Yayınlandı: 07.03.2023 17:58
Güncellendi: 07.03.2023 20:46

ÇİN DOSYASI : ÇİN DIŞİŞLERİ’NDEN ABD’YE ZEHİR ZEMBEREK RAPOR

ÇİN DIŞİŞLERİ’NDEN ABD’YE ZEHİR ZEMBEREK RAPOR

22/02/2023

Dr. Hüseyin Korkmaz’a teşekkürle…

 

Çin Dışişleri Bakanlığı “ABD Hegemonyası ve Tehlikeleri” başlıklı bir rapor yayınladı.

Washington’daki Çin Büyükelçiliği (5) bölümlük (4.000) kelimelik bu raporu ABD’deki gazetecilere gönderdi.

Rapora yakından bakalım.

Rapor 5 bölümden oluşuyor.

ABD hegemonyası politik, askeri, ekonomik, teknolojik ve kültürel başlıklar altında inceleniyor.

Raporda ABD’nin askeri hegemonyası “gelişigüzel güç kullandığı” yönünde eleştiriliyor.

‘Ekonomik hegemonyanın’ ise yağma ve sömürüye dayandığı belirtiliyor.

Teknolojik hegemonyanın ‘baskı ve tekelleşme’ üzerine kurulduğu iddia ediliyor.

Kültürel hegemonyanın da ‘yanlış anlatıları yaymakla’ iştigal ettiği not edilmiş.

Rapor çok sert bir cümle ile başlıyor. “ABD; demokrasi, özgürlük ve insan haklarını destekleme kisvesi altında ‘renkli devrimler’ sahnelemek, bölgesel anlaşmazlıkları kışkırtmak ve hatta doğrudan savaşlar başlatmak için hegemonik bir el kitabı geliştirdi.”

Raporun amacı şu şekilde formüle edilmiş: “Bu rapor, ABD’nin hegemonyasını kötüye kullanmasını ifşa etmeyi ve ABD’nin dünya barışı ve istikrarına yönelik ortaya koyduğu tehlikelere daha fazla uluslararası dikkat çekmeyi amaçlamaktadır.”

ABD, Ulusal güvenlik kavramını aşırı esnetmek, ihracat yaptırımlarını kötüye kullanmak ve diğer ülkelere tek taraflı yaptırımlar uygulamakla eleştiriliyor. ABD’nin uluslararası hukuk ve kurallara seçici yaklaştığı belirtiliyor.

ABD, “kurallara dayalı bir uluslararası düzeni” sürdürmek adına kendi çıkarlarına hizmet eden kurallar dayatmaya çalışıyor. Politik hegemonya başlığı altında Monroe doktrininden başlayıp renkli devrimler ve Arap Baharına uzanan ağır bir eleştiri var.

Raporda ABD’nin Hint-Pasifik stratejisi ve bölgesel ittifakları canlandırma yaklaşımının “demokrasiler ve otoriterler” ikiliği üzerinden bir blok siyasetine dönüştüğü belirtiliyor.

Askeri hegemonya bölümünde ABD’nin 173’ü denizaşırı olmak üzere yaklaşık 800 askeri üssü olduğu not edilmiş.

Bilimsel raporlar, kitaplar ve makalelere atıf yapılıyor.

Buna göre 1776-2019 yılları arasında ABD’nin 400 askeri müdahalede bulunduğu belirtiliyor.

100 ABD DOLARININ MALİYETİ 17 SENT

 

Ekonomik bölümde, dünya ekonomisindeki belirsizliğin ve istikrarsızlığın temel nedeni olarak ABD dolarının hegemonyasına işaret ediliyor.

ABD’nin “senyoraj” yardımıyla dünyanın zenginliğini sömürdüğü ve 100 dolarlık bir banknot üretmenin sadece 17 sente mal olduğu belirtiliyor.

ABD’nin yaptırımları çok yoğun kullandığı belirtilerek, bu durumun uzun süredir övündüğü liberal piyasa ekonomisinin ilkelerinden ciddi bir sapma olduğunun altı çiziliyor.

Raporun teknoloji hegemonyası bölümünde ABD, yüksek teknoloji alanlarında tekel gücü, baskılayıcı önlemler ve teknoloji kısıtlamaları kullanarak diğer ülkelerin bilimsel, teknolojik ve ekonomik gelişimini engellemekle suçlanıyor.

Kültürel hegemonya kısmında ise ABD’nin özellikle film endüstrisini kullanarak, kültürel propagandasını küresel ölçekte yaymaya çalıştığı ve bunun dış politikasının önceliklerinden birisi olduğu belirtiliyor.

Ayrıca ABD’nin sosyal medya üzerinde büyük bir hakimiyeti olduğu ve bunu çok etkili bir şekilde kullandığının altı çiziliyor.

Elon Musk’un açıklamalarından da çeşitli örnekler veriliyor.

Sonuç olarak Çin Dışişleri Bakanlığı raporu, ABD’nin kendi çıkarına hizmet etmek için var gücüyle gerçeğin önüne geçtiğini ve adaleti ayaklar altına aldığını vurguluyor.

Rapora göre büyük ülkeler kendi statülerine uygun davranmalı ve çatışma ya da ittifak değil, diyalog ve ortaklık içeren yeni bir devletler arası ilişkiler modelinin izlenmesini sağlamalı:

“Çin, hegemonya ve güç politikasına karşıdır ve diğer ülkelerin içişlerine müdahaleyi reddeder. ABD ciddi bir vicdan muhasebesi yapmalıdır. Yaptıklarını eleştirel bir gözle incelemeli, ön yargılarından sıyrılmalı, hegemonik ve otoriter uygulamalarından vazgeçmelidir.”

Rapor ana hatlarıyla bu şekilde.

Balon krizi ile iyice derinleşen güven bunalımı Münih Güvenlik Konferansında Wang Yi-Tony Blinken arasında yapılan görüşmeden sonra iyice derinleşti.

Zaten Wang Yi’nin konuşması da son derece sertti.

Şimdi bu rapor ile durum katmerlenmişe benziyor.

Bir de söz konusu raporun ABD’deki tüm gazetecilere gönderilmesi önemli.

Çin tarafı raporun acilen yayılmasını ve ABD medyasında tartışılmasını edilmesini arzuluyor.

Son dönemde ardı ardına cereyan eden gelişmeler ABD-Çin rekabetinin artık kesif bir “rekabete” dönüştüğünü gösteriyor.

Kaynak: ABD-Çin Çalışmaları Uzmanı Dr. Hüseyin Korkmaz’ın zincir tweetlerinden alınmıştır. @drhkorkmaz