
“Kötülükler İmparatorluğu” olarak nitelendirmişti” dedi.
Bu politik konjektürde Moskova yakınlarındaki kod adı Oko olan, Sovyet erken
uyarı sistemi karargahına ev sahipliği yapan, gizli Serpukhov-15 sığınağında
nöbetçi subay olarak görev yaptığını belirten Petkov, 26 Eylül 1983 günü işe
gittiğini ve rutin bir mesainin gece yarısı 0:15’te “kırmızı bir
alarmla” kabusa dönüştüğünü söyledi.
‘KÜÇÜK BİR ŞOK YAŞADIK’
Çalışma ofisinde duvarda asılı duran uydu haritasında Kuzey Amerika’da ABD’ye
ait bir askeri tesisin bulunduğu noktada bir nükleer füzenin ateşlendiğini
gösteren kırmızı bir işaretin yanıp söndüğünü belirten yarbay Petkov, “Hepimiz küçük bir şok yaşadık. Böyle bir durumu hiç
vakit kaybetmeden üstlerime bildirmek zorundaydım. Ancak ben emrimdeki
askerlere farklı bir emir vererek, bilgisayarda hata olup olmadığını bana rapor
etmelerini istedim. Soğukkanlı düşündüğümde ABD’nin sadece bir nükleer füzeyle
saldırmayacağı sonucuna vardım. Saldırı olursa bütün füzeler
ateşlenmeliydi” şeklinde konuştu.
‘DİZLERİMİN BAĞI ÇÖZÜLDÜ’
“ABD’de bir askeri üste yanlışlıkla bir
nükleer füzenin ateşlendiği olasılığını düşündüm, ancak ABD’nin nükleer
füzeleri fırlatma sisteminin de bizimki gibi karmaşık olduğunu biliyordum”
diyen yarbay Petkov sözlerine şöyle devam etti: “Ama bir karar vermek zorundaydım.
İki dakika içinde güvenli bir hattan merkez komutanlığı arayarak, yanlış alarm
olduğunu söyledim. Daha telefonu kapatmadan başka füzelerin fırlatıldığı alarmı
geldi. Daha sonra sistem analistlerini telefonla arayarak derhal gelmelerini
istedim. Masamda kalktığımda dizlerimin tutmadığını fark ettim. Ancak
“yanlış alarm” kararında ısrar ettim. Eğer füze gerçekten
ateşlendiyse 18 dakika içinde hava sahamızda olması gerekiyordu. Beklemeye
başladım. Bu zaman geçtikten sonra hava sahamızda bir şey olmayınca derin bir
nefes aldım.”
“GÜNEŞ IŞINLARI BİZİ
YANILTTI’
O gece gerçekte neler yaşandığını ise ancak 6 ay sonra öğrenebildiğini belirten
Petkov, “Milyarda olabilecek bir olay başımıza
gelmişti. Güneş ışınlarının yüksek bulutlardaki yansıması, ABD askeri üssüne
yansımış, bu durum uydu erken uyarı sistemince füze olarak algılanmıştı”
dedi.