Kıbrıslı Türklerin Rum Devletindeki Olası Hakları
Anastasiadis’in
ve Kıbrıslı Rum siyasi parti liderleri ile Rum Kilisesi Başı Başpiskopos
Hrisostomos’un, 49 yıldır sürdürülmekte olan müzakereler sonunda Kıbrıs
adasında kurmayı planladıkları (üniter Rum) devlet şeklinde ağızları dola dola
söyledikleri “Kıbrıslı Türklerin hakları AB standartlarında ve müktesebatında
belirtildiği gibi olacak”, tanımının günümüz Rum politik anlayışına çevirisi “Kıbrıslı
Türklerin hakları aynen Yunanistan hudutları içindeki Batı Trakya bölgesinde
yaşayan Müslüman azınlığın hakları ile tıpa tıp aynı olacak” şeklindedir.
Kıbrıslı
Rumların bize layık gördükleri vatandaşlık hakları, AB müktesebatında
belirtilen azınlık hakları olacak ve Batı Trakya’da yaşayan soydaşlarımızın
haklarından daha fazla olmayacak, ama bol bol eksiği olacak.
Bu
yılki azınlık haklarındaki kırpmanın siftahı Batı Trakya’daki Türk okullarından
9 tanesinin daha kapatılması oldu.
İskeçe
ve Gümülcine’de iki lisede bu yıl Yunanistan Eğitim Bakanlığı’nın kararıyla
Türkçe ders saatlerinin azaltıldı ve buna ilaveten de 2010 yılında başlatılan
uygulama çerçevesinde öğrenci sayısının yetersiz olması gerekçesiyle dokuz
“Türk okulu” daha kapatıldı.
İskeçe
ve Gümülcine’de yaşayan Türkler – ki Yunan hükümeti bu soydaşlarımızın
Türk olduklarını kabul etmemekte ve kendilerini Müslüman azınlık olarak
tanımlamaktadır- hükümetin azınlıklara yönelik eğitim konusundaki kararlarında
Türk azınlığın görüşünü dikkate almadığını ve “Ben yaparım oldu” politikasını
izlediğini belirtmekteler, haklı olarak da isyanları oynamaktalar.
Rodop-Meriç
illeri SÖPA mezunu Öğretmenler Derneği “böylesi bir karar alınırken ailelere ve
velilere danışılmadığını” belirterek “Devlet okulları için uygulanan ve öğrenci
sayısı dokuzu tutmayan okulların kapatılmasını öngören yasanın, farklı statüye
sahip azınlık okulları için de uygulanmasıyla okullarımızın kapatılması
hepimizi derinden üzmüştür” açıklaması ile eğitimdeki bu taraflı uygulamayı ve
acıklı tabloyu gözler önüne sermiştir.
Bu
uygulamanın aynısını KKTC hükümeti, Karpaz’daki Rum okulu için yapsa, Kıbrıslı
Rumlar ve Yunanistan şikayet etmedikleri devlet Başkanı, AB ülkeleri, AB
komisyonu, BM genel Sekreteri ve ilgili ilgisiz merci kalmazdı.
Batı
Trakya’da iki azınlık orta öğretim kurumundan biri olan İskeçe’deki Muzaffer
Salihoğlu Azınlık Lisesi’nde ortaokul ve lise seviyesinde okul binasına ve
Türkçe öğretmenine ihtiyaç var ve Yunan hükümeti bu konuda kılını bile
kıpırdatmamakta.
İskeçe
ve Gümülcine’deki iki lisede Türk öğrenciler maalesef çok zor şartlar altında
eğitim görmekteler. Özellikle Muzaffer Salihoğlu Lisesi’ndeki Türk öğrenciler
binanın bodrum katındaki sınıflarda sağlıksız bir ortamda ders yapmaktalar ve
teneffüslerde okul bahçesine sırayla çıkmak zorunda kalmaktalar yersizlikten
dolayı.
Bina
sorunu ise hat safhada. Bu nedenle bazı sınıflarda öğleden sonra akşam
saatlerine kadar ders yapmak zorunda kalınmakta. Şehir dışından gelen birçok
Türk öğrenci ulaşım zorluğu ve benzer nedenlerle derslere katılamamakta ve
Yunaca eğitim yapan devlet okullarına gitmek zorunda kalmakta. Bu nedenle de
Türk okullarına giden ve gitmek isteyen Türk öğrenci sayısı da gittikçe
azalmakta.
Yunanistan
hükümeti maalesef, Türkiye’nin bu konudaki mali yardım, bina yapımı, öğretmen
gönderimi desteğini de, bölgede yaşayan Türklerin uzun vadede kimliklerini
kaybetmesi ve asimilasyona uğraması planı ile reddetmekte.
Kıbrıs
adası bir gün, aramızda yaşayan ve fırsatta Rumların çıkarına çalışan Rum
destekçileri sayesinde Rumların egemenliği altına girerse, Kıbrıslı Türklerin
hakları da “AB standartlarında ve müktesebatında belirtildiği” kadar, aynen
Yunanistan’da uygulandığı gibi olacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Prof. Dr. ATA ATUN
Kıbrıs
Yakın Doğu Üniversitesi
http://akademikperspektif.com/