Yurtsever ve Açık Bilgi Platformu | Özel Büro İstihbarat Grubu Bilgili toplum, güçlü Türkiye
LEVENT AĞAOĞLU : Türk ve Çin Medeniyetleri neden birbirine zıttır ???
Ekim 7, 2024 Yorum
***
Türklerin kültürel eserlerinin haritasını incelediğimizde, Türkiye haritasının Balkanlar, Doğu Avrupa, Kırım Yarımadası, Mezopotamya ve Kafkasya ile İran’a doğru genişlediğini görüyoruz. Burada Türkiye büyüklüğünde başka bir alan daha var. Ayrıca, dünyanın diğer bölgelerinde Meksika’dan İsveç’e, İsveç’ten Güney Afrika’ya, Güney Afrika’dan Doğu Türkistan’a ve Çin’e kadar uzanan alanlarda, mavi boncuk şeklinde kültürel eserlerimizin bulunduğu bölgeleri de görüyoruz.
Ancak, özellikle önem verdiğimiz, kültürel eserlerin bulunduğu Türkiye çevresindeki bölgeler de eklendiğinde, iki katından fazla büyümüş bir Türkiye haritasının ortaya çıktığı gerçeği ile karşı karşıya kalıyoruz. Yani kültürel olarak Türkiye, siyasi Türkiye’den çok daha büyük bir yapıdır. Önemli olan, bu kültürel harita verilerine dayalı projeler geliştirerek bu bilgilerle politika tasarımlarında bulunmaktır.
Cultural Heritage of Turks
Türk Nesli İsveç Haparanda Şehitliğimizden Güney Afrika’daki Osmanlı Camii’ne; Meksika saat kulemizden Japonya’daki şehitliğimize; Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e dört yönde ata yadigârı eserlerimiz Dünyaları Süsleyen Otuz Beş Bin Kilometrelik Türk Kuşağı 27.03.2022
Çin Seddi’nin gerçek haritasını ilk kez gördüm. Güney’e doğru gittiğini düşünüyordum, fakat batıya yönelen Çin Seddi, Orta Asya’ya kadar gelerek kuzeye doğru bir set çizmiş. Şimdi duvar inşa edenler yolu mu açıyorlar (Kuşak ve Yol Projesi)? Buna inanacak mıyız?
Çin Seddi ne kadar uzun? 21.196 km veya daha uzun… Sunny Xie tarafından yazılmış, 23 Aralık 2022’de güncellenmiş.
5 Haziran 2012 tarihli Ulusal Kültürel Miras İdaresi’ne (NCHA) göre, Çin Seddi’nin resmi uzunluğu 21.196,18 kilometredir (13.170,7 mil). Çin Seddi’nin uzunluğu, altı yıllık arkeolojik araştırmalar sonucunda ortaya çıkarıldı.
Mesafenin yaklaşık 22.000 km olduğu göz önüne alındığında, yani ekvatorun yarısı kadar, aslında bu duvar son 2.000 yıl içinde inşa edilmiş birkaç farklı bölümden oluşuyor.
April 1997, Hong Kong
Bu, insan yapımı en uzun yapıdır ve 2000 yıl önce başlayan ve 14. yüzyıla kadar devam eden inşaat, muhtemelen tarihteki en uzun inşaat projelerinden biridir. 2.000 yıl önce, Türklerden korunmak için inşa edilen 22.000 km uzunluğundaki Çin Seddi’ne karşı ABD’nin inşa edeceği koruma duvarına Çin ne yapacak? Çin Seddi ve Avrupa Mülteci Duvarları; bu bir çıkmaz ortaklığıdır, ırkçılık getirmez. İkisi de önümüzdeki dönemde yıkılacaktır. Türklere karşı 2.000 yılda inşa edilen 22.000 km uzunluğundaki Çin Seddi, şimdi turistik bir cazibe merkezi haline geldi. Çin sürekli hanedanlık değiştirmiştir ve 22.000 km uzunluğundaki Çin Seddi, devasa ülke sınırları karşısında minyatürleşmiştir.
Türkler, dünyanın 40.000 km’lik çevresinin 35.000 kilometresini, kuzeyde İsveç’ten güneyde Afrika’nın güneyine, batıda Meksika’dan doğuda Çin’e kadar kültürel eserlerle süslemişlerdir. 100’den fazla ülkede 7.500 Türkçe yer adı da Türk neslinin bir göstergesidir. Türkçe 58 ülkede konuşulmaktadır. Bu durumda, Türk kültürü ve Türk varlığı küresel ölçekte şekillenmiştir. Diğer yandan, Çin kendi sınırlarının ötesine geçememiştir.
Bu nasıl oldu? Garip bir durum. Ülkesini bozkır halklarından korumak için, aslında diğer insanlarla birlikte yaşayamamanın bir uygulamasıdır bu. Yabancılaşma olarak hayat buldu. Diğerleriyle yaşayamadı. Peki Çin bunu nasıl mümkün kıldı? Ülkenin sınırlarına 22.000 km uzunluğunda bir duvar inşa etti ve buna Çin Seddi dediler. Bu, ülkeyi dış dünyadan izole etmektir. Koruma adı altında dış dünyayla teması kesmektir. Şimdi, 1978’den bu yana küreselleşmenin nimetlerinden faydalanan ve zenginleşen Çin, diğer dünyayı gördüğü insanların yaşamlarını ve zenginliklerini gasp ederek, onların işlerini alarak ve ülkelerinin sanayilerini yok ederek bunu gerçekleştirmiştir. Çin’in dili, ülkenin sınırlarının ötesine geçememiştir. Kendini dış dünyadan izole eden Çin’in içe dönüklüğü, dünya için tehlikeli bir durumu ortaya koymaktadır, çünkü burada diğer ülkelerdeki insanları kendisinden üstün görme anlayışı büyümüş ve sabit bir fikir haline gelmiştir.