Mezopotamya’nın Ezgileri : Kraliçe Puabi’nin 4.500 Yıllık Liri
Irak’ta hediyelerle dolu bir kraliyet mezarında keşfedilen bir lir, şimdiye kadar bulunmuş en eski telli müzik aleti olarak kabul ediliyor.
arkeofili
Dec 26
1920’lerde Britanyalı arkeolog Sir Leonard Woolley, günümüz Irak topraklarındaki Ur Kraliyet Mezarlığı’nda yaptığı kazılarda, antik dünyanın en büyüleyici keşiflerinden birine imza attı. Bu kazılarda bulunan Kraliçe Puabi’nin Liri, tarihin en eski telli çalgısı olarak biliniyor. Yaklaşık MÖ 2600–2400 yıllarına tarihlenen bu lir, Mezopotamya müziğinin şaşırtıcı derecede gelişmiş olduğunu gözler önüne seriyor.
Eski Bir Şaheser: Kraliçe Puabi’nin Liri
Kraliçe Puabi’nin mezarında bulunan bu çalgı, ahşap bir lirin yeniden inşası. Orijinal ahşap yapısı zamanla çürümüş olsa da, Woolley bu alanı alçıyla doldurarak liri mümkün olduğunca korumayı başardı. Günümüzde British Museum’da sergilenen bu lirin, lapis lazuli, deniz kabukları ve kırmızı kireç taşı gibi değerli taşlarla süslenmiş 11 altın başlı teli bulunuyor. Çalgının ön kısmında yer alan altın boğa başı, lir üzerinde işlenen detayların ihtişamını tamamlıyor.
Lir, 1,1 metre yüksekliğinde, 1 metre genişliğinde ve yalnızca 7 santimetre kalınlığında.
Kraliyet Mezarı ve Sırları
Kraliçe Puabi’nin mezarı, içindeki zenginliklerle ve şaşırtıcı düzenlemelerle dikkat çekiyor. Mezarda, Puabi’nin yanı sıra muhtemelen ona eşlik eden kurban edilmiş kişilere ait iskeletler de bulundu. İskeletlerden biri, lirle birlikte pozisyonlanmış şekilde, tellerin üzerinde duran el kemikleriyle keşfedildi. Bu kişinin Puabi mi yoksa ona eşlik eden bir görevli mi olduğu hâlâ belirsizliğini koruyor.
Mezopotamya Müziğinin İleri Teknolojisi
Woolley tarafından aynı mezarda dört farklı lir keşfedildi: altın lir, gümüş lir, boğa başlı lir ve Kraliçe Puabi’nin liri. Bu lirlere bakıldığında, eski Mezopotamyalıların müzik aletleri konusunda oldukça ileri bir teknolojiye sahip olduğu anlaşılıyor. Bu çalgılar, modern gitarlara benzer şekilde, tellerin sıkılığını değiştirerek akort yapılabiliyor ve farklı notalar çıkarabiliyordu.
Arkeologlar, lirlerin Kraliçe Puabi’nin cenazesinde çalındığına inanıyor. Bu durum, müziğin ritüel ve sosyal hayattaki önemini bir kez daha vurguluyor.
Kraliçe Puabi’nin liri, yalnızca bir çalgıdan ibaret değil; aynı zamanda müzik, sanat ve zanaatın binlerce yıl önceki seviyesini gözler önüne seren eşsiz bir eser. Bu lir sayesinde, antik dünyanın seslerini günümüzde hayal etmek mümkün.