TERÖR DOSYASI /// ÖMÜR ÇELİKDÖNMEZ : Big Tech ve FAANG yeni nesil siber/hibrit terör örgütleri mi ???

ÖMÜR ÇELİKDÖNMEZ : Big Tech ve FAANG yeni nesil siber/hibrit terör örgütleri mi ???

Ekim 10, 2024  Ömür Çelikdönmez/Yorum

***

Ömür Çelikdönmez, Türkiye’de tanınan bir köşe yazarı, araştırmacı ve analisttir. Özellikle Ortadoğu, Türk dış politikası, tarih, istihbarat ve güvenlik konularında yazılar kaleme almaktadır. Çelikdönmez, bölgesel ve küresel siyasi gelişmeleri analiz eden yazılarında tarihsel perspektifler sunarak güncel olayları yorumlar. Yazılarında, Türkiye’nin dış politikası, küresel güç dengeleri, jeopolitik gelişmeler ve stratejik ittifaklar gibi konulara ağırlık vermektedir. Aynı zamanda Ortadoğu’daki sosyo-politik dinamikler, etnik ve mezhepsel çatışmalar üzerine de sıkça analizlerde bulunmaktadır.
Baştan peşin hüküm vereyim. Yerli ve milli çipimizi üretmedikce  Türk Siber güvenlik güçlerinin tek çatı altında toplanmasının veya Uzay Komutanlığı kurulmasının  çok faydası olmaz.

Millî İstihbarat Akademisi Bașkanı Prof. Dr. Talha Köse’nin belirtiği şekilde tüm dünyada yükseliş trendi gösteren radikal sağ hareketlerin siyasi düzlemdeki etkilerini derinden hissettiğimiz günlerden geçiyoruz. Türkiye’deki bütün siyasi ve toplumsal aktörlerin kendini yenilemeye çalıştıkları bu  güncel süreçte,  terör örgütlerinin de yeni nesil siber teknolojilerle ayakta durmaya çalıştıkları görülmektedir.

Ancak bu çabalarının beyhude olacağı yeni bir döneme girildiği anlaşılmaktadır. Çünkü 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminin ardından Türkiye’de siyasetin daha yapıcı ve kuşatıcı bir ruhla kurgulanabileceği yeni bir toplumsal moment yakalandı. Bu moment Türkiye’nin bütün unsurları ile yeniden bir millet olarak inşasını ve kadim hasımlıkların onarılmasını sağlayacak eşsiz bir imkân sunuyor. Siber güvenlikte buna dahil.

Siber/hibrit terörizme, bilişim şirketlerinin yadsınamaz katkıları

Eğer siber terörizm teriminin çok yaygın modern korkuyu ifade ettiğini düşünüyorsanız; MİT’in internet sayfasına girin. MİT Başkanı Porf. Dr. İbrahim Kalın imzalı adeta manifesto havasında kaleme alınmış, Hybrid Threats And Strategc Foresıght In The Age Ofuncertaınty/Belirsizlik Çağında Hibrit Tehditler Ve Stratejik Öngörü başlıklı yazıyı, ister rapor deyin ister Talimatname deyin ama okuyun. Türkiye’nin bu yeni süreçte siber/hibrit tehditlere karşı nasıl bir güvenlik algısı oluşturmaya çalıştığını ilk elden öğrenin.

Dijital alan;  stratejik jeopolitik hedeflerine ulaşmak için siber uzaydaki kabiliyetlerini kullanan devlet ve devlet dışı aktörler için giderek daha fazla savaş alanına dönüşüyor.  Devlet dışı aktörler denilince ilk akla gelen nedense terör örgütleri oluyor.

Oysa “Big Tech” ve “FAANG” koşullarında, teknoloji sektöründe faaliyet gösteren en büyük ve en etkili şirketler sanki sütten çıkmış ak kaşık.  Bilmeyenler için söyleyelim; finansta, “FAANG” beş önemli Amerikan teknoloji şirketinin hisselerini ifade eden bir kısaltma.

Big Tech ve FAANG yeni nesil siber/hibrit terör örgütleri mi?

Bunlar değil mi sattıkları ürünlerle ulus devletlerin en mahrem bilgilerini el edenler? Big Tech denilince akla, dünyanın en büyük teknoloji şirketleri geliyor.  Genellikle pazar hâkimiyeti, yenilik gücü ve büyük sermaye parçaları olan şirketler için kullanılan bir terim. En bilinen Big Tech şirketleri arasında Apple, Google (Alphabet), Facebook (Meta), Amazon ve Microsoft bulunur.

Tesla’nın sahibi Elon Musk’ın siber güvenlik risklerini artıran yatırımları bir tehdit kapsamında algılanmıyor hiç düşündünüz mü?  Yoksa  ulus devletler veya sıradan insanlar için asıl siber tehditler küresel şirketlerden mi geliyor?

Microsoft Tehdit Analiz Merkezi’nin ulus devletleri, şirketlerinin güvenliğini tehdit eden siber saldırılar yapabilecek aktörler konseptinde değerlendirmesine ne diyorsunuz?

Microsoft Tehdit Analiz Merkezi Kurumsal Başkan Yardımcısı John Lambert’e göre; “Ulus devlet aktörlerinin saldırılarının karmaşıklığı ve çevikliği gelişmeye devam edecektir. Kurumların da bu aktör değişikliklerinden haberdar olması ve buna paralel olarak savunmalarını geliştirmeleri gerekmektedir. Jeopolitik ilişkiler bozuldukça siber aktörler de daha cesur ve saldırgan hale gelmiştir Siyasi gelişmeler, devlet destekli tehdit gruplarının önceliklerini şekillendirmiştir. Tedarik zinciri saldırıları ise, alt müşterilere erişim elde etmek için Bilgi Teknolojisi şirketlerine odaklanılarak artmıştır.”

11/04/2022 tarihli Microsoft Tehdit Analizi raporunda, ulus devlet tehditleri ve siber paralı askerlerde artışa dikkat çekiliyor ve deniliyor ki; ulus devlet siber tehdit gruplarının yazılım tedarik zincirinden kötü amaçla yararlanmaktan ziyade BT hizmetleri tedarik zincirinden kötü amaçla yararlanmaya yöneldikleri, bulut çözümlerini ve yönetilen hizmet sağlayıcılarını hedef alarak hükümet, politika ve kritik altyapı sektörlerindeki alt müşterilere ulaşmayı amaçladıkları görülmüştür. Organizasyonlar siber güvenlik duruşlarını güçlendirirken ulus devlet aktörleri de saldırılar düzenlemek ve tespit edilmekten kaçınmak için yeni ve benzersiz taktikleri devreye sokmaktadır.

Ne anladınız? Türkiye gibi bağımsızlığı karekteri olan ulus devletlerin siber güvenlik önlemleri, yatırımları küresel bilişim şirketlerinin çıkarları açsısından tehdit oluşturmaktadır.   Anlamamız  gereken tam da bu işte.

Nesnelerin interneti (IoT) üzerinden büyük veriye ulaşmak!

Beş altı yıl önce merkezi ABD’de bulunan teknoloji firması Qualcomm, Çin’de mahkeme kararıyla Apple’ın birçok modelinin satışının yasaklandığını duyurmuştu. Daha öncede Çin Halk Cumhuriyeti resmi makamları, ABD’li teknoloji devi Apple’i, OS 7 işletim sisteminde yer alan “sık kullanılan konumlar” servisinin, Çin’ín ulusal güvenliğine tehdit oluşturmakla suçlamıştı.

Çinlilere of olsun kendisiniz ettiniz kendiniz buldunuz diyebilirsiniz. Ama ne yazık ki  biz Türklerde bu durumdan bizar değil miyiz? Made İn China markalı her türlü iletişim veya günlük hayatta kullanılan elektroniş eşyalar neden Türkiye’de  ucuz fiyata satılıyor? Çinliler yine ucuza satıp nesnelerin interneti aracılığı ile  büyük veriye ulaşıyor.

Türkiye’de satılan ABD ve İngiltere orjinli elektronik nesneler, iletişim cihazları hem pahalı satılıyor hem de ne kadar resmi veya özel mahrem bilgi varsa toplayıp gidiyorlar.

Evlerde ofislerde kullandığınız ne kadar tv, pc, cep telefonları, yazıcılar, aklınıza gelen ne varsa hatta elektrikli otolar birbirine bağlı network oluşturuyor.  Televizyon seyrederken mutfak robotu kullanırken görüntünüz, konuşmalarınız kaydediliyor.

Siber güvenliği doğru şekilde uyguladığını iddia eden her on şirketten dördünün siber güvenliği dış kaynak kullanarak sağlamayı planlıyor olması düşündürücü değil mi?

Dikkat bilişim şirketleri karakaş karagöz hesabı yapmaz

Çünkü Siber uzayda yeni yıkıcı uygulamalar gelişiyor.  Kimsenin kimseye acımadığı, bir evrende bu doğal bir gelişme. Ne de olsa   parçası olduğumuz evrenin durumu, Hobbes’un “insan insanın kurdudur/homo homini lupus şeklinde kısaca formüle ettiği bir savaş  halidir.

Terörist amaçlar da dahil olmak üzere nesnelerin intermneti büyük bir tehdittir.  Çözüm taş devrine dönmek değil tabiki.  Yapmanız gereken yerli ve milli çip ile yerli ve milli yazılımlar, teknolojiler üretmek ve kullanmak.

İnternet’in suç amaçlı kullanımı (siber suç), yanlış bilgilerin yayılması veya büyük ölçekte manipülasyon, siyasi veya ekonomik amaçlarla casusluk, kritik altyapılara (ulaşım, enerji, iletişim) yönelik saldırılar, vb.) sabotaj amaçlı durumlarla, yerli ve milli çip üretimi olmadan Big Tech ve FAANG gibi küresel oluşumların üreteceği, sahaya süreceği yeni nesil siber/hibrit terör örgütlerle başa çıkılacağını mı sanıyorsunuz?

Yeni nesil siber/hibrit terör örgütlerinin ortaya çıkışı, hem Atlantik hem de Avrasya jeopolitiği açısından hangi faktörlere bağlıdır?

Atlantik Jeopolitiği: Bu bölgede, terör örgütleri genellikle siyasi istikrarsızlık, ekonomik eşitsizlik ve sosyal ayrışmalar gibi nedenlerden beslenir. Siber saldırılar ve bilgi savaşları, özellikle seçim müdahaleleri ve kamuoyu manipülasyonu gibi yollarla önemli bir strateji haline gelmiştir. Ayrıca, Batı ülkeleri arasındaki rekabet ve işbirliği, bu tür örgütlerin gelişimine zemin hazırlar.

Avrasya Jeopolitiği: Avrasya, etnik çatışmalar, ulusal kimlik sorunları ve coğrafi stratejiler açısından oldukça karmaşık bir alandır. Bu bölgede, devletlerarası gerilimler, ayrılıkçı hareketler ve yerel çatışmalar, siber ve hibrit terör örgütlerinin beslenmesini sağlar.  Özellikle Rusya, Çin ve Orta Asya ülkeleri arasındaki dinamikler, bu tür örgütlerin ortaya çıkışını etkileyebiliyor.

Sonuç olarak, her iki bölgedeki siyasi, dini, kültürel farklılıklar, ekonomik eşitsizlikler değişik şekillerde siber/hibrit terör örgütlerinin gelişimine katkıda bulunabilir. Bu örgütlerin hangi bölgede ne kadar  ve  daha etkin olacağı, yerel koşullar, devlet politikaları ve uluslararası ilişkilerin doğasına bağlıdır.

Yeni nesil siber/hibrit terör örgütleri, genellikle aşağıdaki ülkeler tarafından stratejik olarak kullanışlı görülmektedir:

1-Rusya: Siber savaş ve bilgi manipülasyonu konularında aktif bir strateji izliyor. Özellikle, diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etmek için bu tür örgütleri destekleyebilir.

2-Çin: Siber casusluk ve bilgi kontrolü açısından güçlü bir yapıya sahip. Çin, siber saldırıları ve hibrit stratejileri, ulusal güvenliğini sağlamak ve rakiplerini zayıflatmak için kullanabilir.

3-ABD: Terörle mücadele ve güvenlik stratejileri çerçevesinde, yeni nesil tehditleri göz önünde bulundurarak kendi siber güvenlik önlemlerini geliştirirken, diğer ülkelerdeki hibrit tehditlere karşı siber kapasitesini artırma çabasındadır. Tabi ki bu çaba siber hibrit saldırı demektir.

4-Orta Doğu Ülkeleri: Özellikle Suriye, Irak gibi bölgelerde, farklı gruplar arasında rekabet ve çatışmalar devam ediyor. Bu ülkeler, kendi çıkarları doğrultusunda hibrit taktikler kullanarak rakiplerine karşı avantaj elde etmeye çalışıyor.

5-Avrupa Ülkeleri: Bazı ülkeler, özellikle aşırı sağ veya ayrılıkçı hareketlerin desteklenmesi açısından hibrit taktikleri benimseyebilir. Ayrıca, kendi topraklarında siber tehditlere karşı önlemler almak zorundalar. Bu ülkeler, siber ve hibrit stratejileri, bilgi savaşlarını, propaganda faaliyetlerini ve diğer yöntemleri, jeopolitik hedeflerine ulaşmak için kullanabilir.

Küresel cihatcı teröristlere kimler siber destek verdi?

Emperyalizmin öncü kuvveti DAEŞ/İŞİD,  sahaya sürüldüğü bölgede Irak, Suriye ve kısmen Türkiye’deki ulus devletlere karşı siber üstünlüğü nasıl sağladı sanıyorsunuz? Hani Big Tech ve FAANG kapsamında değerlendirilen bilişim şirketleri var ya? İşte onlar tarafından eğitildiler, donatıldılar.

IŞİD/DAEŞ’in ilerlemesi kısa sürede bir çok bölgede  hakimiyet sağlaması, internet üzerinden hasar verme ve siber uzayın kaynaklarını işe alım ve propaganda yayma için manipüle etme yeteneklerini de içeriyordu.

IŞİD, Dördüncü Nesil Savaş (4GW) modeline dayalı asimetrik savaş ve uyarlanabilir taktikler kullanan bir siber strateji kullandı. Bu teknoloji Türkiye’de veya hiçbir İslam ülkesinde olmadığına göre nereden buldular? Bu teknoloji hangi  küresel şirketler tarafından üretildi? Teröristlere kimler verdi?

Dördüncü Nesil Savaş (4GW) genel anlamda  savaş halinin tek merkezden idare edilmeyen bir biçime dönüşmesini tanımlamak için kullanılmaktadır. En basit tanımı esas hasım tarafların bir devlet olmayıp onun yerine şiddetli bir ideolojik ağ olduğu herhangi bir savaşı içerir. Bu terimin terörizme ve asimetrik savaşa benzerlik göstermesine rağmen çok daha kapsamlıdır.

4. ve 5. GW, bilginin, büyük verinin, sosyal medyanın savaş üzerindeki etkisi ve bunların etki ve siber operasyonlar vb. yoluyla savaş amaçları için kullanılmasıyla ilgilidir. Hibrit, düzensiz ve özel kuvvetlerle dezenformasyon, siber ve reddedilebilir askeri operasyonlar, psikolojik savaş vb. ile ilgilidir. Bu nedenle üzerinde durmaya çalıştığım siber/hibrit terör yapılanmasının bu tanımlamalarla doğrudan ilgi vardır.

Yeni nesil  siber terör örgütlerinin hibrit faaliyet sahaları:

1-Tüm remi kurumların elektronik yazı ve işletim sistemini çalışamaz hale sokmak

2-Devletlerin uydu ile faaliyet gösteren tüm askeri ve diğer organizazyonları bloke edip çalışamaz hale getirmek

3-Cep telefonlarını ve cep internetini bloke etmek

4-Sosyal medyayı ele geçirerek halkı proveke etmek

5-Dronları GPS ile belirlenen konuma yönlendirerek nokta atışı ile intihar saldırısında bulunmak

6-Yapay zeka ile kontrol edilen sürü halindeki dronlarla askeri üs veya bölgeleri imha etmek.

Siber Tehdit Aktörlerinin Farklı Türleri

Bir tehdit aktörü , devlet ve devlet dışı varlıklar dahil olmak üzere belirli bir hedefe zarar vermek için siber uzayda bir saldırıyı yönlendiren veya kolaylaştıran herhangi bir kuruluş, kişi veya gruptur. Hedeflenen kuruluş içinde, tehdit aktörleri tarafından kâr veya kişisel şikayetle motive olan ve/veya siyasi bir davaya sempati duyan “içeriden” operatörler olarak hizmet vermek üzere ajanlar işe alınabilir.

Devletler: Dış politikanın daha geniş bir şekilde yürütülmesinin bir parçası olarak siber operasyonları yöneten askeri ve istihbarat teşkilatları da dahil olmak üzere bir ülkenin hükümeti içindeki görevliler.

Siber suçlular: Siber operasyonları öncelikli olarak kâr amacıyla yürüten devlet dışı aktörler, bireyler ve gruplardır.

Hacktivistler: Siyasal bir amacı olan ve aktivizmini siber alanla sınırlayan devlet dışı aktörler. Belirli bir devlete sempati duyabilirler veya duymayabilirler.

Terörist gruplar:  İdeolojik olarak motive olan ve fiziksel saldırıların yanı sıra sıklıkla nifak tohumları ekmeyi veya nüfuz kampanyaları yaymayı amaçlayan devlet dışı aktörler.

Siber paralı askerler:  Kim parayı verirse onun düdüğünü çalarlar. Belirli bir operasyon veya belirli bir teknolojinin satışı için bir devlet veya devlet dışı aktör tarafından sözleşmeli olarak çalıştırılan, ücretli, özel siber operatörlerdir.

Siber  terör örgütleri  siber devletlerin nesi olur?

Son yıllarda, siber operasyonlar, bir anlaşmazlığın taraf devletlerinin savaş eşiğinin altında düşmanca etkileşimde bulunurken yüksek düzeyde diplomatik ilişkiler sürdürdüğü gri bölge taktiklerinde  merkezi  bir rol oynuyor.

Devlet dışı tehdit aktörleri ki illaki bunların yaygın şekilde kullanıldığı gibi  terörist olması gerekmez,  mesela Big Tech kapsamındaki herhangi bir bilişim  şirketi de olabilir.  bağımsız hareket edebilir veya hükümetlerle bağlantılı olabilir ve hükümetler tarafından desteklenebilir.

Siber hibrit savaşın kibrit çaktığı enerji altyapısı

Enerji, ekonominin ve sosyal alanın tüm sektörlerinin ayrılmaz bir parçasıdır ve modern toplumun güvenli gelişimini sağlamada özel bir rol oynamaktadır. Bu nedenle enerji altyapısı hibrit savaşın kritik bir bileşeni haline geldi.

Örnek vermek gerekirse Baltık Denizi’ndeki Nord Stream boru hatlarının sabotajı Eylül 2022’de gerçekleşti. Sualtı patlamaları, Rusya’dan Almanya’ya doğal gaz taşıyan boru hatlarında önemli hasara yol açtı. Sorumlunun kim olduğu konusunda çeşitli teoriler öne sürüldü, ancak kesin bir sonuca varılmadı. Danimarka, Almanya ve İsveç tarafından yapılan soruşturmalar sabotajı tespit etti, ancak sorumluların adını vermedi.

Yıkıcı siber şantaja, kural olarak, hem normal hem de özellikle kritik koşullarda toplumun ve devletin diğer tüm yaşam alanlarını sistematik olarak etkileyen ve kapsayan zincirleme ve sinerjik etkiler eşlik eder.

Günümüzde  devletler arasındaki düşmanlıklar  çok nadiren resmi savaş ilanlarıyla başlıyor. Hibrit taktikler, daha büyük ölçekli bir çatışmadan ve karşılıklı yıkım risklerinden kaçınırken rakibi yıpratmak  amaçlı oluyor. Analistler genellikle Rusya ve NATO üyesi devletler gibi nükleer güçler arasındaki bir çatışmada hibrit savaş taktiklerini.  olabileceğini vurguluyor.

Hibrit taktikler barış zamanını ve devletler arası ilişkileri karmaşıklaştırarak savaşları daha belirsiz ve kafa karıştırıcı hale getirir. Aslında, hibrit savaş belirsizliklerle doludur. Bu da terör örgütlerinin  arayıpta bulamadıkları şey.

Siber ve diğer saldırı türlerinin sorumluluğunu izlemek veya kimin karışıklıkları organize ettiğini kanıtlamak zordur. Kimin yıkıcı bir söylentiyi başlattığını bilmek imkansızdır ve sahte haberleri reddetmek zordur.

Geleneksel bir savaşta devlet ve ordu genellikle çatışmadan sorumludur, ancak hibrit savaşta vekiller, bilgisayar korsanları, suç çeteleri, uyuşturucu kaçakçıları, paramiliterler, teröristler ve Blackwater, G4S Secure Solutions ve Wagner Group gibi özel yükleniciler yer alabilir.

Çağdaş uluslararası ilişkilere etki eden önemli özellik, yeni istikrarsızlaştırma taktiklerinin kullanılmasıdır. Birkaç yıl önce hayal bile edilemeyen bu taktikler giderek daha da çeşitleniyor.

Tanklar ve makineli tüfekler, insansız hava araçları, hipersonik füzeler ve hibrit böcek mikro-elektro- mekanik gözetleme sistemleri gibi gelişmiş silahlarla birlikte konuşlandırılıyor.

Bu teknolojiler yalnızca devletlerin elinde değil, aynı zamanda teröristlerin , suçluların ve uyuşturucu kaçakçılarının da elinde. Terörist gruplar, savaşçı toplamak, nefreti körüklemek, propaganda yaymak ve saldırılar hazırlamak için sosyal medyayı kullanıyor.

Devletler, komşu bir ülkede taşma ve savunmasızlık hissi yaratmak için yüzlerce göçmenin birkaç saat içinde sınırlardan geçmesine izin veriyor. Dezenformasyon, toplumların kutuplaşmasına ve kurumların meşruiyetini kaybetmesine yardımcı oluyor ve çokuluslu şirketler çatışmalarda ve uluslararası ilişkilerde özel aktörler olarak yer alıyor.

Bu çeşitli taktikler, diğer devletlerin ekonomik, politik ve diplomatik zaaflarına saldırmak ve bunları istismar etmek için kullanılır. Bunun anahtarı, işbirliğini ve değişimi kolaylaştıran küreselleşme ve karşılıklı bağımlılığın, saldırılar başlatmak ve gerginlik yaratmak için de fırsatlar yaratmasıdır.

Hibrit savaş yeni bir olgu değil, ancak Batı’nın hegemonyasının sorgulandığını ve uluslararası normların zayıflatıldığını hissettiği bir zamanda yaygınlaştı.

Hibrit savaşın uluslararası düzen için etkileri derindir. Bu çatışma biçimi, devlet ve devlet dışı aktörler tarafından askeri, politik, ekonomik ve sosyal istikrarsızlık amaçları için tekrar tekrar kullanılır. Kurallar bozulur, ilişkiler bozulur.

Hibrit taktiklerin sunduğu stratejik avantajlar ve bunlara başvurmanın düşük maliyetleri, bunların yaygınlaşmasının ve yoğunlaşmasının nedenleridir. Bu bakış açısından, bu yeni nesil çatışmaların istikrarsızlaştırıcı etkilerini en aza indirmek için analitik ve stratejik çerçevelerimizi yeniden düşünmemiz gerekiyor.

NATO’ya göre ittifakın karşı karşıya olduğu hibrit tehditler nelerdir?

Hibrit tehditler, dezenformasyon, siber saldırılar, ekonomik baskı, düzensiz silahlı grupların konuşlandırılması ve düzenli kuvvetlerin kullanımı gibi askeri ve askeri olmayan araçların yanı sıra örtülü ve açık araçları birleştirir.

Hibrit yöntemler, savaş ve barış arasındaki çizgileri bulanıklaştırmak ve hedef kitlelerin zihninde şüphe tohumları ekmeye çalışmak için kullanılır. Toplumları istikrarsızlaştırmayı ve zayıflatmayı amaçlarlar.

Son yıllarda hibrit tehditlerin hızı, ölçeği ve yoğunluğu arttı. Devlet veya devlet dışı aktörler tarafından gerçekleştirilecek hibrit saldırıları önlemeye, bunlara karşı koymaya ve bunlara yanıt vermeye hazır olmak NATO için  önemli öncelikte.

NATO’ya göre Rusya Federasyonu, siyasi müdahale, kötü niyetli siber faaliyetler, ekonomik baskı ve zorlama, yıkıcılık, saldırganlık ve ilhak gibi karmaşık karma stratejiler kullanır. Zorlayıcı askeri duruş ve söylem, Rusya Federasyonu’nun karma stratejilerinin bir parçası olarak siyasi hedeflerini takip etmek ve kurallara dayalı uluslararası düzeni baltalar.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin (PRC) kötü niyetli hibrit ve siber operasyonları ve çatışmacı söylemleri ve dezenformasyonları Müttefikleri hedef alıyor ve İttifak güvenliğine zarar veriyor. Örneğin, PRC kilit teknolojik ve endüstriyel sektörleri, kritik altyapıyı ve stratejik malzemeleri ve tedarik zincirlerini kontrol etmeye çalışıyor. Ekonomik kaldıracını stratejik bağımlılıklar yaratmak ve etkisini artırmak için kullanıyor.

Şimdi NATO perspektifinden Rusya ve Çin’e bakarsanız,   siber /hiprit  savaş taktikleri açısından   bunların yatacak yeri yok. NATO ise cennetten çıkma.

Uzun lafın kısası: Siber güvenliğin ulusal güvenlikteki rolü ve yapay zekânın siber güvenlikteki önemi kavranmadıkça, eski usul metotlarla bir yere varılamayacaktır. Çünkü Siber/Hibrit tehditler siber/hibrit çözümlemeler  gerektirir.

Tam da bu noktada Milli İstihbarat Teşkilatının ülkemizin stratejik hedeflerine ulaşmasını sağlamada kritik bir rol oynaması yüreğimize ateş serpiyor.

Sözde siber güvenlik yazılımları ve teknolojileri üreten ve pazarlayan Big Tech ve FAANG yani küresel ölçekteki  dev  bilişim şirketleri,  her ulus devlet  veya  halk cumhuriyetleri ve federasyonlar  açısından en korkunç güvenlik tehdidi olabilmektedir.

Uluslararası hukuk ve siyasi platformlarda kendi hukuki sözleşmelerini dayatan bu  şirketler,  kendi teknolojilerine meydan okuyan  her türlü gelişmeyi  savaş hukukuna sokarak, küresel eşkıyalık yapıyorlar.   Ayık olmakta fayda var.

***

Kısmi Kaynakça

https://www.mit.gov.tr/akademi.html

https://www.mit.gov.tr/uploads/f/RFqI1fLKHZCr.pdf

https://www.nato.int/cps/en/natohq/topics_156338.htm

https://www.investopedia.com/terms/f/faang-stocks.asp

https://kriterdergi.com/siyaset/pkk-feto-daes-ile-butuncul-mucadele

https://www.setav.org/terorle-mucadelede-yeni-imkanlar-ve-riskler?#top

https://www.cidob.org/en/publication/war-all-means-rise-hybrid-warfare

https://digitalfrontlines.io/2023/05/25/the-evolution-of-cyber-operations-in-armed-conflict/

https://www.bloomberght.com/haberler/haber/1591411-appledan-cine-ulusal-guvenlik-yaniti

https://www.konuyorum.com/2024/09/24/turk-siber-guvenlik-gucleri-tek-cati-altinda-toplaniyor

İsrail’de Radikal Sağ Ağustos 2024 Rapor, Millî İstihbarat Akademisi © 2024 Ankara – Türkiye

https://www.microsoft.com/tr-tr/security/business/microsoft-digital-defense-report-2022-nation-state-attacks

https://connections-qj.org/ru/article/gibridnaya-voyna-i-kiber-vozdeystviya-na-energeticheskuyu-infrastrukturu

https://www.mfa.gov.tr/turkiye_s-contributions-to-international-community_s-efforts-to-fight-terrorism.ru.mfa

https://www.defenseone.com/ideas/2022/11/how-elon-musks-twitter-buy-raises-cybersecurity-risks-rest-us/379213/

https://russiancouncil.ru/analytics-and-comments/analytics/sistema-evraziyskoy-bezopasnosti-ekonomicheskiy-aspekt/

https://www.konuyorum.com/2024/10/07/turkiyenin-cip-uretimi-hamlesi-sanayi-casusluguna-mi-kurban-gidiyor/.html

https://www.microsoft.com/tr-tr/security/security-insider/intelligence-reports/insights-from-trillions-daily-security-signals/

https://europeanleadershipnetwork.org/commentary/the-potential-terrorist-use-of-large-language-models-for-chemical-and-biological-terrorism/

https://www.diplomatie.gouv.fr/fr/politique-etrangere-de-la-france/securite-desarmement-et-non-proliferation/lutter-contre-la-criminalite-organisee/la-france-et-la-cybersecurite/