YARGI & ADLİYE & HUKUK & SİYASİ DAVALAR

HRANT DİNK DOSYASI : Samast, jandarmanın takibindeyken Dink'i öldürdü


Samast,
jandarmanın takibindeyken Dink’i öldürdü


Hrant Dink’i 19 Ocak 2007’de genel yayın yönetmenliğini yaptığı Şişli’deki
Agos gazetesinin önünde silahlı saldırı sonucu öldürdüğü gerekçesiyle hüküm
giyen Ogün Samast’ın Trabzon’dan İstanbul’a gidişi ve Samsun’da yakalandığı
sürede, jandarma tarafından izlendiği tespit edildi. Samast’ın Dink’i
öldürdükten sonra cesedin başında Türk bayraklı fotoğraf çektirdiği ortaya
çıktı.


İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 3 ayrı iddianamede, Hrant Dink
cinayetinin nasıl geliştiği, Samast ile Jandarma
görevlilerin irtibat kurması ve cinayette rol alan isimler anlatıldı.

İddianamelerde yer alan bilgilere göre, Trabzon Jandarma
İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri olan Okan Şimşek ve Veysel Şahin,
Temmuz
2006’da, Hrant Dink’in Yasin Hayal tarafından öldürüleceğinin planlandığı
bilgisine haber
elemanı olan Yasin Hayal’in akrabası Coşkun İğci vasıtasıyla ulaştı.Trabzon
Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri, İstanbul
İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileriyle kontak kurarak, cinayetin planlanması
ve icrası noktasında müŞterek hareket etti.


Trabzon
Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü haber elemanı olan İğci, silah ve para
arayışı içine girdi. Hrant Dink cinayetini planlayan akrabası Yasin Hayal’in
faaliyetlerini, irtibatlı olduğu Trabzon Jandarma İstihbarat Müdürlüğü
görevlileri Veysel Şahin ve Okan Şimşek’e bildirdi. Bu bilgi, Trabzon Jandarma
İstihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız
ile paylaşıldı. Yıldız ise bu bilgileri Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali
öz’e aktardı.


Trabzon
İl Jandarma Komutanlığı görevlileri ve haber elemanlarınca 9 Ağustos 2006’da,
Hrant Dink’in Bakırköy‘deki
konutu ve Beyaz Adam Yayıncılık ünvanlı iş yeri çevresinde keşif
yapıldı.Jandarma şüphelilerince yapılan keşif faaliyeti, HTS, baz ve sinyal
bilgilerine ilişkin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığından mahkeme kararı
üzerine elde edilen verilerin uzun süren analizi sonucu tespit edilebildi.Okan
Şimşek ve Veysel Şahin, bir süre sonra Coşkun İğci’ye, “Yasin Hayal bu işi
yapamaz, gözetimimiz altında, biz o işi hallettik” diyerek, planlanan
cinayetle ilgili istihbari çalıŞmalarda İğci’yi devreden çıkardı.


15
Kasım 2006’da, Trabzon İl Jandarma görevlisi ünsal Gürel ile Resul Kütükoğlu,
cinayetin tetikçisi Ogün Samast‘la telefon irtibatı kurdu.Jandarma görevlileri,
Samast ile 15 Kasım 2006’da gece saat 00.04’te Karadeniz
Teknik üniversitesi çevresinde buluŞtu.


Trabzon
İl Jandarma Komutanlığında görevli Ahmet Faruk Aydoğdu’nun kullanımındaki
telefon numarasının, Ogün Samast’ın telefon rehberinde “komutan” diye
kayıtlı olduğu ortaya çıktı.Yaylada atış talimi 16 Ocak 2007’de, 17 yaşındaki
Ogün Samast, kendisine cinayet fikrini veren Mc Donalds saldırısı faili Yasin
Hayal ile Trabzon’da yaylada atış talimi yaptı.Ogün Samast 17 Ocak 2007’de,
Hrant Dink’i öldürmek için Trabzon’dan yola çıktı.18 Ocak 2007’de Trabzon
Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Volkan Şahin’in telefonu İstanbul Bayrampaşa‘dan
sinyal verdi. Cinayetin tetikçisi Ogün Samast da 18 Ocak 2007’de cinayeti
işlemek için geldiği İstanbul’da Bayrampaşa ilçesindeydi.Yine Trabzon Jandarma
İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi olan Okan Şimşek, cinayetten bir gün önce
18 Ocak 2007’de İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Himmet
Acar ile saat 10.23 ve 10.26’da telefon irtibatı kurdu. Şüphelilerin bu
tarihten önce ya da sonra bir daha telefon irtibatı kurmadığı tespit edildi.19
Ocak 2007’de, Hrant Dink, genel yayın yönetmeni olduğu, Şişli‘deki Agos Gazetesinin
önünde saat 15.00 sıralarında uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti.
Başına ve boynuna üç kurşun isabet eden Dink’in cesedinin yakınında üç boş
kovan bulundu.


CİNAYET GÜNÜ JANDARMA İLE İRTİBAT 

Çevredeki güvenlik kamerası görüntülerinden saldırganın eşkalini veren bir
fotoğrafı elde edildi. Saldırganın kimliğine ilişkin herhangi bir bilgiye
ulaşılamaması üzerine, 20 Ocak 2007’de fotoğraf medya kuruluşlarına dağıtıldı.


Hrant
Dink cinayetinin işlendiği 19 Ocak 2007’de Trabzon Jandarma İstihbarat Şube
Müdürlüğü görevlisi Okan Şimşek, İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü
görevlisi Şeref Ateş ile saat 11.49’da cinayetten yaklaŞık 3 saat kadar önce
Ogün Samast’ın Agos gazetesinin çevresinde bu amaçla bulunduğu ve beklediği
sırada 10 dakika 28 saniye süren bir görüşme gerçekleştirdi.


Bu
görüşmeden sonra İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri
Muharrem Demirkale, Şeref Ateş, Mustafa Küçük, Miktad özbek ve Rahmi özer,
Hrant Dink’in Bakırköy’deki konutunun yakınlarına gitti. Dink cinayetinin
gerçekleşmesinden sonra saat 16.00’da Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi
Okan Şimşek ile İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi Şeref Ateş, bir kez daha
telefon görüşmesi yaptı.İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi
Şeref Ateş, Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Okan Şimşek
ile 19 Ocak 2007’de saat 15.01 sıralarında işlenen Hrant Dink cinayetinden önce
saat 11.49’da gerçekleŞtirdiği 10 dakika 28 saniye süren telefon görüŞmesinden
sonra, 12.23 – 05.58 saatleri arasında İstanbul Jandarma İstihbarat Şube
Müdürlüğü görevlisi Rahmi özer ile 6 kez, Miktad özbek ve Serkan özer ile birer
kez telefon görüşmesi yaptı.


SAMAST BÖYLE YAKALANDI 


20
Ocak 2007’de cinayetin faili Ogün Samast, suikastı gerçekleştirdikten sonra
Bayrampaşa’daki otogardan “Ogün Bey” adına düzenlenmiş otobüs bileti
ile İstanbul’dan Trabzon’a doğru yola çıktı.Samast, aynı gün saat 22.45
sıralarında Samsun
otogarına varan otobüste, jandarma ve emniyet görevlilerince yakalandı.
Samast’ın üzerinden çıkan suç aleti tabanca ve mermilere ilişkin düzenlenen
tutanak, saat 23.00 sıralarında imzalandı.Ogün Samast yakalanmadan 1 saat 13
dakika önce saat 21.32’de Bölge Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığına,
Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız, İstihbarat Görevlisi Gazi
Günay ve İl Jandarma Komutanı Ali öz imzalı Haber Kayıt ve Bildirim Formu
gönderildi.


Samsun
Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesinde Ogün Samast’ın Türk bayrağı ve Atatürk‘ün
“Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez” sözünün yer aldığı
poster önünde fotoğrafları çekildi.24 Ocak 2007’de, Samast ile Yasin Hayal,
Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender tutuklandı. Soruşturma
kapsamında, farklı tarihlerde Erhan Tuncel, Salih Hacısalihoğlu, Tuncay Uzundal, Veysel
Toprak, Osman Alpay, İrfan Özkan ve Mustafa Öztürk’ün de tutuklanmasına karar
verildi.20 Nisan 2007’de dönemin özel yetkili İstanbul cumhuriyet savcıları
Selim Berna Altay
ve FETÖ soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilen Fikret Seçen, 12’si
tutuklu 18 şüpheli hakkında iddianame hazırladı. Özel yetkili İstanbul 14. Ağır
Ceza Mahkemesi, “terör örgütü konusundaki delillendirmenin yeterli olmadığı”
gerekçesiyle iddianameyi reddetti. Savcıların bu karara itirazının kabul
edilmesinin ardından, mahkeme iddianameyi kabul etti.


2 TEMMUZ 2007’DE DAVADAN İLK DURUŞMA 


Davadaki
sanık sayısı da Yasin Hayal’in eniştesi Coşkun İğci ve ağabeyi Osman Hayal hakkında
hazırlanan iddianamelerin de birleştirilmesiyle 20 oldu. Ogün Samast’ın yaşının
küçük olması nedeniyle davanın ilk duruşması kapalı gerçekleştirildi.


25
Ekim 2010’da mahkeme, Samast’ın dosyasını görevsizlikle çocuk mahkemesine
gönderdi. 25 Temmuz 2011’de Samast, “tasarlayarak adam öldürmek” ve
”ruhsatsız silah taşımak” suçlarından 22 yıl 10 ay hapis cezasına
çarptırıldı. Karar, temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince
onandı.17 Ocak 2012’de diğer sanıklar İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin
açıkladığı kararda, “yeterli delil elde edilemediği” gerekçesiyle
“terör örgütü” suçlamasından beraat etti. Sanık Yasin Hayal, “Hrant
Dink’i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek” suçundan ağırlaştırılmış
müebbet, Erhan Tuncel “patlayıcı madde imal etmek, kullanmak”
suçlarından 10 yıl 6 ay hapis, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender de
“tasarlayarak adam öldürmeye yardım etmek” suçundan 12 yıl altışar ay
hapis cezasına mahkum edildi. Mahkemenin ”örgüt yok” şeklindeki kararı
kamuoyunda yankı uyandırdı.


15
Mayıs 2013’te Yargıtay 9. Ceza Dairesi, sanıkların silahlı terör örgütü değil
suç işlemek için oluşturulan örgütün üyesi olduklarına hükmederek, mahkemenin
“örgüt yoktur” yönünde verdiği kararı bozdu. Samast’ın örgüt
bağlantısıyla ilgili, diğer sanıkların da cinayete ilişkin yargılandığı dava,
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediyor.


17/25 ARALIK’TAN SONRAKİ SÜREÇ 

Dava dosyasının yerel mahkemeye geldiği süreçte, İstanbul’da 2013’te 17 ve 25 Aralık
kumpas operasyonları yaşandı, söz konusu operasyonların da ”Paralel Yapı”
tarafından yapıldığı dile getirilmeye başlandı. Bu sırada, Dink ailesinin
avukatı Fethiye
Çetin, operasyon kararı veren savcı ve hakimlerle ilgili gündeme getirilen
Paralel Devlet Yapılanması (PDY) tartışmalarını hatırlatarak, dosyanın yeniden
ele alınmasını istedi.


2014’te,
cinayet döneminde görev alan kamu görevlisi şüphelilerin tek tek ifadeleri
alındı. Savcı Doğan’ın Yargıtay’a atanmasının ardından, göreve gelen savcı
Gökalp Kökçü, aralarında Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşkun Çakar’ın da
bulunduğu 26 kamu görevlisi hakkında Aralık 2015’te iddianame hazırladı. Söz
konusu jandarma personeli hakkındaki dosya ise ayrıldı.


Jandarma
personeli hakkında soruşturma yürütüldüğü sırada FETÖ’nün 15 Temmuz darbe
girişimi eylemi gerçekleşti. Başarısız olan darbe girişimi, Hrant Dink cinayeti
soruşturmasına yön verdi. Darbe girişimine iştirak eden bir kısım kamu
görevlilerinin Dink cinayetinde de aktif rol aldıkları tespit edildi.
Soruşturmayı genişleten savcılık, söz konusu jandarma personelinin cinayetin
işlendiği sırada Ogün Samast’a nezaret ettiğini, eylemi takip ettiğini ve
Dink’in evinde keşif yaptıklarını tespit etti.


28
Eylül 2016’da Hrant Dink cinayetine ilişkin devam eden soruşturma sürecinde
Samast’ın Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü’nün talimatıyla, cinayetten sonra
Samsun TEM Şube Müdürlüğünde çekilen görüntülerle ilgili ifadesine başvuruldu.


Samast,
“cinayeti günü Agos gazetesi çevresinde keşif yaparak, cinayeti işlemek
için bulunduğu sırada kendisini birden çok Şahsın sürekli takip etmesi
nedeniyle Trabzon’da bulunan Yasin Hayal ile ankesörlü telefondan görüştüğünü,
cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal’in kendisine, ‘merak etme onlar bizden’
demesi üzerine rahatladığını” beyan etti. Ogün Samast, kendisine
izlettirilen Saray Kumaşçılık ve Akbank Pangaltı Şubesine ait kamera görüntülerinden
kendisini izleyerek takip eden Şahısları teşhis etti. Ogün Samast’ın ifadeleri,
güvenlik kamerası görüntüleri, Şüphelilere ait HTS kayıtları ve sinyal
bilgileri bu anlamda örtüştü.


Dink
cinayetine ilişkin hazırlanan üçüncü iddianamede, Samast’ın, “Yapılan plan
gereği öldürülen Hrant Dink’in cesedinin başında Türk bayrağı açacaktım.
Çevrenin kalabalık olması ve öldürülmekten korktuğum için üzerimde taşıdığım
Türk bayrağını açamadan kaçmak zorunda kaldım.” şeklindeki ifadesi dikkate
alındığında, kamuoyu etkisi ve algısı yaratabilmek amacıyla Samast’ın maktulün
başında korkusundan açamadığı Türk bayrağının Samsun TEM Şube Müdürlüğünde
eline tutuşturularak açtırıldığı belirtildi.


Söz
konusu fotoğrafların daha sonra FETÖ/PDY terör örgütünce Dink cinayeti ile
hedeflenen algının yaratılabilmesi amacıyla medya kuruluşlarına servis
edildiği, hedeflenen algının oluşturulmasından sonra da FETÖ/PDY terör
örgütünün amacı doğrultusunda asker ve emniyet bürokrasisini hedef alan
tasfiyeye dönük soruşturmalara başlanıldığı kaydedildi