AVRASYA BÖLGESİ DOSYASI /// Ömür Çelikdönmez : Avrasya’da Derinleşen Türk-Rus İlişkileri ve Akkuyu’daki Gizli Tehdit

Ömür Çelikdönmez : Avrasya’da Derinleşen Türk-Rus İlişkileri ve Akkuyu’daki Gizli Tehdit

Ekim 12, 2024  Ömür Çelikdönmez/Yorum

***

Ömür Çelikdönmez, Türkiye’de tanınan bir köşe yazarı, araştırmacı ve analisttir. Özellikle Ortadoğu, Türk dış politikası, tarih, istihbarat ve güvenlik konularında yazılar kaleme almaktadır. Çelikdönmez, bölgesel ve küresel siyasi gelişmeleri analiz eden yazılarında tarihsel perspektifler sunarak güncel olayları yorumlar. Yazılarında, Türkiye’nin dış politikası, küresel güç dengeleri, jeopolitik gelişmeler ve stratejik ittifaklar gibi konulara ağırlık vermektedir. Aynı zamanda Ortadoğu’daki sosyo-politik dinamikler, etnik ve mezhepsel çatışmalar üzerine de sıkça analizlerde bulunmaktadır.

Yeri ve zamanı geldikçe belirttiğim bir husus var. Avrasya Jeopolitiğinde Türk-Rus ilişkilerinin sürdürülmesinin her iki ülkenin çıkarlarına denk düştüğüne inanıyorum. Bu kapsamda siyasi ve kültürel  hatta askeri  alanlarda  Türk Rus İlişkilerin geliştirilmesiden yanayım.

Lakin benim buna inanmam bir şey değiştirmez. Bahçeli’nin dediği gibi bir dağa bir serçe konsa dağ ne kazanır, bir dağdan bir serçe kalksa dağ ne kaybeder?

Zaten reelpolitik olarak Ankara Moskova arasındaki ilişkiler bu yönde ve liderlerden bağımsız ilerliyor. Çünkü Ekim Devrimi sonrası Bolşevikler Rus çarlığının aksine, İngiliz emperyalizmiyle savaşan Ankara Hükümetine verdikleri destek,  soğuk savaş yıllarının  kasvetli havasına rağmen  devam etmedi mi?

Demirel Hükümetleri döneminde Türkiye’nin büyük ağır sanayi tesisleri Rus sermayesi ve teknolojisi ile yapılmadı mı? Türkiye borcunu  Sovyetlere elma armut portakal limon satarak ödemedi mi?

Türk ve Rus askeri birlikler Suriye‘nin kuzeyindeki Barış Pınarı Harekat Bölgesi’nde birlikte kara devriye atıyor. Bu ortaklık NATO’nun ağababası ABD’ye karşı değil mi? Türkiye; NATO müttefiki ABD’ye rağmen Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almadı mı?

Halen S-400’ler Ankara ve Washington arasında sorun olmayı sürdürüyor. Sadece bu değil iki ülke arasındaki ticaret hacmi her geçen yıl büyüyor. Rusya’nın Türkiye’de Akkuyu Nükleer Santrali gibi devasa bir yatırımı var.

Özbek Selefiler Akkuyu Nükleer Santralini mesken mi tuttu veya  neyin peşindeler?

Tüm bu açıklamaları niye yaptım?

Çünkü gündeme getireceğim Akkkuyu’daki Özbek ve Tacik veya diğer Türk Cumhuriyetlerinden Ruslar tarafından getirilen  işçiler arasında  Selefi ve radikal İslami hareketlere mensup olanların sayısında ciddi bir artış olmasının sebepleri üzerinde durmak istemem.  O nedenle bu konunun gündeme getirilmesinin sanki Akkuyu Nükleer Santraline karşıymışım gibi anlaşılmasını istemiyorum.

Özbekistan’ın sosyal politik ekolojisi

Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra Türk Cumhuriyetler içinde Özbekistan’ın milli  köklerine dönme çabası  dikkat çekmiştir.  Özbekistan.  Rusya ile arasına mesafe koymuş; sadece Rusya ile değil Çin, ABD ve AB gibi ülkelerle dengeli ilişkiler kurmuştur. Hatta 445 numaralı 16 Aralık 1996 tarihli Bakanlar kurulu kararı ile Özbekistan’ın Yeni Tarihi’nin Hazırlanması ve Yayınlanması gündeme getirilmiştir.

Bu kapsamda 2011 yılında O’zbekiston tarixi: (Turkiston Chorizm mustamlakachiligi davrida) isimli kitap, H.J. Sodiqov, Narzulla Jo‘raev tarafından hazırlanarak, Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Huzurunda Devlet Ve Toplum Yapısı Akademisi Özbekistan’ın Yeni Tarih Merkezi tarafından yayınlandı.

Ne var bunda diyebilirsiniz?

İlk kez Sovyet Birliğinden ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Türk Cumhuriyetlerinden Özbekistan,  Sovyet dönemine sömürge sistemi  nitelendirmesi yapmıştır. Azerbaycan bile bu cesaretten yoksun profildedir.  Bu nitelendirme  Emir Timur torunu Özbek yöneticilerin Kremlin rejimine bakış açısını yansıtıyor.

Bu milli bilinç refleksi sadece Rusya’yı kapsamıyor. 1990’lı yıllarda Rusya ve Orta Asya ülkelerinde Gülen’e ait çok sayıda okul açıldı. Özbekistan 2000 yılında bu okulları tamamen yasaklayan ilk ülke oldu.  Çok eski değil bir kaç ay önce Özbekistan, Türkiye’deki özel okullarda okuyan Özbek çocukların din eğitimi konusunda velilerin dikkatli olması uyarısında bulundu.

Putin: Rusya ve Özbekistan’ın ödemelerde ulusal para birimlerine geçmesi son derece önemli – 27.05.2024, Sputnik Türkiye

Rusya Özbekistan ilişkileri sorunlu mu?

Fanatik Rus Milliyetçileri çaristler – mesela bunlar arasında Aleksandr Gelyeviç Dugin’de var – zaman zaman    Özbekistan’ın bağımsızlığını  tartışan söylemlerde bulunabiliyorlar.

Aleksandr Dugin, Çarlık Rusyası dönemindeki Rus yayılmacı ideallerini yeniden yorumlayan bir  gazeteci ancak  bazı fikirleri Çarlık Rusyasının klasik görüşleriyle birebir örtüşmez. Lakin Dugin Çarlık Rusyası döneminde olduğu gibi Rusya’nın Orta Asya üzerindeki genişlemesini, Avrasyacılık çerçevesinde Rusya’nın mevcut olarak Orta Asya’daki hakimiyetini savunur.Dugin, Özbekistan’ı Rusya’nın  “Avrasya imparatorluğu” vizyonunun bir parçası olarak görüyor.

Dugin; diğer dingillere göre daha akıllı adam. Mesela 2020’lerde ise Vladimir Putin’e  yakın, milliyetçi hareketlerde daha aktif hale gelmiş ve Rusya’daki siyasi tartışmalarda etkili bir figür olarak öne çıkan Adil bir Rusya-Hakikat İçin Partisi Eş Başkanı Zahar Prilepin;  2023’te Rusya’nın Özbekistan topraklarını “ilhak etmesi” yönünde çağrıda bulunmuştu.

Özbeklerin tepkisi  ne oldu?

Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı, Özbeklerin Moskova’ya bakışını yeniden şekillendiriyor. Taşkent’in siyasi elitleri, Özbekistan’ın devlet egemenliğine verdiği değeri Moskova’ya defalarca hatırlattı ve Özbek devlet egemenliğini sorgulayan aktörleri gür bir sesle reddetti.

Özbek-Rusya ilişkileri, Şavkat Mirziyoyev’in  Özbekistan’ın cumhurbaşkanı olmasından bu güne  gelişme trendinde. Ancak Kremlin’in Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı, Özbekistan’ın Rusya ile ilişkilerinde son zamanlarda kaydedilen ilerlemeye gölge düşürüyor.

Özbek aydınlar, “Komşu ülkelerle bütünleşmek için Rusya’nın etkisinden kurtulmak gerekiyor” fikrinde ısrarcı. Böyle düşünmelerini gerektirecek fiili bir durum var. Özbekistan’ın ekonomik ve güvenlik durumu, Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaş nedeniyle önemli ölçüde değişti.

Rusya ile Özbekistan arasındaki ilişkiler genellikle dostane olmakla birlikte, bazı sorunlar ve gerilimler de zaman zaman ortaya çıkabiliyor. Özellikle ekonomik bağımlılık, güvenlik işbirliği ve bölgesel jeopolitik dinamikler bu ilişkilerin şekillenmesinde önemli rol oynuyor.

Son yıllarda Özbekistan, daha bağımsız bir dış politika izlemeye çalışıyor ve bu durum Rusya ile bazı farklılıkların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Özellikle, Özbekistan’ın Batı ile olan ilişkilerini güçlendirmesi, Çin ile bağlarını derinleştirmesi, Rusya’nın endişelerini artırıyor.

Ayrıca, bölgedeki diğer ülkelerle olan ilişkiler de bu dinamikleri etkiliyor. Özbekistan’ın Orta Asya’daki liderlik rolü ve Rusya’nın bölgedeki etkisini sürdürme çabaları, zaman zaman çatışmalara neden olabiliyor. Ancak, genel olarak iki ülke arasındaki ilişkiler stratejik bir işbirliği çerçevesinde devam ediyor.

Özbekistan yönetimi Rusya Federasyonu ile siyasi ve askeri ilişkiler çerçevesinde temkinli hareket ediyor. Bunun en önemli nedeni sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer atasözünde gizli.

Nitekim Özbek yönetiminin bu yaklaşımı Rusya Başbakanı Mihail Mişustin’in Eylül 2024’te Bişkek’i ziyaretinde bir kez daha gözler önüne serildi. Mişustin, 9 Eylül’de Taşkent’in Moskova’nın hakim olduğu Avrasya Ekonomik Birliği’nin (EAEU) tam üyesi olma taahhüdünü güvence altına alma amacıyla Özbekistan’a gelmişti. Rutin bir  resmi temas olmaktan öte geçemedi.

Akkuyu’ya  sosyal etnik panoramik gezi

12 Mayıs 2010 tarihinde Rus ve Türk Hükümetleri arasında “Türkiye Cumhuriyeti’nde Akkuyu Sahası’nda Bir Nükleer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşma” imzalanmasının ardından, anlaşma hükümleri uyarınca,  %100 Rus sermayesi ile nükleer tesisi inşa etmek, işletmek ve işletmeden çıkarmakla sorumlu olan “Akkuyu Nükleer A.Ş.”ni (Akkuyu Proje Şirketi), 13 Aralık 2010 tarihinde Rusya tarafınca Türkiye Cumhuriyeti’nde kuruldu.

Akkuyu Nükleer Anonim Şirketi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk nükleer güç santrali olan Akkuyu NGS bugün dünyanın en büyük nükleer inşaat sahası. İleri teknoloji Rus tasarımı VVER-1200 reaktörü ile donatılmış 4 güç ünitesi aynı anda inşa ediliyor.

Akkuyu NGS, Türkiye’nin 10’dan fazla ilinde bulunan, sivil ve sanayi altyapı tesisleri dahil olmak üzere 12 milyonu aşkın tüketiciye elektrik sağlaması bekleniyor. İnşaat sahasının alanı 11 km2 olup, santralin inşasında yaklaşık 25.000 kişi görev alıyor.

Tüm çalışmalar Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) ve Türkiye Cumhuriyeti’nin diğer ilgili kurumları ile işbirliği içinde hükümetler arası bir anlaşma doğrultusunda yürütülüyor. Türkiye’nin ilk nükleer santrali Akkuyu NGS, Özel Riskler Yönetim Merkezi tarafından 700 milyon Euro üzerinden sigortalandı. ÖRYM, Akkuya’ya, 700 milyon Euro nükleer sorumluluk riskleri için sigorta teminatı verdi.

Şu anda Türkiye’nin ilk nükleer güç santralinin yapımında; çoğunluğu inşaat, elektrik, tesisat ve ekipman montaj işlerinde olmak üzere toplamda 25.000’den fazla kişi görev alıyor. İşletme aşamasında ise santralde yaklaşık 3.500 personel görev alacak.

Akkuyu Nükleer Santrali’nde çalışan yerli ve yabancı işçi sayısı sürekli değişkenlik gösteriyor. Genel olarak, santral inşaatında yerli işçilerin yanı sıra, özellikle Rus şirketleri tarafından sağlanan yabancı işçiler de bulunuyor. 2023 itibarıyla yaklaşık 10.000 işçinin çalıştığı belirtilmiştir, bunun büyük bir kısmı yerli işçilerken, yabancı işçilerin sayısı da önemli bir orandadır.  Yerel kaynaklar ise bu rakamın   30 bin civarında olduğunda ısrarcı.

Akkuyu Nükleer Santrali inşaatının en büyük hissedarı Rus devlet şirketi ROSATOM, Türkiyeli firma IC İÇTAŞ’la sözleşmesini iptal edip yerine Rus menşeli TSM ile sözleşme imzalamıştı. Bu durum, medyada “Akkuyu’da Türk firmalar tasfiye mi ediliyor?​” tartışmasını yaratmıştı.

IC İçtaş, feshin amacının Türk şirketlerinin varlığını oldu bittiye getirerek sonlandırmak olduğu iddiasında bulunurken, ROSATOM, Türkiyeli firma IC İÇTAŞ’la sözleşmenin iptal edilmesini şirketin iş güvenliği önlemlerini almamasıyla açıklayarak işçiler lehine bir işlem yapmış gibi davranmış, Akkuyu sahasında çalışan yaklaşık 25 bin kişinin yüzde 80’inden fazlasının Türk olduğuna dikkat çekmişti.

Rus yöneticilerle Türk firmalar arasında zaman zaman sorun çıkabiliyor. 2022’de Rus Rosatom şirketi tarafından yönetilen Akkuyu Nükleer AŞ’de, tecrübeli ve uzman Türk çalışanların işlerine son verilip yerine yabancı uyruklu kaçak işçilerin getirildiği iddia edildi.

IC İçtaş’ın yerini alan Rus şirketi TSM Enerji’nin, nükleer santral inşasında tecrübe kazanmış 7 bin Türk işçinin kartlarının iptal edilmesi için Akkuyu Nükleer AŞ’ye yazı gönderdiği  ifşa olmuştu. Anlaşmazlı çözümlenmis olmalıki IC İÇTAŞ halen   sahada.

Akkuyu mu Nuh’un Gemisi mi?

Akkuyu cemiyeti akvam gibi. Türkiyeli işciler haricinde Türkmenistan, Kazakistan, Gürcistan, Ukrayna  gibi ülkelerden getirilen işçiler  mevcut.  Göçmen işçiler arasında Türkmenistanlı işçiler çoğunlukta. İşçilerin verdiği bilgiye göre Ukraynalı işçilerden bir kısmı,  ülkeleri Rusya tarafından işgal edildikten sonra ailelerini Türkiye’ye getiremedikleri için  Ukrayna’ya dönmüşler.

Şantiye sahasında ‘saha polislerinin’ görev yaptığı Mersin’deki Akkuyu NGS; sık sık iş  kazaları, kötü çalışma koşulları ile gündeme geliyor. Şantiyede çalışan işçiler insanlık dışı koşullarda yaşadıklarını söylüyor.

Herşey doğası gereği kontrol altında. Güvenlik sorunu  olmasın diye şçilerin koluna saat şeklinde bir takip cihazı takılıyor. Sovyetler Birliğinin   varisi Rusya’nın yarı resmi şirketlerinin  proleteryayı/işçi snıfını falan taktıkları yok. Sendikal örgütlenmeye  izin yok.  kurmasına ve sendikal faaliyetlere izin vermiyor.

Bu yılın başında  Şubat 2024’te Mersi’nde İl Emniyet Müdürlüğü’nün IŞİD’e yönelik operasyonları kavramında yakalanan kişinin Akkuyu Nükleer Santrali’nde sahte kimlikle çalışan bir Rusya vatandaşı olduğu öğrenildi.

Mersin’de 12 Şuba 2024’te IŞİD’e yönelik operasyonda iki şüpheli gözaltına alındı. İşlemlerin ardından adliyeye sevkedilen iki şüpheli hakimlikçe tutuklandı. Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamaya göre tutuklanan zanlılardan birinin hakkında difüzyon mesajı (acil yakalama) bulunuyor ve şahıs sahte kimlikle Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) çalışıyordu. Tutuklanan şahsın uzun süredir Interpol tarafından da arandığı öğrenildi. Ruslar böylesine tehlikeli bir teröristi  nasıl olur da bilmez.

Özbekistan İslami Hareketi mensupları Akkuyu da mı?

Evet böyle bir iddia var. Yerel kaynaklar  son bir kaç yıldır Akkuyu Nükleer Santralinde çalışan  işçiler arasında Özbeklerin sayısında görünür artış  olduğunu kaydediyor.  Diğer işçi aileleri gibi Özbek işçiler ve ailelerinin büyük kısmı Jandarma Bölgesinde Akkuyu  içindeki  Babadil ve Büyük eceli  semtlerinde işçiler için yapılmış prefabrik konutlarda kalıyorlar.

Özbekistan İslami Hareketini adına bakarak masum  sanmayın. Özbekistan‘da şeriata dayalı bir İslam devleti kurmak amacıyla 1998 yılında kurulan radikal İslamcı bir silahlı örgüt. 1999 yılının yazında, Özbekistan İslami Hareketi militanları Kırgızistan’da Özbek kökenlilerinin yoğun olduğu Batken ilini işgal etti.

Bu, örgütün kurulduktan sonra bilinen ilk doğrulanabilir eylemi oldu. Temmuz ayında başlayan Batken çatışmaları Eylül sonuna kadar sürdü ve sonunda tüm militanlar Batken’den çıkarıldı.

Örgüt, daha sonraki yıllarda kendisini El Kaide  ve Taliban‘ın müttefiki olarak tanımladı. 2015 yılının ortalarında Irak ve Şam İslam Devleti‘ne biat etmiştir. Özbekistan İslamî Hareketi, ABD, Birleşik Krallık, Rusya,  Kanada  ve  Avustralya  tarafından terör örgütü ilan edildi. Özbek hükümetini devirmeyi amaçlayan İslami Hareket,  Orta Asya’yı kapsayan bir İslam Halifeliği kurmak istiyor.

Özbekistan İslam Hareketinin silahlı üyeleri sıklıkla Pakistan Taliban ve El Kaide liderlerinin korumalığını yaptılar. Pakistan ve Afganistan’da Taliban’la birlikte savaştılar. Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde terörist saldırılar gerçekleştıdiler.   Afganistan ve Pakistan’daki ABD ve Koalisyon askerlerine yönelik  en ciiddi saldırıları bunlar yaptı.

Afganistan ve Tacikistan önemli sayıda Özbek topluluğuna ev sahipliği yapmaktadır. Özbekler, Orta Asya’nın en büyüğü olan Türk etnik grubudur ve batıda İran’dan doğuda Çin’e kadar uzanan bir alanda yaşarlar. Özbekler, Tacikistan’daki ikinci büyük etnik grup olup nüfusun %15,3’ünü veya yaklaşık 1,1 milyon kişiyi oluştururlar.

Ayrıca, komşu Afganistan’da nüfusun %9’unu veya 2,9 milyon kişiyi oluşturan önemli bir azınlığı temsil ederler. Özbekler, Afganistan’da çoğunlukla Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan ile kuzey sınırında yaşarlar. Özbekler Suriye savaşında Uygur ağırlıklı Türkistan İslam Partisi saflarında yer aldılar.

Ruslara sormalı: Akkuyu’da çalıştırmak için  getirdikleri   Özbek işçiler  hakkında GBT yani genel bilgi toplama  soruşturması   yaptılar mı?  Yoksa bunları Akkuyu Nükleer Santrali içinde saklayıp koruyup sonradan sahaya mı salacaklar?  Acaba Özbekistan hükümetini yola getirmek için bunları mı kullanacaklar? Benimkisi şeytanın avukatlığını yapmak değil. Aklıma gelmişken sorayım dedim.

***

Kısmi Kaynakça

https://akkuyu.com/tr/about/info

https://www.ndk.gov.tr/akkuyu-nukleer-santrali

https://www.swp-berlin.org/10.18449/2023S07/

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-62421141

https://daryo.uz/2024/04/30/markaziy-osiyo-birlashsa-bormi

https://rusatom-energy.ru/ustoychivoe-razvitie/aes-akkuyu/

https://www.understandingwar.org/tajikistan-and-afghanistan

https://www.rosatom.ru/production/design/stroyashchiesya-aes/

https://medyagunlugu.com/ozbekistandan-radikal-islam-uyarisi/

https://www.evrensel.net/haber/515358/akkuyu-ngsnin-saha-polisleri

https://eurasianet.org/uzbekistan-shuns-russian-overtures-on-closer-ties

https://enerji.gov.tr/Media/Dizin/NUPGM/tr/Belgeler/49020-nukleer1.pdf

https://www.longwarjournal.org/archives/2012/08/imu_announces_death_1.php

https://www.longwarjournal.org/archives/2010/08/islamic_movement_of_2.php

https://akkuyu.com/upload/iblock/578/5cffi3cp6s5421fi9dvbcf524likzx0x/TR.pdf

https://medyascope.tv/2024/02/14/akkuyuda-sahte-kimlikle-calisan-isidli-tutuklandi/

https://www.investigativeproject.org/profile/133/islamic-movement-of-uzbekistan-imu

https://anlatilaninotesi.com.tr/20230501/akkuyu-nukleer-santrali-nasil-sigortalandi-1070428676.html

https://www.evrensel.net/haber/467887/akkuyu-insaatinda-calisan-yerli-isciler-en-dusuk-ucreti-biz-aliyoruz

https://www.ispionline.it/en/publication/ukraine-invasion-watershed-moment-uzbek-russian-relations-36081

https://gazeteoksijen.com/turkiye/suriyenin-kuzeyinde-turk-rus-ortak-devriyesi-yeniden-baslatildi-220860

https://www.ponarseurasia.org/how-uzbek-state-and-society-view-foreign-relations-in-the-context-of-the-russo-ukrainian-war/

https://kafkassam.com/omur-celikdonmez-kafkas-islam-ordusunun-aziz-hatirasina-saygisizlik-ve-azerbaycanin-bagimsizligi.html

https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/akkuyu-nukleer-santrali-insaatinda-7-bin-turk-calisanin-santiyeye-girisini-yasaklayan-yazi-1980921

https://www.trtavaz.com.tr/haber/tur/avrasyadan/rus-siyasetcinin-ozbekistani-ilhak-aciklamasi-taskentte-tepkiyle-karsilandi/65852ce83d21037f4fb1a648

https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/125182/-akkuyu-nukleer-guc-santrali-tek-basina-ulkemizin-ihtiyacinin-yuzde-10-unu-karsilayacak-elektrik-uretimi-gerceklestirecektir