İsrail’in Batı Şeria’daki Katliamı ve Türkiye’nin Tavrı
Eylül 6, 2024
***
Son günlerde Batı Şeria’da yaşanan vahim olaylar, tüm dünyanın dikkatini bir kez daha Filistin topraklarındaki insanlık dramına çekti. İsrail güçleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi’nin haberi, yalnızca Türkiye’yi değil, vicdan sahibi herkesi derinden yaraladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu vahşetin ardından sert bir açıklama yaparak, yaşananlara tepkisini dile getirdi ve İsrail’in hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
“Barbarca Müdahaleyi Lanetliyorum”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayşenur Ezgi Eygi’nin öldürülmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, İsrail’in Batı Şeria’daki işgal karşıtı sivil bir protestoya yönelik barbarca müdahalesini lanetlediğini belirtti. “Allah’tan rahmet niyaz ediyorum” sözleriyle Eygi’ye başsağlığı dileyen Erdoğan, İsrail’in bu tür saldırılarla yalnızca uluslararası hukuku değil, en temel insani değerleri de hiçe saydığını ifade etti.
Erdoğan’ın açıklamaları sadece bu olayla sınırlı kalmadı. İsrail’in yaklaşık bir yıldır sürdürdüğü ve binlerce insanın ölümüne yol açan politikalarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı, bu süreçte 41 bin kişinin hayatını kaybettiğini vurguladı. Bu rakamlar, bir savaşın veya askeri bir çatışmanın ötesinde, sistematik bir insan hakları ihlali ve bir soykırım politikasının göstergesi olarak değerlendirilmelidir. Erdoğan, Türkiye olarak bu politikanın sona erdirilmesi için her platformda mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
İsrail’in Hesap Vermesi Gerekiyor
Erdoğan’ın açıklamalarının en dikkat çeken kısmı, İsrail’in işlediği insanlığa karşı suçların hesabını hukuk önünde vermesi gerektiği yönündeki ifadesiydi. Bu noktada uluslararası toplumun da sorumluluk alması, adaletin sağlanması ve bölgede kalıcı bir barışın inşası için somut adımlar atması gerektiği açıktır. İsrail’in yıllardır süregelen işgal politikası ve Filistin halkına yönelik saldırıları karşısında sessiz kalınması, yalnızca zulmü artırmakta ve yeni trajedilere kapı aralamaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’e yönelik sert eleştirileri ve Türkiye’nin uluslararası platformlarda bu durumu gündeme getireceği yönündeki kararlılığı, Filistin davasının yalnızca bölgesel bir mesele değil, evrensel bir adalet arayışı olduğunun altını çizmektedir. Türkiye, Filistin halkının yanında durmaya ve onların haklarını savunmaya devam edecektir. Ancak bu mücadele, yalnızca Türkiye’nin çabalarıyla sınırlı kalmamalı; küresel bir dayanışma ve insan haklarına saygı temelinde ortak bir duruş sergilenmelidir.
Adalet ve Barış İçin Ortak Mücadele
Sonuç olarak, Batı Şeria’da yaşananlar, yalnızca Filistin halkının değil, tüm insanlığın karşısındaki bir sınavdır. Adaletin sağlanması, hukukun üstünlüğünün korunması ve masum insanların hayatlarının tehlikeye atılmadığı bir dünya inşa etmek, hepimizin sorumluluğudur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısına kulak vermek ve İsrail’in işlediği suçların cezasız kalmaması için uluslararası hukukun işletilmesini sağlamak, bu sorumluluğun bir parçasıdır. İsrail’in Batı Şeria’daki işgali ve saldırıları son bulmadıkça, barıştan ve insan haklarından söz etmek ne yazık ki mümkün olmayacaktır.